(Toplumsal İlişkiler 521)
يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا اسْتَجٖيبُوا لِلّٰهِ وَلِلرَّسُولِ اِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيٖيكُمْۚ وَاعْلَمُٓوا اَنَّ اللّٰهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهٖ وَاَنَّـهُٓ اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ
“Ey iman edenler! Allah ve Elçisi, bireysel toplumsal, kültürel, ekonomik, siyasi, ahlâkî… yönlerden yeniden dirilişinizi sağlayacak bir konuda size çağrı yaptığında, bu çağrıya mutlaka uyun! Şunu iyi bilin ki, Allah, kişi ile kalbi arasına girer ve onu, itaatkârlığı sayesinde günaha düşmekten koruyup iyiliklere yönlendirir. Unutmayın ki, hepiniz eninde sonunda ölümü tadacak ve yaptıklarınızın hesabını vermek üzere O’nun huzurunda toplanacaksınız.” (Enfal/24)
Kalbimiz
ana kumanda merkezimizdir. Bir adamın iyi oluşu kalbinin
güzelliğinde saklıdır. Zira insanda var olan o kalp iyiyse o
insan iyidir. Kötüyse de o kişi kötüdür. Bu yüzden
yatırımlarımızı kalplere yani gönüllere yapmak elzemdir ve bir
zorunluluktur. Bakınız
Şems-i Tebrizi’nin gönlü geniş ruhu gezginlerin onyedinci
kuralı ne diyor;
“Esas
kirlilik dışta değil içte, kisvede değil kalpte olur.
Onun
dışındaki her leke ne kadar kötü görünürse görünsün,
yıkandı mı temizlenir, suyla arınır.
Yıkamakla
çıkmayan tek pislik kalplerde yağ bağlamış haset ve art
niyettir.”
Hz. Mevlana da; “kalbimizi
yoranlar değil, kalbimizi onaranlar kıymetlidir” derken gönül
yıkmanın değil, gönül doktoru olmanın önemine işaret eder.
Yunus Emre de bu mevzuya sıkça şiirlerinde yer veren
şairlerimizdendir:
Bir
gez gönül yıktın ise, kıldığın namaz değil
Yetmiş
iki millet dahi, elin yüzün yumaz değil
Bir
gönül yaptın ise, er eteğin tuttun ise
Bir
gez hayr ettin ise, birine bin az değil
Erden
sana nazar ola, için dışın nur ola
Beli
kurtulmuştan ola, şol kişi kim gammaz değil
Er
odur alçak dura, ayak odur yola vara
Göz
odur ki Hakk’ı göre, gündüz gören göz değil
Yunus
Emre’m sözün satar, söze bal ü yağ katar
Altmış
bin sarrafa satar, yükü gevherdir koz değil.
Şemsettin ÖZKAN
20.11.2021 DOĞANŞEHİR
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com