(Toplumsal İlişkiler 903)
اِنَّ الَّذٖينَ يَرْمُونَ الْمُحْصَنَاتِ الْغَافِلَاتِ الْمُؤْمِنَاتِ لُعِنُوا فِي الدُّنْيَا وَالْاٰخِرَةِࣕ وَلَهُمْ عَذَابٌ عَظٖيمٌۙ
يَوْمَ تَشْهَدُ عَلَيْهِمْ اَلْسِنَتُهُمْ وَاَيْدٖيهِمْ وَاَرْجُلُهُمْ بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ
“İffetli ve (haklarında uydurulan kötülüklerden) habersiz mü’min kadınlara zina isnat edenler, gerçekten dünya ve ahirette lânetlenmişlerdir. İşlemiş oldukları günahtan dolayı dillerinin, ellerinin ve ayaklarının kendi aleyhlerine şahitlik edecekleri günde onlara çok büyük bir azap vardır.” (Nur/23-24)
Atalarımız “tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır” derken dilin temiz oluşuna, arılığına ve duruluğuna dikkat çekerken bizleri aynı zamanda güzel konuşmaya, kibarı kelam etmeye de teşvik etmişlerdir. Hz. Mevlana; “güzellik dilin altında gizlidir. Sükut, incelik, edep ve zerâfet insanı her gittiği yerde sultan yapar” derken güzelliğin sırrının tatlı dil olduğunu söyler.
Bu yüzden güzel konuşmak, diliyle insanları incitmemek, her daim, takdire şayan kabul edilmiştir.“Güzelliğin dilin altında olduğunu” söyleyen Hz. Pir, kalple dil arasındaki bağlantıya dikkatlerimizi çeker. Zira insanın kalbinde ne varsa, diline de o yansıyacaktır. Bir sözünde de, kalbi denize, dili kıyıya benzetmesi boşuna değildir. Çünkü denizde ne varsa kıyıya da, elbette o vuracaktır.
Şemsettin ÖZKAN
15.12.2022 GÜZELYALI
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com