YUSUF’UN ÜÇ GÖMLEĞİ

      YUSUF’UN ÜÇ GÖMLEĞİ

Tılsımlı gömlek, Mevlana Müzesi/ KONYA

Hz Yusuf Peygamberin kıssası hayat hikâyesi gerçekten de Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle hikâyelerin en güzelidir. Hayata dair her şeyi içinde barındırır. Ayrılık, kavuşma, hasret, özlem, hüzün, aşk, fakirlik, zenginlik, kıtlık, kıskançlık, affetme, iktidar, masumiyet, iffet, ihlas, şehvet, şefkat, zindan, hapis, özgürlük, kölelik, sevgi, merhamet, acımasızlık, yokluk, varlık, kör olan gözler, açılan gözler, baba evlat sevgisi, gençlik, yaşlılık, mucizeler hâsılı her şey bu hikâyede vardır. Üstüne üstlük gerçek bir dramdır. Ancak sonu mutlu sonla biten bir filmdir ve romandır bu hikâye…

        Bu hikâyeyi bilen okurlarımız, dikkat ederlerse, Yusuf Peygamberin üç gömleğinden söz edilir:

1-SAHTE KANLI GÖMLEK

وَجَٓاؤُ۫ عَلٰى قَم۪يصِه۪ بِدَمٍ كَذِبٍۜ قَالَ بَلْ سَوَّلَتْ لَكُمْ اَنْفُسُكُمْ اَمْراًۜ فَصَبْرٌ جَم۪يلٌۜ وَاللّٰهُ الْمُسْتَعَانُ عَلٰى مَا تَصِفُونَ

“ Gömleğinin üstünde uydurma bir kan izi de gösterdiler. Yakup, “Hayır! Nefsiniz sizi kötü bir iş yapmaya sürüklemiş; artık (bana düşen) güzelce sabretmektir. Anlattığınız şeyler karşısında, (bana) yardım edecek olan ise ancak Allah’tır” dedi.” (Yusuf/18)

         Yunus Emre bir şiirinde masumiyet gömleği de diyebileceğimiz kardeşlerinin kırda onu kuyuya attıktan sonra masum gömleğine öldürdükleri bir hayvanın kanını sürerek babalarına ağlamaklı bir şekilde “biz kırda oynarken Yusuf’u kurt yedi, onun kanlı gömleğini getirdik” diye takdim etmelerini mısralarında hüzünle anlatır:

Ben bir Yakup idim, kendi halimde,
Mevla’nın ismi var idi dilimde,
Aldırdım Yusuf’u Kenan ilinde,
Ağlar Yakup ağlar Yusuf’um deyu.
Kaybettim Yusuf’u Kenan ilinde,
Ağlar Yakup ağlar Yusuf’um deyu.

Akardı Yakub’un gözünün yaşı,
“Ah !” çektikçe eritir dağları taşı,
Yusuf’u kuyuya attı kardeşi,
Ağlar Yakup ağlar Yusuf’um deyu.

Attılar kuyuya şehit kastına,
Cebrail yetişti Mevla dostuna,
İhlâs ile çıktı suyun üstüne,
Ağlar Yakup ağlar Yusuf’um deyu.

Yusuf’un gömleğin al kan ettiler
Kurtlar yedi diye bühtan ettiler
Yusuf’u götürüp bilmem nettiler
Ağlar Yakup ağlar Yusuf’um deyu.

Kenan’ın kurtları toplanıp geldi,
Biz yemedik diye içtiler andı,
Yakub’un feryadı arşa dayandı,
Ağlar Yakup ağlar Yusuf’um deyu.

        Kardeşlerinin kıskançlığı olayı bu noktaya getirmiştir.  Yakup Peygamber Yusuf Peygamberi hep yanında tutuyor, ona çok değer veriyordu. Yusuf Peygamberle küçük kardeşi Bünyamin bir başka anneden dünyaya gelmişler, küçük kardeş Bünyamin dünyaya gelirken anneleri ölmüştü. Bunun dışında Onun Peygamber olacağını onun gördüğü rüyadan sezmişti. Ona bir zarar gelmesinden korkuyordu.  Bu yüzden kıra Yusuf Peygamberi göndermeden önce “oyuna dalar unutursunuz da küçük olduğu için onu kurt kapar,” diyordu. Çocukları da zaten Yakup Peygamberin verdiği bu ipucuyla “Yusuf’u kurt kaptı, inanmazsan bu Yusuf’un kanlı gömleği” yalanıyla geldiler. Bu masum gömleği gösterdiler.

