GÖNLÜNÜ YIKAYIP ARITMAMIŞSAN HABİRE ABDEST ALIP DURMAKTAN FAYDA BEKLEME

(Toplumsal İlişkiler 881)


قَدْ اَفْلَحَ مَنْ زَكّٰيهَاۙࣕ

Gönlünü (kötülüklerden) temizleyen kimse, kesinlikle muradına erecektir.” (Şems/9)

İnsanı insan yapan saf ve temiz oluşudur. İnsana insan diyebilmemiz için iki yönlü bir temizlik operasyonu yapması önerilir. Birincisi maddi temizlik yapması, ikincisi ise manevi temizliktir. Maddi temizliği biliyorsunuz dış temizliği, gözle görülen elle tutulan temizlik türüdür. Ama bizim asıl üzerinde duracağımız manevi temizliktir.

Hz. Mevlana der ki; “gönlünü yıkayıp arıtmamışsan habire abdest alıp durmaktan fayda bekleme!” Bütün mesele iç (kalp) temizliğidir. Kalp temiz olmayınca dış yüzünü vücudunu parıl parıl parlatsan ne yazar? Gönlü kokuşmuş, fesatlık, hasetlik dolu, nefsine kul köle olduktan sonra ağzınla kuş tutsan ne işe yarar ki?

BizimYunus Emre’miz ne güzel söyler: Su ne kadar arıta, çün yavuz huyun bile
Meğer bizi pâk ede Hak’tan inâyetimiz.
İnsanın bedeni su ile temizlenir. Fakat kalbi temiz tutabilmek, huy ve ahlâkı temiz bir mü’min olabilmek, hem kulun gayretine, hem de yüce Rabbimizin lûtf u keremine bağlı değil midir? Eski bir İstanbul hamamının kitâbesinde, şu mânidar beyit yer alırmış: Tıynetin nâ-pâk ise, hayr umma sen germâbeden, Önce tathîr-i kalb et, sonra tathîr-i beden! Yani; “Pis tıynetli, kötü huylu bir kimse isen, hamamdan bir hayır bekleme! Gerçek temizlik istiyorsan, evvelâ kalbini temizle, sonra da bedenini…”

Şemsettin ÖZKAN

23.11.2022 GÜZELYALI

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-pixabay.com

4-islamveihsan.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.