BEN GEÇMİŞİMİ DÜRDÜM BÜKTÜM VE KALDIRIP ÇÖPE ATTIM BU ÇÖPLERİ İSE ANCAK KEDİLER KÖPEKLER KARIŞTIRIR.

(Toplumsal İlişkiler 322)

مَٓا اَنْزَلْنَا عَلَيْكَ الْقُرْاٰنَ لِتَشْقٰى
Biz sana bu Kur’an’ı, sıkıntıya düşüp mutsuz olasın diye göndermedik.” (Taha/2)

Üstat Necip Fazıl Kısakürek hidayete erdikten sonra geçmişini kurcalayanlara şöyle der: “Ben geçmişimi dürdüm büktüm ve kaldırıp çöpe attım. Bu çöpleri ise ancak kediler köpekler karıştırır.”

Biliyorsunuz üstat Arvasi hazretleriyle tanışmadan önceki hayatını bohem hayatı olarak nitelendirir. Yani bitkisel hayatta olduğunu itiraf eder. Üstat o dönemlerde kumar illeti başta olmak üzere birçok kötü alışkanlıklara mübtela olmuştur.

Ne hikmetse insanların çoğu bir insanı delalette olduğu, ya da yanlışta olduğu süreçte değil de hidayete erdikten sonra geçmişin çöplüğünü karıştırarak yeniden gündeme getirmeyi pek severler. Bunun arkasında bir art niyet olmakla birlikte, insanın dedikoduya meyyal oluşudur.

Bu tip çöp karıştırıcılığı bizi hastalıklı, patolojik ruh hallerine götürür ki tedavi edilmesi gereken bir durumdur. Adam iyiye yönelmiş biz hala onun eski defterlerini karıştırıyoruz. Gerçekten vahim bir duygu durumla karşı karşıyayız. Düşünün dönüşüm iyiye doğru olmuş, biz hala eski çirkinlikleri, yanlışları ve kötülükleri gündeme getiriyoruz. Sahi biz iyiden yana mıyız? Yoksa kötüden yana mıyız?

Eski defterleri karıştırmak diye bir deyim var hani. Eskileri karıştırarak kendine bir çıkar elde etmeyi düşünen tipler vardır. Bunlar eski çöpleri öyle karıştırırlar ki adeta didik

didik ederler. Ne varsa ortaya çıkarıp çıkarıp atarlar. Aklının tabanında ne yatar acaba? Geçmişte kalmış olayları ya da işleri sil baştan ele almak bir çıkar peşinde koşmak değil de nedir? Hadiseleri çığırından çıkarmak için herşeyi mübah görme anlayışının bir tezahürüdür eski defterleri karıştırmak bir bakıma.

Bu tip durumlara maruz kalanlara Erich Fromm’un tavsiyesi “sakın kahramanlık yapmayın olaya çözüm değil, suçlu aranıyordur,” şeklindedir.

İflas eden bir tüccar için de “müflis tüccar eski defterleri karıştırır,” derler. O da kendine göre yolunu bulmaya çalışıyor. “Acaba eskiden kalmış bir alacağım var mıdır?” diye.

Lafın kısası eski defterleri karıştırmak hiçbir zaman iyi anlamda kullanılmıyor. Üstadın ifade ettiği gibi kedilerin ve köpeklerin çöpü karıştırması şeklinde insanların bilhassa iyi insan moduna geçtikten sonra geçmişte yaptığı hataları bulup ortaya dökmelerini anlatıyor.

Modern toplumlarda bu işi genellikle gazeteciler ve politikacılar üstlenmiş durumda. Tabi başkaları da yapıyor da ağırlıklı olarak bu insanlarda daha fazla görülüyor.

Geçenlerde bir film dizi sanatçısı kadın tesettüre girmişti. Ne olduysa hemen basın bu kadının şimdi hayır işleriyle uğraştığına bakmıyor da bitkisel hayat sürdüğü o eski günlerinden boy boy resimleri yayınlıyor. Eskiden şöyleydi böyleydi diyerek çöpleri eşeleyip duruyor. Aklı sıra onun dine dönüş eylemini sabote ediyor. Halbuki şimdilerde hayır işleriyle uğraştığına bir nebzede olsa değinmeden es geçiyor.

Takılıp kalmış eskilere. Değişemez mi bir insan? Elbette değişir. Çünkü bu eşeleyiciler statükocudur ve bağnazdırlar. İnsanları hafife almayı marifet sanırlar. Size ne kardeşim başkasının seçtiği o hayat? Başkaları onlara bu hareketi yapsa mahalle baskısı var diye yaygarayı da koparır bu tipler.

Bir insanın hidayete ermesi kadar daha güzel bir durum olabilir mi? Dalaletten kurtuluşa ermesi kadar iyi bir hal var mıdır? Sahi var mıdır? O zaman bu leş kargaları neyin peşindeler acaba?

Şemsettin ÖZKAN

20.04. 2021 MUDANYA

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.