       Kabile yaşantısında erkek çocukların güçlü kuvvetli olması elzemdir. Bu yüzden onların ön planda olmaları doğaldır. Ancak burada onlardan küçük olan Yusuf Peygamberi babalarının aşırı koruması diğer kardeşlerin kıskançlıklarını daha da artırmalarına sebep oluyor, babalarına içten içe öfke duyuyorlar, bir yolunu bulup kardeşleri Yusuf’u ortadan kaldırmalarının planlarını yapıyorlar. Onu ortadan kaldırıp sonra da tövbe edip geçmeyi planlıyorlar. Ancak bir türlü kötü planlarından sonra tövbe gerçekleşmiyor. Bu yüzden insan günaha yönelip; “yapalım bir de, sonra tövbe ederiz,” gibi bir düşünceyle hareket etmemelidir. Bu tamamen Şeytan’ın dürtüklemesinden başka bir şey değildir.

       Modern psikolog ve pedagoglar Yakup Peygamberin Yusuf’a ilgisini kardeşlerin kıskanç olmasına sebep olarak gösterebilirler. Yakup Peygamberin ilgisi yukarıda anlattığım nedenlerden ötürüdür. Artısı var çok doğru bir çocuk olarak babasının kalbinde yer etmiştir. Hiç yalanı yok. Öyle bir baba sevgisi var ki Yusuf Peygamberde de, Züleyha; “en çok kimi seviyorsun?” diye ona sorduğunda “babamı,” diyor. Baba oğul ilişkisi mükemmel, beş yıldızlı… Suç işleyen kardeşler babalarını inandırabildiler mi? Tövbe ettiler mi? Yanlış yaptıklarının farkına varabildiler mi? Hayır, hayır, hayır… O zaman Yakup Peygamber doğru yapmıştır.        

2-ARKADAN YIRTILAN GÖMLEK(İFFET, İHLAS GÖMLEĞİ)

وَاسْتَبَقَا الْبَابَ وَقَدَّتْ قَم۪يصَهُ مِنْ دُبُرٍ وَاَلْفَيَا سَيِّدَهَا لَدَا الْبَابِۜ قَالَتْ مَا جَزَٓاءُ مَنْ اَرَادَ بِاَهْلِكَ سُٓوءاً اِلَّٓا اَنْ يُسْجَنَ اَوْ عَذَابٌ اَل۪يمٌ 

“Böylece Yusuf, hızla oradan uzaklaşmaya başladı; kendisi önde, Züleyha arkada, ikisi birden kapıya doğru koşmaya başladılar. Yusuf tam kapıya varmıştı ki, kadın yetişip onun gömleğini arkadan çekerek boydan boya yırttı. Ve işte o anda, kapının hemen yanında, kadının kocasıyla burun buruna geldiler! Kadın, Yusuf’un kendisine saldırdığını öne sürerek, büyük bir pişkinlikle, “Senin hanımına böyle bir kötülük yapmaya kalkışan birinin cezası, zindana atılmaktan veya can yakıcı bir işkenceye uğratılmaktan başka ne olabilir?” dedi.” (Yusuf/15)

         Odayı koşar adım terk eden Yusuf Peygamberin arkasından ihtirasla gelen Züleyha’nın onun gömleğini sırtından yırttığı iffet, namus ve ihlas gömleğiydi bu yırtılan ikinci gömlek… Yusuf’u görmemiş gözlerin Züleyha’yı ayıplamasına şaşmamak lazım. Çok kolaydı Yusuf’u görmeyen gözlerin Züleyha’yı kınaması. Kur’an’da ifade edildiği gibi saray eşrafındaki kadınlar Züleyha’yı yerden yere vuruyorlardı: 

“Şehirdeki saray çevresine mensup bazı kadınlar, kendi aralarında, “Duydunuz mu? Vezirin karısı, kölesine göz koymuş; onun aşkıyla yanıp tutuşuyormuş. Ne ayıp, âşık olmak için bula bula bir köleyi mi bulmuş? Bize öyle geliyor ki, bu kadın düpedüz sapıtmış!” diyorlardı.”

         Nerden bileceklerdi ki sarayın o dedikoducu kadınları? Yusuf’un aşkların en güzeli olduğunu, ama sapıtmış dedikleri Züleyha’nın da, tövbelerin en güzeli olduğunu.

