AŞK BEKLENTİSİZLİĞİN TA KENDİSİDİR

(Toplumsal İlişkiler 483)


اِنَّمَا نُطْعِمُكُمْ لِوَجْهِ اللّٰهِ لَا نُرٖيدُ مِنْكُمْ جَزَٓاءً وَلَا شُكُوراً
“Bunca iyilikleri yaparken de, içlerinden derler ki: “Biz sizi yalnızca Allah rızası için doyuruyoruz; sizden herhangi bir karşılık, bir teşekkür beklemiyoruz.” (İnsan/9)

Gönül Dağı adlı TRT’nin çok sevilen dizisinde ciritçi Abdullah, aşkta hayal kırıklığına uğrayan torunu Ramazan’a öyle güzel bir söz söyledi ki bu söz herkesin kulağına küpe olmalıdır: “Aşk beklentisizliğin ta kendisidir.”

Gerçekten de öyle değil midir değerli dostlar, sıfır beklentiyle sonsuz mutluluğu yakalamak dururken ne diye kocaman dağlar gibi beklentilerimiz olur hep? Neden yüksek tutuyoruz şu beklentilerimizi?

Eee ben ona şöyle şöyle iyilik yaptım, onu yaptım, bunu yaptım diye. Bunca yaptıklarımın karşılığı bu mu olacaktı diye, dizlerimizi dövüyoruz. Kimi çocuğu için, kimi bir sevdiği için, ya da çok sevdiği bir yakını için. Kardeşim Allah (c.c) bile, insanoğlunun nankörlük özelliğine dikkat çekerken ayetlerinde, sen ne diye bu kadar çok bel bağlıyorsun ona? Niye beklentilerini çok yüksek tutuyorsun ki?

Aşktan canımızın yandığını sanırız. Aslında hiç de öyle değildir. Aşk asla insanın canını yakmaz, beklentilerimiz yakar bizi. Beklentiler mutluluğumuzun bir numaralı düşmanıdır.

Ne ilginçtir hayatımız yaşadıklarımızla değil de, beklentilerimizle şekilleniyor. Hayatımızı maalesef yüksek beklentilerimizle, yaşanmaz hale getiriyoruz. Bir kaos, bir stres koşuşturmacasında mutluluğu heba ediyoruz. Bu mu yaşamak?

Sabahattin Ali de; “bu hayatta mutlu olmanın yolu, beklentiyi düşük tutmaktır. Yoksa kanatlarından vurulmuş kuşa dönersin” derken aynı konuya parmak basar.

Robin Sharma; “insan beklentisi kadar mutludur. Formül sıfır beklenti, sonsuz mutluluk” diyerek insanı mutsuzluk zindanından kurtarır.

Şemsettin ÖZKAN

11.10.2021 GÜZELYALI

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.