ZİRVESİNE GÖZ KOYDUĞUN DAĞLARA BAK KOŞUP TAKILDIĞIN ÇİTLERE BAK

(Toplumsal İlişkiler 1410)

وَلَا تَلْبِسُوا الْحَقَّ بِالْبَاطِلِ وَتَكْتُمُوا الْحَقَّ وَاَنْتُمْ تَعْلَمُونَ
“Hakkı bâtıl ile karıştırıp (gerçeği) örtmeyin ve (güç odaklarından korkarak veya menfaat umarak) Hakkı gizlemeyin. (Kaldı ki) Siz (gerçeği) biliyorsunuz. (İşinize gelmediği için üzerini örtüyorsunuz.
 Öyle ise bile bile Hakkı bâtıl ile karıştırıp yozlaştırmayın ve Hakkı saklayıp saptırmaya çalışmayın.)” (Bakara/42)

Doruklara sevdalanıp da, aşağılarda iki çit tele takılmakta neyin nesi? Hedefe kilitlenememenin ta kendisi değil midir? Cemal Süreya’nın; “okyanusta ölmez de insan, gider bir kaşık sevda da boğulur” dediği gibi bir şeydir bu.

          Cahit Zarifoğlu’nun; “zirvesine göz koyduğun dağlara bak, koşup takıldığın çitlere bak” derken şaşkınlığı da, insanın diliyle eylemleri arasındaki korkunç tezadı vurgulamaktır bir bakıma aslında.

           İnsan maalesef çelişkilerle dolu bir varlık. Dili başka söyler kalbi başka. Bu onun handikapı.

           Ama asıl mesele hedefe yoğunlaşamamak. Unutmak, bu dünyada amacı neydi? Ne hallere düştü? Sorun tam olarak da burada düğümleniyor. Neydin, ne oldun? Hani klasik bir tabirle sen bu hallere düşecek biri miydin?

            Burada insanın geçmesi gereken en önemli testlerden biri de samimiyet testidir. Çoğu insan buradan kaybeder çünkü.  Herşey bir yanıyla güzeldir lakin samimiyet büsbütün. Samimi olmak ve iyi niyet beslemek insanı amacına ulaştırır ancak.

            Üstad Zarifoğlu’nun şiirinde yer alan “Zirvesine göz koyduğum dağlara bak/ Koşup takıldığım çitlere bak” dizelerinin de yer aldığı “Ve Tek Kare Bir Film”şiirini geliniz bir hatırlayalım:     

Tabiata çıkıyorum
Göğsüm bir müzikle
Vuruyor ritmini
Dinliyorum hüznünü sendeki güzelliğin
 
Başımda fırtına bir taç
Unutulmuş padişahlıklar
 
İpiri gözleriyle uyanıyor
Şu gündüzden kalan mesele
Bir hatip bir kuruntu
Rutubet ve ukalalıklarla dolu bir debdebe
Başını koyduğun yastık
Bir yılan sürünerek geçmiş gece
Hadi bir sonuç yaz bir teselli uzat
Göğüs ağrılarına çırpınışlara
Korkulara
Ve bir çıngırak gibi öten zamana
 
Kolye gibi taşıyorum boynumda
Varlığını onun
Bir ceylan tutuyor ağzında
Kuşlara takılıp gidiyor aklım
Hergün kaçıyorum
Yoksa gülüşün
 
Gelip siyasetten kozmatikten sözedişin
Bakıyorum aleve dönüşüyor bir çırpıda
 
Dost
Bu eli sıkı tut
Çarşıda evimizden uzakta
Bir pazu güreşi varsa kaybolmayalım
 
Geçecektir daha daha
Günler
Bilmeden kavramak nasıl
 
Zirvesine göz koyduğum dağlara bak
Koşup takıldığım çitlere bak

Şemsettin ÖZKAN

06.05.2024 GÜZELYALI

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-pixabay.com

4-siirakademisi.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.