OLANI GÖRDÜLER SEBEBİNİ DEĞİL

(Toplumsal İlişkiler 847)

اَلَّذٖينَ يَذْكُرُونَ اللّٰهَ قِيَاماً وَقُعُوداً وَعَلٰى جُنُوبِهِمْ وَيَتَفَكَّرُونَ فٖي خَلْقِ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۚ رَبَّنَا مَا خَلَقْتَ هٰذَا بَاطِلاًۚ سُبْحَانَكَ فَقِنَا عَذَابَ النَّارِ
“O sağduyu sahipleri ki, ayaktayken, otururken ve hattâ dinlenmek için uzanıp yatarken, sürekli olarak Allah’ı anarlar; göklerin ve yerin akıllara durgunluk veren o muhteşem 
yaratılışındaki hikmet ve anlamı üzerinde derinden derine düşünür ve Allah’a şöyle niyaz ederler:“Ey Rabb’imiz! Sen
bütün bunları hikmet ve amaçtan yoksun olarak yaratmış olamazsın. Çünkü Sen, abesle iştigal etmekten uzaksın, yüceler yücesisin! Hikmet ve adâletinin gereği olarak, cennet de haktır, cehennem de haktır; o hâlde, bizi cehennem azâbından koru yâ Rab!” (Al-i imran/191)

Maalesef olayları derinlemesine analiz eden, sebebini araştıran bir başka ifadeyle hikmetli insan sayısı o kadar çok değil. Çok ama çok az. Sevgili Peygamberimizin; “Yarabbi bana eşyayı olduğu gibi göster” diye dua etmesi boşuna değil. Meselere nüfuz edemiyoruz dostlar! Olayları sadece görüyoruz, seyrediyoruz lakin o olayların sebeplerini, nedenlerini, niçin cereyan ettiklerini görmüyoruz, anlamıyoruz.

O kadar çok düz mantıkla bakıyoruz ki, ya da o kadar çok zahirine odaklanmışız ki. Hadiselerin içyüzünü anlamak için bir irade ortaya koyamıyoruz. Herşey olduğu gibi mi? Hayır. Nice suçsuz insanlar, yargısız infazsız daragacına sandalyeye çıkarılıp asılıveriyor. Çok kolay toplum nezdinde karşımızdakini yargılamak. Sosyal medyayı açın bakın, anlayan anlamayan herkes yorum yapıyor da yapıyor. Baktığınızda bir şeyden amiyane tabirle çakıyor mu? Hayır. Dilinin kemiği yok konuşuyor konuşuyor laf kalabalıklığı. Bir de üstüne üstlük küfrediyor, kaba saba konuşuyor, nazik ve estetik de değil. Eğer sevmediği biriyse yüz tane eleştirdiği adamın yüz tane doğrusu olsa bir yanlışını bulmaya çalışıyor, sevdiği biriyse yüz tane yanlışı olsa bir tane doğrusunu.

Saint Augustinus’un; “olanı gördüler sebebini değil” sözü de bu minvalde söylenmiş bir söz olsa gerek. Biraz tümevarım metodu uygulasak iyi olacak galiba. Parçadan bütüne doğru gitmek iyi olacak. Olayları analiz etmek, sebep sonuçları araştırmak hata payımızı düşürecek. Empati yapmayı ihmal etmemek lazım. Belki bu sayede muhatabımızı anlayabileceğiz. Çözüm odaklı olup sorunların sebebine ineceğiz belkide. Olaylara da seyirci kalmamış olacağız. Bir kızılderili atasözü der ki; “ günümüzde bilgi aranır oldu hikmet değil. Halbuki bilgi geçti, hikmet gelecek.”

Şemsettin ÖZKAN

20.10.2022 GÜZELYALI

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-pixabay.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.