ANLADIK İYİSİN AMA NEYE YARIYOR İYİLİĞİN

(Toplumsal İlişkiler 753)

اَتَأْمُرُونَ النَّاسَ بِالْبِرِّ وَتَنْسَوْنَ اَنْفُسَكُمْ وَاَنْتُمْ تَتْلُونَ الْكِتَابَؕ اَفَلَا تَعْقِلُونَ
Siz insanlara iyiliği öğütler de, kendinizi unutur musunuz? Oysa Kutsal Kitabı okuyup duruyorsunuz, hiç aklınızı kullanmaz mısınız? O hâlde, gelin şu anlamsız inattan vazgeçin de Rabb’inize yönelin:” (Bakara/44)

Etrafınıza bakın yığınla iyi insan göreceksiniz. Öyle iyiler ki bu insanlar, suya sabuna dokunmaz, ellerini taşın altına koymazlar, lakin toplum nazarında iyidirler. Hiç kötülükleri görülmüş mü veya buna şahit olan var mı? Hayır, hayır, hayır.

Gerçekten de öyledir, “bizim kalbimiz temiz” diyen, cinstendir bunlar. Renksiz, tatsız ve kokusuz. Tıpkı çoğunluğu oluşturan Z kuşağı gibi bir şey işte. Tabi bu cümleyi sakın yanlış anlamayın, Z kuşağını veya bunları kötülemek için kullanmıyorum, sadece durum tesbiti anlamında olaylara yaklaşıyorum o kadar. En azından insanların en şerlileri gibi bir davranış sergilemiyorlar. İyilikleri ancak kendilerine kadar işte.

Bertolt Brecht der ki; “anladık iyisin ama neye yarıyor iyiliğin?” Evet biz de şahidiz ve görüyoruz ki, iyi birine benziyorsun ama bunun bir topluma etrafına yansıması var mı?

İnsanın iyilikleri toplumda dalga dalga yayılmalı, birinin derdine derman olmalıdır. Kuru kuru iyi insan olmak neye yarar ki? İyi insan olmamız nötr biri olmayı gerektirmiyor. Tam tersine aktif olmamız bir yaraya merhem olmamız gerekiyor.

Şemsettin ÖZKAN

18.07.2022 GÜZELYALI

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-pixabay.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.