(Toplumsal İlişkiler 402)
وَلَنَبْلُوَنَّكُمْ بِشَيْءٍ مِنَ الْخَوْفِ وَالْجُوعِ وَنَقْصٍ مِنَ الْاَمْوَالِ وَالْاَنْفُسِ وَالثَّمَرَاتِؕ وَبَشِّرِ الصَّابِرٖينَۙ
“Andolsun ki, sizi bazen çetin korkularla, bazen açlık ve yoksullukla, bazen de servetinizi, sağlığınızı ve ürünlerinizi elinizden alarak imtihân edeceğim. Sabredenleri müjdele!” (Bakara/155)
İnsanların çoğu imtihanı başına gelen olaylar silsilesi sanır. Oysa ki, imtihan onlara verdiğimiz cevaplardır. Peki siz nasıl cevaplar veriyorsunuz değerli dostlar? İsyanla mı, sabırla mı karşılıyorsunuz?
Sevgili Peygamberimizin anlattığı geçmiş dönemlerde yaşanılan şu hikaye benim her zaman dikkatimi çekmiştir.
Ebû
Hureyre radıyallahu
anh‘den
rivayet edildiğine göre kendisi, Nebi sallallahu
aleyhi ve sellem‘in
şöyle buyurduğunu söylemiştir:
İsrail
oğulları arasında biri ala tenli (abraş), biri kel, biri de kör
üç kişi vardı. Allah Teâlâ onları sınamak istedi ve
kendilerine bir melek gönderdi.
Melek
ala tenliye geldi:
–
En
çok istediğin şey nedir? dedi. Ala tenli:
–
Güzel
(bir) renk, güzel (bir) ten ve insanların iğrendiği şu halin
benden giderilmesi, dedi. Melek onu sıvazladı ve ala tenlilik
gitti, rengi güzelleşti. Melek bu defa:
–
En
çok sahip olmak istediğin mal nedir? dedi. Adam:
–
Deve
(yahut da sığır)dır, dedi. Ona on aylık gebe bir deve verildi.
Melek:
–
Allah
sana bu deveyi bereketli kılsın! diye dua etti.
Sonra
kele gelerek:
–
En
çok istediğin şey nedir? dedi. Kel:
–
Güzel
(bir) saç ve insanları benden uzaklaştıran şu kelliğin
giderilmesi dedi. Melek onu sıvazladı, kelliği kayboldu. Kendisine
gür ve güzel (bir) saç verildi. Melek sordu:
–
En
çok sahip olmak istediğin mal nedir? Adam:
–
Sığır…
dedi. Ona da gebe bir inek verildi. Melek:
–
Allah
sana bunu bereketli kılsın! diye dua ettikten sonra körün yanına
geldi ve:
–
En
çok istediğin şey nedir? dedi. Kör:
–
Allah’ın
gözlerimi iade etmesini ve insanları görmeyi çok istiyorum, dedi.
Melek (onun gözlerini) sıvazladı. Allah onun gözlerini iade etti.
Bu defa Melek:
–
En
çok sahip olmak istediğin şey nedir? dedi. O da:
–
Koyun…
dedi. Bunun üzerine ona döl veren bir gebe koyun verildi.
Deve
ve sığır yavruladı, koyun kuzuladı. Neticede birinin vadi dolusu
develeri, diğerinin vadi dolusu sığırı, ötekinin de bir vadi
dolusu koyun sürüsü oldu.
Daha
sonra melek ala tenliye, eski kılığında geldi ve:
–
Fakirim,
yoluma devam edecek imkânım yok. Gitmek istediğim yere önce Allah
sonra senin yardımın sayesinde ulaşabilirim. Rengini ve cildini
güzelleştiren Allah aşkına senden yolculuğumu tamamlayabileceğim
bir deve istiyorum, dedi.
Adam:
–
Mal
verilecek yer çoook, dedi. Melek:
–
Ben
seni tanıyor gibiyim. Sen insanların kendisinden iğrendikleri,
fakirken Allah’ın zengin ettiği abraş değil misin? dedi.
Adam:
–
Bana
bu mal atalarımdan miras kaldı, dedi. Melek:
–
Eğer
yalan söylüyorsan, Allah seni eski haline çevirsin, dedi.
Sonra
melek, eski kılığına girip kelin yanına geldi. Ona da abraşa
söylediklerini söyledi. Kel de abraş gibi cevap verdi. Melek ona
da:
–
Yalan
söylüyorsan, Allah seni eski haline çevirsin! dedi.
Körün
kılığına girip bu defa da onun yanına gitti ve:
–
Fakir
ve yolcuyum. Yoluma devam edecek imkânım kalmadı. Bugün önce
Allah’ın sonra senin sayende yoluma devam edebileceğim. Sana
gözlerini geri veren Allah aşkına senden bir koyun istiyorum ki,
onunla yoluma devam edebileyim, dedi. Bunun üzerine (eski) kör:
–
Ben
gerçekten kördüm. Allah gözlerimi iade etti. İstediğini al,
istediğini bırak. Allah’a yemin ederim ki, bugün alacağın
hiçbir şeyde sana zorluk çıkarmayacağım, dedi. Melek:
–
Malın
senin olsun. Bu sizin için bir imtihandı. Allah senden razı oldu,
arkadaşlarına gazap etti, cevabını verdi (ve oradan ayrıldı).
(Buharî,
Enbiyâ 51; Müslim, Zühd 10)
Bu yüzden imtihanı iyi anlamak lazım. İmtihan başımıza gelen olaylar silsilesi değil, onlara nasıl cevap verdiğimizdir.
Şemsettin ÖZKAN
10.07.2021 GÜZELYALI
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-forumduasi.com
Allah ım imtihanımızı kolay eylesin inşallah. Şu halimizle ne kadar başarırız bilmiyorum. Allah yar ve yardımcınız olsun. Âmîn