(Toplumsal İlişkiler 1518)
لَهُ مُعَقِّبَاتٌ مِنْ بَيْنِ يَدَيْهِ وَمِنْ خَلْفِهٖ يَحْفَظُونَهُ مِنْ اَمْرِ اللّٰهِؕ اِنَّ اللّٰهَ لَا يُغَيِّرُ مَا بِقَوْمٍ حَتّٰى يُغَيِّرُوا مَا بِاَنْفُسِهِمْؕ وَاِذَٓا اَرَادَ اللّٰهُ بِقَوْمٍ سُٓوءاً فَلَا مَرَدَّ لَهُۚ وَمَا لَهُمْ مِنْ دُونِهٖ مِنْ وَالٍ
“İnsanın önünde ve arkasında, Allah’ın var ettiği ve koruduğu düzenin gereği olarak kendisini koruyan kanunlar, korumalar ve davranışlarını zapta geçirmek için nöbet tutan melekler vardır.Bir millet, sahip olduğu ilahî-insanî değerleri, benliğini, kendilerindeki yüksek hasletleri değiştirmedikçe, Allah o milletin elinde olan nimetleri değiştirmez, sosyal, siyasî ve ekonomik düzenlerini bozmaz. Allah toplumların başına hak ettikleri bir felâket getirmek, onları cezalandırmak istediği zaman da, artık bu felâketin, bu cezanın geri çevrilme imkânı yoktur. Onların Allah’ın dışında, kulları durumundakilerden velileri, koruyucuları, yardım edenleri de bulunmaz.” (Rad/11)
İbn-i Rüşd; “yumurta dıştan bir güçle kırılırsa yaşam son bulur, içten bir güçle kırılırsa yaşam başlar. Zira sahih dönüşümler hep içten gelir” derken bireysel ve toplumsal değişimin özünü açıklar gibidir. Zira toplumun iyiliğe yönelimi yine kendi iç dinamizmi ile olacaktır. Keza bireyin değişimi de yine kendisinin istek ve arzusuyla olacaktır.
Bir toplumu seçkinler sınıfı, aristokratlar vb. zümreler değiştirmez. Değiştirse değiştirse, kitlelerin hareketi değiştirir. Toplum ya da birey iyiliğe yönelmek istiyorsa, kötülüklerden bilinçli bir şekilde uzaklaşabilir. Bu yönde bir irade ortaya koyarsa değişim başlar. Yoksa öylece statik bir yapıda kalmaya devam ederler.
Şüphesiz ki bir toplum kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez. Bir toplum iyiye güzele yönelik olarak doğru karar verip, topluca hareket etmedikçe veya içlerinden akıl sahipleri toplumu iyiye, güzele, doğruya sevk etmedikçe veya toplum içindeki zalimlerden
kurtulmadıkça, mevcut halinden başka bir yapıya geçemez. Hiçbir şey kendi kendine olmaz. Rabbinizin yasası böyledir. Rabbiniz insanları da toplumları da bir yasa üzerine yaratmıştır. Durumunu değiştirmek için harekete geçmeyen toplumları Allah değiştirmez. Çünkü Allah’ın yasası böyledir. Allah; yaptığı zulümlerden veya zalimlere karşı gelip kendilerini düzeltmek istemeyen, sürekli kötülük üzerine yaşayan topluma, yaptıkları kötülükleri yüzünden ceza yazdığında, yazdığı cezanın zamanı geldiğinde artık onu kimse geri döndüremez. Cezamızın uygulanmasına kimse engel olamaz. Onlara ceza geldiği gün Allah’tan başka yardımcıları yoktur. Hal böyleyken, inkâr edenler cezayı gördüklerinde bile, bunun Allah ile ilgisi yok, bunlar doğal olaylardır derler. Bilmezler mi ki doğanın yasasını koyan Allah’tır! Doğanın yasanını yöneten Allah’tır. Doğal olayların verdiği ceza da Allah’ın yasasının gereğidir.
Şemsettin ÖZKAN
22.08.2024 KONYA
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com