SÜKUT DENİZDİR SÖYLEMEKSE IRMAĞA BENZER O HALDE DENİZ SENİ ARAYIP DURURKEN SEN IRMAĞI ARAMA

(Toplumsal İlişkiler 608)

قَوْلٌ مَعْرُوفٌ وَمَغْفِرَةٌ خَيْرٌ مِنْ صَدَقَةٍ يَتْبَعُهَٓا اَذًىؕ وَاللّٰهُ غَنِيٌّ حَلٖيمٌ
“Gönül alıcı tatlı bir söz söylemek veya bir kimsenin ayıbını örtüp kusurunu bağışlamak, peşinden başa kakma ve incitme gelen bir sadakadan daha değerlidir. Öyle ya, Allah hiçbir şeye muhtaç değildir, dolayısıyla sizin vereceğiniz sadakalara da ihtiyacı yoktur; bununla birlikte, O ceza vermekte acele etmez, sonsuz şefkatiyle yumuşak davranır.” (Bakara/263)

Söz söylemek bir sanattır değerli dostlar! Neyi, nasıl, nerede, ne zaman ve kime söyleneceğini bilmek bu işin özünde olması gereken teknik donanımdır. Herkes donanımlı değildir. Sözü illa ağzındaki dille ifade etmen de gerekmez. Sükut suretinde de konuşabilirsin. Bu konuşma şekli erenlerin ehl-i hal dediğimiz evliya tipi insanlara özgüdür.

Hz. Mevlana der ki; “sükut denizdir söylemekse ırmağa benzer. O halde deniz seni arayıp dururken sen ırmağı arama.” sükut duyabilenler için en güzel sestir. Okyanus gibidir. Denizin dalgalarında suskunluğun derin analizini yaparsın.

Öyle bir suskunluk ki bizimkisi, dışımız sükût, içimiz kıyamet sanki. Sözde bir mana varsa, sükûtta bin bir mana vardır. Dilim lal olmuş gönlüm buruk. Tek olan “O” bilir gönlümü, sükût içinde sükût…

Kalbe sözden çok sükûttan manalar akar” derken, Hz. Şemsi Tebriz-i haksız sayılmaz. Abdülkadir Geylani hazretleri “ya Rab! Halim sana âyan, söze ne hacet!” derken sessizliğin derinliğine işaret eder. Nuri Pakdil de, “Sükût Suretinde” adlı eserinde; “El değmemiş o sabır/Arkadaş kıl tartan terazi misin /Artıyor katsayısı direnişin /Sükût suretinde /Çok koyu düşer ses” derken, sükûtun adeta resmini çizer.

Sükut gönlümüzün bir özelliği olmasından mıdır bilinmez o sessizce bir şeyler anlatır durur bize. Sükuti sohbet yapanlar iyi bilir bu hali. Şems-i Tebrizi Hz. Mevlana’nın oğlu Sultan Veled’e yatsı namazından sonra bu şekilde anlatmıştır Mevleviliğin usüllerini.

Anlayacağınız çok konuşmak, çok şey biliyor anlamına gelmiyor, tam tersine az konuşan çok biliyor manası çıkıyor burdan. Bu yüzden atalar sözü olmuş “söz gümüşse sükut altındır” cümlesi.

Şemsettin ÖZKAN

17.02.2022 GÜZELYALI

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-pixabay.com

4-suskunduvar.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.