(Toplumsal İlişkiler 1072)
قَالَ هَلْ اٰمَنُكُمْ عَلَيْهِ اِلَّا كَمَٓا اَمِنْتُكُمْ عَلٰٓى اَخٖيهِ مِنْ قَبْلُؕ فَاللّٰهُ خَيْرٌ حَافِظاًࣕ وَهُوَ اَرْحَمُ الرَّاحِمٖينَ
“Ya’kub dedi ki: Daha önce kardeşi (Yusuf) hakkında size ne kadar güvendiysem, bunun hakkında da size ancak o kadar güvenirim! (Ben onu sadece Allah’a emanet ediyorum); Allah en hayırlı koruyucudur. O, acıyanların en merhametlisidir.” (Yusuf/64)
Geçenlerde kime ait olduğunu bimediğim çok güzel bir söze rastladım, şöyle deniyordu; “kuş konduğu dalın kırılmasından korkmaz çünkü güvendiği dal değil kendi kanatlarıdır.” Elbette insan plan yapar, rastgele her şeye sazan gibi atlamaz. Işini garantiye alarak yapmaya çalışır, bu gayet doğal olan bir durum.
Asıl mesele bazılarının bodoslama, kuru sıkı davranışlar sergileyerek eti ne budu ne cinsinden kafa tutmalarıdır. Neye, niçin, nasıl, kime güvenerek böyle bir tutum takınıyorlar? Benim asıl sorgulamak istediğim de budur.
Sosyal medyada gördüğüm İstanbul’un bir semtinde bir cılız kedi, (tabiri caizse psikopat kedi) önüne gelen köpeklere kafa tutuyordu, hatta bazı insanlara bile. Neye güveniyordu bu kedi, doğrusu hâlâ çözebilmiş değilim. Buna şimdi cesaret mi diyeceğiz yoksa cesaret gösterisi mi?
Eğer cesaretse takdire şayandır bu davranış. Çünkü bu tutum ve davranışta kararlılık hatta tutarlılık da vardır. Lakin cesaret gösterisiyse o zaman ne kararlılıktan ne de tutarlılıktan söz edebiliriz. Kuş konduğu dalın kırılmasından korkmuyorsa bunda karalılık ve tutarlılık vardır. Kedinin köpekler karşısında sergilediği olaganüstü cesaret gösterisi davranışları için maalesef aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Ama ya gerçekten bir cesaretse bir değil bin kez övülmeyi, hayran olunmayı hak ediyor ne dersiniz?
Şemsettin ÖZKAN
03.06.2023 KONYA
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com