(Toplumsal İlişkiler 1031)
وَلَقَدْ خَلَقْنَا الْاِنْسَانَ وَنَعْلَمُ مَا تُوَسْوِسُ بِهٖ نَفْسُهُۚ وَنَحْنُ اَقْرَبُ اِلَيْهِ مِنْ حَبْلِ الْوَرٖيدِ
“Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona verdiği vesveseyi de biz biliriz. Çünkü biz, ona şah damarından daha yakınız.” (Kaf/16)
Hz. Mevlana bize; “üzülme! Çünkü Yaradan umudu en çaresiz anlarda yollar. Unutma, yağmurun en şiddetlisi en kara bulutlardan çıkar” derken Allah’ın insana çok ama çok yakın olduğunu anlatmıyor mu?
Bakmayın siz Allah ile kulun arasında var olan o müthiş yakınlığın, birileri tarafından uzak edilmeye çalışılmasına. Düşünün şahdamarından daha yakın olan yüce Yaradan ile aramızdaki boşlukları kimler dolduruyor? Şirk-i takrib (Allah’a yakınlaştırsın diye putlara tapmayı) kimler fısıldıyor saf ve temiz insanlığın fıtratına ve kulağına?
Öylesine yakın ki bize yüce Rabbimiz şahdamarımızdan bile yakın. Yani insana kendinden de yakın. Erhan Aktaş bu ayet mealine şöyle bir açıklama düşmüş:
“Çevirilerde bu sözcüğe “şahdamarı” olarak anlam
verilmektedir. Bunun insan “anatomisindeki şah damarı” ile bir ilgisi yoktur. Bu deyimle kast edilen şey, insana canlılık veren, onun yaşamasını sağlayan özdür. Bu mecazi bir anlatımdır. Ya değilse Allah için mesafe söz konusu değildir. Allah’ın; insana, insanın kendisinden daha yakın olduğu vurgusu yapılmaktadır.
“Umudumuz her zaman acımızdan büyük olmalı” diyen Cahit Zarifoğlu, umutsuzluğa asla kitabında yer vermez. Kitabı kapatmamak gerek, belki de aradığımız bir sonraki sayfadadır kimbilir?
Şemsettin ÖZKAN
23.04.2023 GÜZELYALI
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com