YANINDA KALMAYACAĞIN BİR KALBE SAKIN DOKUNMA SEN BİR GÖRÜMLÜK BAHAR DERSİN GERİDE KOSKOCA BİR KIŞ KALIR

(Toplumsal İlişkiler 1876)

يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا لَا يَحِلُّ لَكُمْ اَنْ تَرِثُوا النِّسَٓاءَ كَرْهًاۜ وَلَا تَعْضُلُوهُنَّ لِتَذْهَبُوا بِبَعْضِ مَٓا اٰتَيْتُمُوهُنَّ اِلَّٓا اَنْ يَاْتٖينَ بِفَاحِشَةٍ مُبَيِّنَةٍ وَعَاشِرُوهُنَّ بِالْمَعْرُوفِ فَاِنْ كَرِهْتُمُوهُنَّ فَعَسٰٓى اَنْ تَكْرَهُوا شَيْـًٔا وَيَجْعَلَ اللّٰهُ فٖيهِ خَيْرًا كَثٖيرًا  

“Ey iman edenler! Kadınlara zorla mirasçı olmanız size helâl değildir. Açık bir hayâsızlık yapmış olmaları dışında, kendilerine verdiklerinizin bir kısmını onlardan geri almak için onları sıkıştırmayın. Onlarla iyi geçinin. Eğer onlardan hoşlanmadıysanız, olabilir ki, siz bir şeyden hoşlanmazsınız da Allah onda pek çok hayır yaratmış olur.” (Nisa/19)

Bazı insanlar bilirim, karşı cinsle duygusal yakınlaşma hallerinde, o kadar çok ümit vermelerine rağmen, onu aldatma yolunu seçerler. Bu tutum ve davranışlar insana doğrusu hiç ama hiç yakışmıyor. Aklından çıkarmayacağın tek şey şu; “onca sevgiye rağmen, kalbi filizlenmemişse, toprağı sen değilsindir.” O zaman karşı tarafla dalga geçme.

           Nazım Hikmet der ki;
Yanında kalmayacağın bir kalbe,
Sakın dokunma…
Sen bir görümlük bahar dersin,
Geride koskoca bir kış kalır…”

          Alın size bu ümit vermelerin sonunda, hüzne gark olmuş insanların sözleri, yürekleri dağlıyor:
* An gelir insan gülerken ağlarmış. Gözyaşları sel olup kalbine akarmış. Kahkaha bir maske derler biri misin? İnsan sevdiğinden ayrılınca bu maskeyi takarmış.
* Ben seninle hayata sarılmak isterken sayende hayattan kopmak için kendimi feda ettim.
* Adını kalbime aşkla kazımıştım boş ver aldırma belki bir gün silerim. Güzel bir rüyayı gerçek sanmıştım. Seni sevdiğim için özür dilerim.
Bu cümleleri daha da çoğaltabiliriz. Senin bir görümlük bahar aradığın bir kalbe dokunuşlarında birileri çok çetin kışı iliklerine kadar hissedebiliyor. Bu yüzden vefalı olmak lazım, kimseye de gereksiz yere ümit vermemek lazım.

         Mehmet Emin Kama “Bir Aşkı Yarım Bırakanlara” adlı yazısında şunları söylüyor:
“Eğer bir insanı gerçekten sevmeyecekseniz ona umutta vermeyin. Sizi seven bir insanın duygularıyla oynamayın, hayallerini yıkmayın. Yarın bir gün bırakıp gideceğiniz, yarı yolda bırakacağınız bir insana seni seviyorum, seni asla yarı yolda bırakmayacağım gibi sözler söylemeyin. Çünkü sizi seven bir insana yapabileceğiniz en büyük kötülük ilk önce her koşulda yanında kalacakmış gibi umut verip sonra hiçbir şey olmamış gibi çekip gitmektir. Siz, siz olun yapmayın böyle şeyler. Tüm kalbiyle sizi seven bir insanın kalbini kırmayın, kadrini kıymetini bilin. Sizi böylesine ömürlük seven bir insanı iki günlük insanlara tercih etmeyin. Size güvenen bir insanın güvenini boşa çıkarmayın. İlk tartışmada hemen bir ilişkiyi bitirmeyin, gitmek için bahaneler bulacağınıza oturun kalmak için çözümler üretin. İlk tartışmada her şeyi bitirip, sizi seven insanı yarı yolda bırakmayın. Yani size diyeceğim o ki eğer bir insanı sevecek olursanız heveslik değil, ömürlük sevin. Önce kendinize alıştırıp sonra tek başına bırakmayın. Sebepsiz yere terk edip yarı yolda bıraktığınız bir insanın vebali çok ağır olur. Ne yaparsanız yapın hakkını ödeyemezsiniz. İnsanın adaleti şaşar,ama Allah’ın adaleti şaşmaz.” 

Şemsettin ÖZKAN
15.08.2025 KONYA

KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com
4-antoloji.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir