UNUTMA İNSANLARIN ÇIKARLARI DEĞİŞTİĞİNDE ZİHNİYETLERİ VE DAVRANIŞLARI ÇABUK DEĞİŞİR

(Toplumsal İlişkiler 1888)

قُلْ اِنْ كَانَ اٰبَٓاؤُ۬كُمْ وَاَبْنَٓاؤُ۬كُمْ وَاِخْوَانُكُمْ وَاَزْوَاجُكُمْ وَعَشٖيرَتُكُمْ وَاَمْوَالٌۨ اقْتَرَفْتُمُوهَا وَتِجَارَةٌ تَخْشَوْنَ كَسَادَهَا وَمَسَاكِنُ تَرْضَوْنَـهَٓا اَحَبَّ اِلَيْكُمْ مِنَ اللّٰهِ وَرَسُولِهٖ وَجِهَادٍ فٖي سَبٖيلِهٖ فَتَرَبَّصُوا حَتّٰى يَأْتِيَ اللّٰهُ بِاَمْرِهٖ وَاللّٰهُ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الْفَاسِقٖينَ 

“De ki: “Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz bir ticaret ve beğendiğiniz meskenler size Allah’tan, peygamberinden ve O’nun yolunda cihattan daha sevgili ise, artık Allah’ın emri gelinceye kadar bekleyin! Allah, fasık topluluğu doğru yola erdirmez.” (Tevbe/24)

Pablo Neruda’nın “gün olur bakarsınız bıkarım insan olmaktan” dediği günlerdeyiz. Koskoca insanlık ailesi Gazze’de olup bitenlere seyirci kalmaktan öte ne yaptı, ne yapıyor? Sen bir film değildin Gazze bu kadar izleyicin olmamalıydı? Resmen insan eliyle kıtlık oluşturuluyor ve bu sebepten küçücük masum çocuklar ölüyor. Yazık bu soykırım değil de nedir? 

          Bruno Yarensky; “düşmanlarınızdan korkmayın, en kötüsü sizi öldürürler. Dostlarınızdan çekinmeyin, en kötüsü size ihanet ederler. Lakin tarafsızlardan çekinin, zira kötülük dünyaya, onların sessiz onayı sayesinde yayılıyor” der.

          Schopenhauer; “unutma, insanların çıkarları değiştiğinde, zihniyetleri ve davranışları çabuk değişir”der. Bu katliamları yapanlarla buna göz yumanlar arasında derin bir çıkar ilişkisi olduğu kesin. Elbet o çıkarlar gün olur bozulur. Ama o sessiz onaylarından ötürü dünyaya yayılan kötülüğün etkileri, elbette kendi nesillerine, çocuklarına da dokunacaktır. 

           Zulmü işleyen, yapana yardım eden, zulme seyirci kalan tüm sesli ve sessiz onay verenler, bunun cürmüne ortak olduklarını asla unutmamalıdır. Bunun kötü tesirleri sizi ve sizden sonrakilerin kapısını mutlaka çalacaktır. O gün ne kötü bir gündür.

           Fatih Duman zulüm karşısında sessiz kalan susanlara “Dağıldık Allahım Sen Topla Bizi” kitabında şunları söylüyor:   

           “Eskiler; ‘insan dilinin altında gizlidir’ demişler. Doğru söz, söyledikleriyle ortaya döker insan şahsiyetini. Lakin susmak diye de bir şey yok mudur? Elbette var. Ama onun da bir yeri bir zamanı var. ‘İnsan konuştuklarından mesuldür’ diyorlar. Doğru, ama eksik bir söz. Zira bence insan sadece konuştuklarından değil, sustuklarından da mesuldür. Misal ki bir yerde korumasız, savunmasız, güçsüz, kuvvetsiz ve kimsesiz kalmışların canları yanıyor, yakılıyorsa, susmak vicdana ihanettir. Ya da bir başka yerde, sırf inandıkları için yerlerde sürükleniyor, mukaddesatı çiğneniyor, namuslarına el uzatılıyorken, susmak edebe, namusa ihanettir.

           İnsan konuştuklarından hesaba çekilecek, doğru. Ama ya sustukları? Sustuklarından da sual edilmeyecek, onların da hesabını vermeyecek mi? Hem madem ‘Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.’ O vakit insan, sustuklarının da karşılığını görecek ve onların da hesabı sorulacaktır. Şükür ki ahiret diye bir şey vardır. Ve ‘zulme sessiz kalan, zulmü yapan gibidir’ fetvasınca, her birimizden, her bir şeyin hesabı sorulacaktır. 

          Bazıları duruma göre, adama göre, zamana göre konuşuyor, ya da susuyor ya; nasıl olacak o iş? Hakikat bir ve tekse söyleyeceği de hakikatse, neden sussun ki insan? Allah’ım, dünya masumların o temiz gözlerindeki ferle dönüyorken, o feri söndürenlerin hesabını biz soramayacaksak sen sor, ne olur sen sor!” 

Şemsettin ÖZKAN
27.08.2025 GÜZELYALI

KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com
4-1000kitap.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir