BİR ÖLÜM VEFALI BİR DE SONBAHAR

(Toplumsal İlişkiler 92)

Sille, KONYA


وَمَنْ اَوْفٰى بِمَا عَاهَدَ عَلَيْهُ اللّٰهَ فَسَيُؤْت۪يهِ اَجْراً عَظ۪يماً۟
 “Ve kimde Allah’a verdiği söze bağlılık gösterirse, Allah ona eşi benzeri olmayan muhteşem bir ödül verecektir.” (Fetih/10)

Şair Cahit Zarifoğlu, aylık Mavera dergisinde bizim şiirleri “Sizden gelenler ve sizin için seçtiklerimiz” köşesinde değerlendirirken; “bir ölüm vefalı, bir de sonbahar” derdi. Bizim şiirleri eleştirir, eleştirir yerden yere vurur, sonra da bir şiirimizi seçer, yayınlardı. Nitekim “Çocukluk Hatırası” adlı şiirimi seçip yayınlamıştı. Sanırım yıl 1977 idi. Mavera bembeyaz bir kapakla çıkıyordu. Onun için vefa çok önemliydi çok…

Vefa; insanın sevgisinde sebat etmesi, sevgisinde durması ve sevgisinde tam bir bağlılık göstermesi demektir. Şair Abdürrahim Karakoç da;

Ölüler toprağa gömülür, hatıralar yüreğe

Toprak mı vefalı, yürek mi bilmiyorum” derken, toprağın üstünde insanın onca çirkefliği yapmasına rağmen, ölünce onu kabul etmesini, acı anılarımızın da kalbimizde her daim yer almasını, tam bir vefa örneği olarak gösterir bize.

Yunus Emre ölümü, kafesten uçan kuşa benzetir ve insan bedenindeki o tatlı canın, bir gün mutlaka ölümün o vefalı yüzüyle, karşılaşacağını anlatır:

İşbu söze Hak tanıktır

Bu can gövdeye konuktur

Bir gün ola çıka gide

Kafesten kuş uçmuş gibi

Bir zamanların en çok dinlenilen şarkısında da, ölümden başka her şeyin, bu dünyada yalan olduğu ifade edilir. Dolayısıyla ölüm hakikatin, vefanın ta kendisidir:

Geri döndüren gördün mü geçmişi
Boşa soldurdun o nazlı gençliği
Bir avuç toprak için yor kendini
Dünyada ölümden başkası yalan
Bir avuç toprak için yor kendini
Dünyada ölümden başkası yalan

Yalan, başkası yalan
Dünyada ölümden başkası yalan
Yalan, başkası yalan
Dünyada ölümden başkası yalan.

Üstat Necip Fazıl da, ölümü şöyle anlatır mısralarında;

Ölüm güzel şey budur perde ardından haber

Güzel olmasaydı hiç ölür müydü peygamber?

Ölümle sonbahar, bir anlamda benzeşir. İkisi de artık solgun, bitkin ve son demleri çağrıştırır ancak ikisi de biterken yeniden dirilişi de sembolize eder. Sonbahar da yapraklar niye düşüyor? Dallar niye kurumaya başlıyor? Yeniden dirilmek için. Ölüm de yeniden diriliş demek değil midir? Yasin suresinin 33, ayeti ne güzel açıklar bu durumu:

“Bitki örtüsü tamamen kuruyup ölmüş olan toprak, onlara Allah’ın sonsuz ilmi, kudret ve merhametini gösteren ve yeniden dirilişi ispatlayan muhteşem bir delildir. Şöyle ki; Biz ölü toprağa, her bahar yeniden hayat veriyoruz ve oradan, canlıların besin kaynağı olan çeşit çeşit ürünler çıkarıyoruz.”

Sonbahar aslında çıtırdayan yaprakların, çiçeğe dönüştüğü andır. Hayat da zaten o çıtırdayan yapraklarla yeniden tazelenir, yeniden başlar. Ölümle sonbahar, bu yüzden iki can dosttur. Bu yüzden vefanın da en çok onlara yakıştığını söyleyebiliriz.

Sözleri Erhan Yurdaer, bestesi Yıldırım Gürses’e ait olan o muhteşem Muhayyer kürdi makamındaki “her sonbahar gelişinde” adlı eserde de sevgi, ölüm (aslında diriliş) ve sonbahar teması çok güzel işlenir:

Düşen bir yaprak görürsenBeni hatırla demiştinBiliyorsun seni benSonbaharda sevmiştimHer sonbahar gelişindeSarı sarı yapraklarlaKuru dallar arasındaSen gelirsin aklımaRüzgârla düşen yapraklarDaima senin hayalinYine bir sonbahardaGeleceksin sen banaHer sonbahar gelişindeSarı sarı yapraklarlaKuru dallar arasındaSen gelirsin aklıma

Hz. Mevlana der ki; “dostlarını daima vefa ile hatırla ey can. Arayan sen ol, bulan sen. Tanıyan sen ol, kucaklayan yine sen. Kula vefası olmayanın, Hakk’a da vefası olmaz.” Yine Hz. Pir “vefasızlara gitme! Onlar birer yıkık köprüdür,” diyerek insanın sevgisinde, bağlılık göstermesinin ne denli önemli olduğunun altını çizer.

Yukarıda geçen ayette de Rıdvan ağacı altında verdikleri sözlerinde Hz. Peygambere söz verip (vefa gösterenlerin) Allah’a söz verip (vefa gösterdiklerinin) Allah ve elçisinin arasının asla açılamayacağı üzerinde önemle durulur. Allah yolunda her türlü çabayı (maddi, manevi, canı pahasına) gösterme, İslam için vefalı olanların eşi benzeri olmayan bir ödülle mükâfatlandırılacağı anlatılır.

Ölüm vefalıdır. Bu yüzden ölen kişi için, “Hakk’a yürüdü” tabiri kullanılması güzel bir ifadedir. Bu yüzden olsa gerek, Feridüddin Attar “insanlarda bir vefa görmedim bu yüzden canı gönülden Hakk’a vefayı seçtim,” der.

Şemsettin ÖZKAN

14.08.2020 KONYA

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-sarki.alternatifim.com

BİR ÖLÜM VEFALI BİR DE SONBAHAR” için 1 yorum

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.