(Toplumsal İlişkiler 673)
اَللّٰهُ الَّذٖي خَلَقَكُمْ مِنْ ضَعْفٍ ثُمَّ جَعَلَ مِنْ بَعْدِ ضَعْفٍ قُوَّةً ثُمَّ جَعَلَ مِنْ بَعْدِ قُوَّةٍ ضَعْفاً وَشَيْبَةًؕ يَخْلُقُ مَا يَشَٓاءُۚ وَهُوَ الْعَلٖيمُ الْقَدٖيرُ
“O Allah ki, sizi son derece âciz ve güçsüz bir bebek olarak yarattı; bu güçsüzlüğün ardından, size kuvvet bahşetti ve bu kuvvetin ardından da, size tekrar zayıflık ve ihtiyarlık verdi. Allah, dilediğini dilediği gibi yaratır. Çünkü O, sonsuz ilim ve kudret sahibidir. Dolayısıyla, sizi yeniden diriltmeye de elbette gücü yeter:” (Rum/54)
Cahit Sıtkı Tarancı;
“Affan Dede'ye para saydım, Sattı bana çocukluğumu. Artık ne yaşım var, ne adım; Bilmiyorum kim olduğumu. Hiçbir şey sorulmasın benden; Haberim yok olan bitenden. Bu bahar havası, bu bahçe; Havuzda su şırıl şırıldır. Uçurtmam bulutlardan yüce, Zıpzıplarım pırıl pırıldır. Ne güzel dönüyor çemberim; Hiç bitmese horoz şekerim!” şiirini yazalı hayli zaman oldu. Zaman su gibi aktı geçti. Derenin altından nice sular aktı. Zamanın hızlıca akışını da zaten en güzel akan sular anlatırdı. Hz. Mevlana der ki; “zaman yüz güzelliğini tüketir gönül güzelliğini artırır.” İnsanın yaşlanma süreci doğar doğmaz başlarmış zaten. Ama biz onu ellili altmışlı yıllara gelince yoğun bir şekilde hissetmeye başlıyoruz ya da dışardan bakınca öyle görüyoruz. Fiziksel aktivitelerin azlığı, deri ve ciltte kırışmalar, patolojik sorunlar vs. vs. yoğunluk kazanınca ancak hissediyor ve yaşlılığın farkına varabiliyoruz. “Bir değirmendir bu dünya” derken, Cahit Zarifoğlu üstadımızda zamanın bu öğütücülüğüne değinmiyor mu zaten? Hz Mevlana’ya atfedilen bir söz şöyledir: “Ömür bir masal gibidir. Ne kadar uzun olduğu değil, ne kadar güzel geçtiği önemlidir.” Gerçekten de ömür masal gibi geçer gider değerli dostlar! Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, deve tellal iken, pire berber iken, ben annemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken, bir “falanca” varmış. O kişi de meğer benmişim. Bir de bakmışım ki ömrümün sonuna gelivermişim. Bir gözümü açmışım, bir de gözümü kapatıvermişim. İşte bu göz kırpışa ömür diyorlar dostlar! Üstadın güzel bir sözü vardı; “iki insan çeşidi vardır; biri zaman geçtikçe hatalarıyla yüzleşenler, diğeri ise zaman geçtikçe yüzsüzleşenler. Aslında zamanın güzelliğinden en önemli yansıma bizi olgunlaştırıp kemale erdirmesidir. Ama ne yazık ki, birçok kişi bize verilen zamanın akışındaki gönül güzelliğinin bilincinde değildir. T. Eliot; “kimseye iyi veya kötü demekle acele etmiyorum. Çünkü insanlar her zaman beni şaşırtmayı becermişlerdir” derken, zamanın kendisini nasıl olgunlaştırdığının değerlendirmesini yapar. Şemsettin ÖZKAN 24.04.2022 GÜZELYALI KAYNAKLAR 1-kuran.diyanet.gov.tr 2-kuranmeali.com 3-pixabay.com 4-suskunduvar.com