EL AYAK DEĞİL Kİ KIRK GÜNDE KAYNAYA KIRILAN KALPTİ HAFIZ SARILIR MI ALÇIYA

  (Toplumsal İlişkiler 1813)

لَا يُؤَاخِذُ كُمُ اللّٰهُ بِاللَّغْوِ فٖٓي اَيْمَانِكُمْ وَلٰكِنْ يُؤَاخِذُ كُمْ بِمَا كَسَبَتْ قُلُوبُكُمْ وَاللّٰهُ غَفُورٌ حَلٖيمٌ 

“Allah sizi, yeminlerinizdeki ‘rastgele söylemlerinizden, boş ve kasıtsız olarak (ağzınızdan çıkan) sözler’den dolayı sorumlu tutmaz; fakat kalplerinizin (aldatma niyetli) kesb ve girişimlerinden dolayı sorumlu tutar. Allah Bağışlayandır, yumuşak davranandır (Halîm’dir).” (Bakara/225)

 “Yıkılmak binaya mahsus bir şey Züleyha bir insanın bir cümleyle yıkıldığını gördüm ben” derken, ne kadar haklı değil mi üstadımız Abdurrahman Cahit Zarifoğlu.

           El ayak değil ki öyle, kırk günde kaynaya. Kırılan kalpti hafız, sarılır mı alçıya? Sözün kime ait olduğu yazmayan bir sosyal medya paylaşımında da; “ciğerini bildiğim yanıltmadı da, değerini bildiğim çok kırdı hafız” denilmesi, yine gönül yaralarımızı deşiyor da deşiyor.

            Hz. Mevlana der ki; “gönül kırmak gönülsüz insanların işidir.” Kaba saba insandan insanın gönlünü okşayan bir söz ve davranış beklemek abesle iştigaldir.

             İnsan odun değil ki, kırıldığı zaman ses çıkarsın. Anlayamıyoruz bazen sevdiklerimizi, bize en yakınlarda olanları  kırdığımızı. Öylesine sessizce kırılıveriyorlar işte. İki kelime yetiyor seven bir kalbi kırıp dökmeye. Sonra roman yazsak nafile.           

             Hz. Mevlana; “kalbimizi yoranlar değil, kalbimizi onaranlar kıymetlidir” derken gönül yıkmanın değil, gönül doktoru olmanın önemine işaret eder. Yunus Emre de bu mevzuya sıkça şiirlerinde yer veren şairlerimizdendir: 

Bir gez gönül yıktın ise, kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi, elin yüzün yumaz değil

Bir gönül yaptın ise, er eteğin tuttun ise
Bir gez hayr ettin ise, birine bin az değil

Erden sana nazar ola, için dışın nur ola
Beli kurtulmuştan ola, şol kişi kim gammaz değil

Er odur alçak dura, ayak odur yola vara
Göz odur ki Hakk’ı göre, gündüz gören göz değil

Yunus Emre’m sözün satar, söze bal ü yağ katar
Altmış bin sarrafa satar, yükü gevherdir koz değil.

Şemsettin ÖZKAN
13.06.2025 İNEGÖL

KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com
4-suskunduvar.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir