(Toplumsal İlişkiler 822)
وَعِبَادُ الرَّحْمٰنِ الَّذٖينَ يَمْشُونَ عَلَى الْاَرْضِ هَوْناً وَاِذَا خَاطَبَهُمُ الْجَاهِلُونَ قَالُوا سَلَاماً
“O Rahmânın kulları ki, yeryüzünde kibir ve gösterişten uzak, son derece ağırbaşlı, saygılı ve alçakgönüllü olarak yürürler;
Rablerinin emirlerini tanımayan câhiller kendilerine sataştığı zaman, onurlu ve efendi bir tavırla karşılık vererek,“Müslüman olasıcalar Selâm sizlere! Biz sizlerle bir olmayız!” derler.” (Furkan/63)
Bir sanat müziği eserinde “canım kurban olsun kıymet bilene yar” derken kadrü kıymet bilmenin, karşıdakine değer atfetmenin öneminden söz eder.
Ne tuhaf değil mi? Ölene mekanı cennet olsun diyoruz ama yaşarken hayatını cehenneme çeviriyoruz. Kadrü kıymet bilmemenin en bariz örneği de bu değil mi zaten? Yaşarken insanları iğneleyip durur, tabiri caizse cehennem hayatı yaşatırız. Yerden yere vururuz hayatını zindan ederiz. Lakin ölmeye görsün arkasından methiyeler düzer, ağıtlar yakar, över de över mekanı cennet olsun deriz.
Kel ölür sırma saçlı olur kör ölür badem gözlü olur atasözümüz boşuna söylenmemiş demek ki. Değer atfetmede sorunlar yaşıyoruz. Ya abartıyoruz gereğinden fazla, ya da yerlerde süründürüyoruz. Bir türlü orta yolu bulamıyoruz. Hatasıyla sevabıyla değerlendiremiyoruz. Uçlarda geziniyoruz hep. Saygının olmadığı bir dünyada hakaret, sevginin olmadığı bir zamanda nefret ve güvenin olmadığı bir yerde ihanetin olduğu için midir bilmiyorum insanlar iki yüzlü bir söylem geliştiriyorlar galiba. Aslında ne ölümün hüznü kalmış bizde, ne de hayatın neşesi? “Nasılsın” ikiyüzlülüğüyle, “iyiyim” sahtekarlığı arasında sıkışıp kalmışız işte.
Peki ne yapacağız? Beklentiye girmeyeceğiz, kimsenin aslında bize karşı olmadığını, lakin herkesin kendinden yana olduğunun bilincinde hareket edeceğiz. Aslında bize karşı olan olur mu elbette olabilir. Onların bu tavrını kendimize dert etmeden, genelleme yapmadan, yolumuza devam edeceğiz. Yukarıda geçen; “O Rahmânın kulları ki, yeryüzünde kibir ve gösterişten uzak, son derece ağırbaşlı, saygılı ve alçakgönüllü olarak yürürler; Rablerinin emirlerini tanımayan câhiller kendilerine sataştığı zaman, onurlu ve efendi bir tavırla karşılık vererek,“Müslüman olasıcalar Selâm sizlere! Biz sizlerle bir olmayız!” derler” ayetini kendimize rehber edinerek yolumuza devam edeceğiz.
Şemsettin ÖZKAN
25.09.2022 GÜZELYALI
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com