(Toplumsal İlişkiler 431)
وَاِمَّا يَنْزَغَنَّكَ مِنَ الشَّيْطَانِ نَزْغٌ فَاسْتَعِذْ بِاللّٰهِؕ اِنَّهُ هُوَ السَّمٖيعُ الْعَلٖيمُ
“Şayet Sana (herhangi bir konuda) şeytandan bir kışkırtma ve ayartma (dürtüsü) gelecek olursa, hemen Allah’a sığın. Çünkü O, (her şeyi) İşitendir, Bilendir (Seni vesveselerden koruyuverecektir).” (Fussilet/36)
Hz. Mevlana; “düşüncen konuşmana, konuşman hareketine, hareketin de kaderine yansır. Güzel düşün, güzel yaşa” derken, yerden göğe kadar haklıdır. Çünkü çivi çiviyi söker. İyilik eken iyilik biçer, kötülük ekense kötülük.
Peki neden insanlar güzel düşünemiyor ve güzel yaşayamıyorlar? Çünkü daha çocukluktan kurtulur kurtulmaz hep olumsuzluklara odaklanıyorlar ve yönlendiriliyorlar. Kullandığımız cümlelerin çoğu menfi cümleler. Annemiz, babamız ya da diğer büyüklerimiz daha önce yaşadıklarından ötürü bize tenbihledikleri kelimeler; “sakın gitme, yapma, gelme, söyleme” v.b. gibi olumsuzluk çağrıştıranlardır. Sınava girersin, tenbih emir cümlesi; “sakın panik yapma!” Nerden biliyon hay mübarek panik yapacağını? Dakika bir gol bir panik yapmayı beynimiz yap anlayacak haberi yok. Habire yapma etme deyip duruyor.
Rivayet olunduğuna göre Peygamber Efendimiz hasta olan birisini ziyarete gittiğinde hangi duaları ettiğini sormuş,o da;
“Allah’tan
sabır” dilediğini söylemiştir. Bunun üzerine Peygamber
Efendimiz; “Musibetimde bana sabır ver” yerine
“Rabbenâ
âtina fiddünyâ haseneten… “
(Ya
Rabbi, bana dünyada da Ahirette de iyilik ver)
Duasını
neden okumuyorsun?” demiş.
Ayrıca Peygamber (s.a.v) yanından geçerken, “Ey Rabbim!
Sen’den sabır istiyorum” diye dua eden bir kişiye,
“Sen
Allah’tan bela istemiş oldun. Bunun yerine O’ndan sağlık ve afiyet
dile.” buyurmuş.
Olmasını istemediğiniz şeyleri dualarınızda dileklerinizde de
anmayın! İstemediğiniz şeyleri sıralamayın. Sadece OLMASINI
İSTEDİĞİNİZ şeyleri söyleyin.
“Yaşlanmak
istemiyorum” yerine
“Ben
her daim genç kalıyorum..”
“Ben
hasta olmak istemiyorum “yerine,
“Elhamdülillah
ben sağlıklıyım.”
Örneğin; “yaşlanmak istemiyorum,” diyen insanların oradaki
odak noktası yaşlanmaktır…Ve neticede yaşlanmak
kaçınılmazdır.
Öyle ki
beyin olumsuzu (negatifi) algılamıyor. Söylenen her sözü gerçek
kabul ediyor. Örneğin siz, “Unutma” dediğinizde onu
“unut” olarak alıyor. Bu yüzden onun yerine “aklında
tut” demek daha doğru bir yaklaşım.
Birisine, “panik yapma”dediğinizde daha fazla panik
olacaktır. Bunun yerine “sakin ol” demek daha uygundur.
Bu
yüzden ne yapmak istemediğimizi değil ne istiyorsak onu
söylemeliyiz!
Bir kimse
size “hasta gibi görünüyorsun” dediğinde,
eğer
siz buna inanır ve onaylarsanız bu sözleşmeyi imzalamış
olursunuz ve çok fazla sürmeden hasta olacağınıza dair de size
dikkatli olmanızı söyleyebilirim.
Hastalıktan söz açılmışken bazıları hastalıklarına çok
sıkı sahip çıkar:
“Bende
karaciğer yağlanması var.”
“Benim
tansiyonum var, şekerim var” diye.
BENİM..!!!
“Benim”
diye bu kadar sahiplenirseniz o hastalık da sizi hayatta
bırakacağını mı sanıyorsunuz? Zira”Ben” diye başlayan
her cümlemizi şuuraltımız sahiplenir ve emir addeder. Bazen de
insan tabiri caizse kurbanı oynamayı seçer. Hatta bazen bundan
hoşlanır da. Çünkü o hastadır ve çevresinden daha önce
görmediği ilgiyi görüyordur.
Farkındalığı
olan kişi ise o noktada bedeninin kendine verdiği mesaja bakar. Ve
şu soruyu sorar “Bilmem gereken şey ne?
Hayatımda
neyi değiştirmeliyim?”
“Neden
ben?” değil..
“Nerede
hata yaptım?
Ve bu hastalıkla
bedenim beni uyarıyor?” demeliyiz.
Büyüklerin
çok söylediği bir söz vardır.
“Bir
şeyi kırk kere söylersen olur.”
Hiç
düşündünüz mü sebebi ne acaba?
Çünkü dil neyi çok söylerse, bilinçaltı onu gerçek
kabul eder, beyin onu gerçekleştirmek için harekete geçer.
OLUMLU
KONUŞMA ve DÜŞÜNME işte bu yüzden çok önemlidir. Olumlu
kelimelere odaklanarak ve bunları yansıtarak genel sağlığınızı
iyileştirebilir ve beynimizin işlevselliğini
artırabilirsiniz.
Enerjiniz
hangi kelimeler üzerinde yoğunlaşıyor?
Eğer
hayatınız istediğiniz kadar güzel değilse, olumsuz kelimeleri ne
sıklıkta kullandığınızı not etmek için bir defter tutmak
gerek.
Sözcüklerinizi
değiştirin, hayatınız değişsin..
Kelimelerinizle
davranışlarınızda değiştiğinde siz de değiş- meye
başlayacaksınız.Siz değiştikçe hayatınızda değişecektir.
Bir de bakmışsınız ki hayatınız söyledikleriniz,
düşündükleriniz, davranışlarınız olmuş..
Bu
yüzden olmasını istediğiniz şey neyse ona yoğunlaşın,
olmamasını istediğinize değil.
Şimdi
şu iki cümleye bakın. Ve iki cümlenin de ayrı ayrı size ne
hissettirdiğini düşünün..
–
Bugün hava çok güzel ama yarın kar yağacak.
–
Yarın kar yağacak olsa bile bugün hava çok güzel!
Sadece
iki kelime AMA ve OLSA BİLE kelimeleri cümledeki ifadeyi ne kadar
değiştiriyor değil mi? İlkinde negatif bir his hali, ikincisin de
ise her şeye rağmen mutlu olma hali.
Şemsettin ÖZKAN
12.08.2021 GÜZELYALI
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-suskunduvar.com
Yüreğine sağlık hocam. Müstefid oldum.