KÜFÜR YASA BÜRÜNDÜ, AHMET NURU VARMADA…

It is mourning to reject the religion of God, when Ahmed’s light comes …

(Toplumsal İlişkiler 33)

وَاِذْ قَالَ ع۪يسَى ابْنُ مَرْيَمَ يَا بَن۪ٓي اِسْرَٓائ۪لَ اِنّ۪ي رَسُولُ اللّٰهِ اِلَيْكُمْ مُصَدِّقاً لِمَا بَـيْنَ يَدَيَّ مِنَ التَّوْرٰيةِ وَمُبَشِّراً بِرَسُولٍ يَأْت۪ي مِنْ بَعْدِي اسْمُهُٓ اَحْمَدُۜ فَلَمَّا جَٓاءَهُمْ بِالْبَـيِّنَاتِ قَالُوا هٰذَا سِحْرٌ مُب۪ينٌ    (Saf/6)
“Hani Meryem’in oğlu İsa:
“-Ey İsrail oğulları, ben size gönderilen Allah’ın elçisiyim. Önümdeki kitapta yazılı ve şifahi bilgileri, sünneti içeren Tevrat’a ait olanları tasdik ediyor ve benden sonra gelecek Ahmet adındaki peygamberi (Muhammedi) müjdeliyorum.” demişti. Fakat o, Muhammed kendilerine açık seçik deliller, mucizelerle gelince getirdiği Kur’an’a:
“-Bu, apaçık büyüleyerek aklı etki altına alan bir söz.” dediler.”

“And remember, Jesus, the son of Mary, said: “O Children of Israel! I am the messenger of Allah (sent) to you, confirming the Law (which came) before me, and giving Glad Tidings of a Messenger to come after me, whose name shall be Ahmad.” But when he came to them with Clear Signs, they said, “this is evident sorcery!”

Bugünlerde insanlık tarihi zor bir süreçten geçerken, Allah’ın dinini reddedenler yasa boğulurken, ufukta Ahmed’in (a.s) nuru (ışığı) parlıyor. Başta bilim dünyası olmak üzere, dünya kıyama durmuş da sanki “MUHAMMED, MUHAMMED, MUHAMMED (S.A.V),” diye haykırıyor.                                                          

           Birçok yönden ön görülen Peygamber Efendimiz, geldiğinde, pek çok açık işaretler gösterdi. Çünkü başından sonuna kadar tüm hayatı büyük bir mucizeydi. Oranlara karşı savaştı ve kazandı. Erkeklerden öğrenmeden en yüksek bilgeliği öğretti. Zor kalpleri eritti ve ihale ve destek gerektiren kalpleri güçlendirdi. Onun bütün sözlerinde ve işlerinde zekâ sahibi insanlar Allah’ın elinin işleyişini görebiliyordu. Yine de cahiller, yani kendilerini Allah’ın dinini inkâra şartlandırmış olanlar ne hikmetse buna tas tamam apaçık aklı etki altına alan Büyücülük adını verdiler. O’na karşı orantısız güç uygulayan Mekke aristokrasisi o gün nasıl yenilmişse, bugün de O’nu engellemeye çalışan tüm dünyanın güçleri yenilgiye uğramıştır. Sorun O’nun yanında olduğunu söyleyenlerin ne zaman tam bir dik duruş sergileyecek olmalarındadır. Ne zaman bu bilince erip de, bu yönde bir irade ortaya koyacaklar? Meselenin gelip düğümlendiği yer burasıdır.

            Evet, küfür yasa bürünüyor. Çünkü Hz. Muhammed (s.a.v)’in nuru parlıyor. O’nun gönül ve göz sürmesi, kör gözleri açıyor artık. Farsçadan Türkçeye şiir tadında İsa Nurazer’in çevirisiyle, Hz. Mevlana’nın Divan-ı Kebirinden Seçme Gazellerinden bir demet sunuyorum:   

Câme siteh kêrd kofr, nûre Mohemmed resîd /882

Küfür yasa büründü, Ahmet nuru varmada

Cennet bağım göründü, sonsuz davul çalmada

Vardı temiz soyut ruh, bak nice Ay yarıldı

Toprak yeşil kuşandı, gök gömleğin yırtmada

Kemer taktı saadet, cihan şekerle coştu

Kalk ayağa seyre dal! Ay doğuyor yanakta

Gökleri ölçer gönül, yedi göğün ayeti

Ahmed’i şerh etmede, yedi kitap yazmada

Bağlı akıl bir gece, aşk şahına ulaştı

Söyledi ikbaline, bağlı nefis dalmada

Kalem gibi müjdeci, başla koşar aşığa

Şeker gibi müjdeler, kâğıtlara akmada

O tertemiz ruhların, mezarda sabrı taştı

Haydi, kalkın mezardan! Ferman geldi yardıma

İşte davul çalındı, Sura nice üflendi

Vakit tamamdır artık, yeni mahşer kopmada

Depreştiler mezarlar, ah, sineler açıldı

Surun sedasıdır bu! Ruh varmada maksada

Tüm kutlu yıldızların en kutlusu vardı hey!

Dün gece fitne koptu, tüm yıldızlar halayda

Gitti Utarit elden, levha kalem kırıldı

Zühre yerinden oynar, sarhoş Aya koşmada

Ayın da rengi uçtu, Aslan’a koşmaktadır

Dedim, hayırdır! Dedi, saki sarhoş olmada

Akıl da boy gösterir, o velvele içinde

Ebcetten anlarsa da çocuk, çocuk kalmada

Devran bizimdir işte, sultan bizimdir işte!

Gözleri okşar canı, ömür uzar sonsuza

Renksiz, lafsız o saki, kadeh sunar peş peşe

Kaf Dağı raksa daldı, tıpkı deve coşmada

Yine ruhtan Süleyman, sundu seher içkisin

Belkıs’ı mutlu etti, saray döndü billura

Şeytan kör olsun artık, din kıskancı utansın

Gönül ve göz sürmesi, kör gözleri açmada

Kilit vurdum ağzıma, namahremler duymasın

Söyle hele çalgıcı, sonsuz neşe akmada.

 Şemsettin ÖZKAN

   04.2020 KONYA

KAYNAKLAR

1-Mevlana Celaleddin-i Rumi, Divan-ı Kebir’den Seçme Gazeller YANA YANA DÖNE DÖNE,  Farsçadan çeviren: İsa NURAZER, ist. 2005 kaknüs yay. Sh,85

2-kuran.diyanet.gov.tr

3-kuranmeali.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.