           Ya o sevilmekle sınavların en çetinine maruz kalan masum Yusuf… Yakup sever kuyulara düşer, Züleyha sever zindanlara düşer. Zor Yusuf olmak çok zor… Necip Fazıl üstadın dediği gibi, baştan ayağa Yusuf iffet olduktan sonra, Züleyha tepeden tırnağa afet olsa ne yazar? Züleyha olmak belki kolay veya onun gibisini bulmak zor değil diyeceksiniz. Ama nerede Yusuf ve Yusuf gibileri saklayan kuytular, kuyular? Nerede aşk diye bildiği Yusuf’u bulunca esas aşkın Yusuf’u Yaratan olduğunun bilincine ermiş Züleyha’lar…

3-YUSUF KOKULU GÖMLEK(ŞİFA, İKTİDAR, İSTİKRAR VE İSTİKAMET GÖMLEĞİ)

اِذْهَبُوا بِقَم۪يص۪ي هٰذَا فَاَلْقُوهُ عَلٰى وَجْهِ اَب۪ي يَأْتِ بَص۪يراًۚ وَأْتُون۪ي بِاَهْلِكُمْ اَجْمَع۪ينَ۟ 

“Şimdi şu benim gömleğimi alıp Kenan diyarına götürün ve onu, üzüntüden gözleri görmez olan babamın yüzüne sürün, Allah’ın izniyle yeniden görmeye başlayacaktır. Sonra da, bütün ailenizi toplayıp yanıma getirin!” (Yusuf/93)

وَلَمَّا فَصَلَتِ الْع۪يرُ قَالَ اَبُوهُمْ اِنّ۪ي لَاَجِدُ ر۪يحَ يُوسُفَ لَوْلَٓا اَنْ تُفَنِّدُونِ 

“Böylece Yusuf’un kardeşleri, babalarına müjdeyi vermek üzere yola çıktılar. Kervan Mısır’dan henüz ayrılmıştı ki, ta Filistin’de babaları, yanındakilere seslenerek, “Eğer beni bunaklıkla suçlamayacaksanız, inanın ki ben, Yusuf’umun kokusunu alıyorum!” dedi.” (Yusuf/94)

قَالُوا تَاللّٰهِ اِنَّكَ لَف۪ي ضَلَالِكَ الْقَد۪يمِ 

“Onlar da,“Pes doğrusu!” dediler, “Vallahi sen, hâla o eski şaşkınlığında bocalamaya devam ediyorsun!” Oysa kimin “şaşkınlık içinde bocaladığı” biraz sonra ortaya çıkacaktı:” (Yusuf/95)

فَلَمَّٓا اَنْ جَٓاءَ الْبَش۪يرُ اَلْقٰيهُ عَلٰى وَجْهِه۪ فَارْتَدَّ بَص۪يراًۚ قَالَ اَلَمْ اَقُلْ لَكُمْ اِنّ۪ٓي اَعْلَمُ مِنَ اللّٰهِ مَا لَا تَعْلَمُونَ

“Nihâyet, uzun bir yolculuğun ardından kervan, Kenan topraklarına ayakbastı. Öncü olarak gönderilen müjdeci, koşa koşa Yakup’un yanına gelip gömleği onun yüzüne sürünce, Yakup mucizevî bir şekilde yeniden görmeye başladı ve büyük bir heyecanla, “Ben size, ‘Allah tarafından, sizin bilmediklerinizi bilirim.” dememiş miydim!” diye haykırdı.” (Yusuf/96)

     Babasının gözleri açılsın diye Yusuf Peygamberin gönderdiği bu gömlek, şifa, iktidar, istikrar, istikamet, merhamet, şefkat ve sevgi gömleğiydi. Tılsımlıydı o gömlek. Dedesi İbrahim Peygamberi ateş yakmasın diye Cebrail’in cennetten getirdiği gömlekti o gömlek… O gömlek Yusuf’un iktidarını, istikrarını ve istikametini gösteriyordu. Hiç şüphe yoktu bu gömleğin kokusundan yayılan kokuyu duyan gözleri görmeyen Yakup onu gözlerine sürerek göz aydınlığına kavuşup şifa bulacaktı.

Şemsettin ÖZKAN

 11.06.2020 KONYA

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-ilahisozler.com

4-sevdalara.net

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir