KALMIŞIM ARA YERDE TOZDAYIM DUMANDAYIM KİRLİ BİR MEKANDAYIM İĞRENÇ BİR ZAMANDAYIM

(Toplumsal İlişkiler 1350)

يَقُولُ الْاِنْسَانُ يَوْمَئِذٍ اَيْنَ الْمَفَرُّۚ
“İşte o Gün insan, Eyvah!” diye feryat edecek; “Bu felâketten kaçıp kurtulma imkânı yok mu?” (Kıyamet/10)

Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki, buna ahir zaman diyoruz. Fitneler, günahlar, hak hukuk ihlalleri, aklınıza gelebilecek her türlü kul hakkı yeme, adam öldürme, zina, hırsızlık, içki, kumar ve bunların da ötesinde en adi suçların yaygınlaştığı daha da vahimi adaletsizliğin soframıza bağdaş kurduğu bir çağda huzur olabilir mi birey ve toplumda?

        Abdürrahim Karakoç böyle anları en iyi etüd eden şairlerimizden biridir, şöyle der üstad; “kalmışım ara yerde tozdayım dumandayım, kirli bir mekandayım, iğrenç bir zamandayım.”

       İlerliyoruz, kalkınıyoruz, çağdaşlaşıyoruz, sekülerleşiyoruz,  uzaya da çıkıyoruz çıkmasına da, ahlaki ve adil olmakta, şefkat ve merhamette dökülüyoruz dostlar maalesef.

      Ahir zaman, İslam inancına göre dünyanın, insanlığın son günleri; kıyamete yakın yıllar ve günler demektir. Allah Resûlü 

(sallâllâhu aleyhi ve sellem) Efendimiz, âhir zamanda gerçekleşecek bazı fitne ve fesatları haber vererek ümmetinin bu konuda dikkatli davranmasını istemişlerdir. Kıyâmetin habercileri diyebileceğimiz bu nevî fitneleri beyân eden hadîs-i şerîflerin bir kısmı şöyledir: “İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki fâiz yemeyen hiç kimse kalmayacak! Kişi doğrudan yemese bile ona tozundan bulaşacak.”  (Ebû Dâvûd, Büyû, 3/3331) “Öyle bir zaman gelir ki kişi malını helâlden mi, haramdan mı kazandığına hiç aldırış etmez.” (Buhârî, Büyû, 7, 23)

“Öyle bir zaman gelecek ki doğru söyleyenler yalanlanacak, yalancılar ise doğrulanacak. Güvenilir kimseler hâin sayılacak, hâinlere güvenilecek. Kişi kendisinden şahitlik etmesi istenmediği hâlde şahitlik edecek, yemin etmesi istenmediği hâlde yemin edecek. İnsanların dünya (nîmetlerinden en fazla istifâde ederek) en mes’ûd olanı, Allâh’a ve Rasûl’üne îmân etmeyen alçak oğlu alçak olacak!” (Taberânî, el-Mu‘cemü’l-Kebîr, XXIII, 314; Heysemî, VII, 283) “Öyle bir zaman gelecek ki insanlar iyiliği tavsiye etmeyecek, kötülükten de sakındırmayacaklar.” (Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, VII, 280)     

        Hazret-i Ali (radıyallâhu anh) anlatıyor: Rasûlullah (sallâllâhu aleyhi ve sellem) bir gün:
“–Ümmetim on beş şeyi yapmaya başlayınca ona büyük belânın gelmesi vâcip olur” buyurmuşlardı.Yanındakiler: 
“–Ey Allâh’ın Rasûlü! Bunlar nelerdir?” diye sordular.Rasûlullah (sallâllâhu aleyhi ve sellem) Efendimiz şöyle sıraladı:

“1- Ganimet (yani millî servet, fakir-fukarâya uğramadan sadece zengin ve mevkî sahibi kimseler arasında) tedâvül eden bir metâ hâline geldiği,
2- Emanet, ganimet gibi görülüp hıyânet edildiği,
3- Zekât, ibadet olarak görülmeyip büyük bir yük ve kayıp olarak telâkkî edildiği,
4- Kişi, (gayr-i meşrû işlerde) kadınına itaat ettiği,
5- Kişi, annesine karşı itaatsizlikte bulunduğu,
6-7- Kişi, arkadaşına iyilikte bulunduğu hâlde babasına kaba davrandığı,
8- Mescitlerde sesler yükseldiği (huşû kaybolduğu),
9- Bir milletin idarecisi en alçakları olduğu, (Nitekim bu, zaman zaman dünyanın muhtelif devletlerinde görülebilen bir hâdisedir.)
10- Bir kişiye şerrinden korkularak hürmet edildiği,
11- Çeşitli isimlerle îmâl edilen içkilerin serbestçe içildiği,
12- İpek elbiselerin erkekler tarafından giyildiği,
13-14- Şarkıcı kadınlar ve çalgı aletlerine alâka arttığı, (Günümüzde sanat, bale, konser vb. adlar altında; bar, gazino ve benzeri salonlarda ve hattâ radyo, televizyon gibi çeşitli mecrâlarda -maalesef- çok yaygın hâldedir.)
15- Bu ümmetin sonradan gelen nesilleri, önceden gelip geçenlere lânet ettiği zaman, (Günümüzde bazı gâfillerin ecdâdımız Osmanlı’ya ve geçmiş İslâm âlimlerine buğz etmesi gibi.) İşte o zaman, (mü’minlerin ruhlarını kabzeden) kızıl rüzgârı, yere batışı veya domuz ve maymunlara çevrilmeyi, (Bkz. Tirmizî, Fiten, 38/2210) zelzeleyi ve gökten taş yağmasını bekleyin. Ondan sonra birbiri ardınca pek çok alâmet zuhûr eder ve bunlar, ipi kopan eski bir gerdanlığın ardı ardına düşen taneleri gibi birbirini takip ederler.” (Tirmizî, Fiten, 38/2211) Gaybı ancak Allah bilir. Herhâlde bunlar, kıyâmete yaklaştıkça şerrin iyice artması sonucunda olacak alametlerdir.

Şemsettin ÖZKAN

07.03.2024 KONYA

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-pixabay.com4-islamveihsan.com (ayrıca bkz: Osm

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.