İYİ ADAMLAR YALNIZLIKTAN ÖLÜYOR İYİ KADINLAR İSE KÖTÜ ADAMLARIN BALKONUNDAN GÖKYÜZÜNE BAKARKEN

(Toplumsal İlişkiler 1343)

اَلْخَبٖيثَاتُ لِلْخَبٖيثٖينَ وَالْخَبٖيثُونَ لِلْخَبٖيثَاتِۚ وَالطَّيِّبَاتُ لِلطَّيِّبٖينَ وَالطَّيِّبُونَ لِلطَّيِّبَاتِۚ اُو۬لٰٓئِكَ مُبَرَّؤُ۫نَ مِمَّا يَقُولُونَؕ لَهُمْ مَغْفِرَةٌ وَرِزْقٌ كَرٖيمٌࣖ
“Kötü kadınlar kötü erkeklere, kötü erkekler de kötü kadınlara yaraşır (ve layıktır). İyi kadınlar ise iyi erkeklere, iyi erkekler de iyi kadınlara yakışır. Bunlar (iyi ve temiz insanlar), onların (iftiracı münafıkların) demekte olduklarından uzaktırlar. Bunlar için bir bağışlanma ve kerim (üstün) bir rızık vardır.” (Nur/26)

Sosyal medya paylaşımlarında gördüğüm şey kadın erkek ilişkilerinde birilerinin mağdur olduğu paylaşımlardır ne hikmetse.

       Örneğin “gözden her zaman gözyaşı düşmez kimi zamanda insan düşer” adlı yazıma site için reels bir video çektim. Sadece instagramda 5806 kişi tıklamış bunlardan 122 kişi beğen butonuna basmış iki gün içinde. 88’i kadın, 34 erkek ya da erkek mi kadın mı olduğunu bilemediğim kişilerden oluşmuş. Beni endişeye sevkeden herkesin hatayı karşıda arama konusunda oldukları gibi bir izlenim elde etmem. 

      Fyodor Dostoyevski’nin; “iyi adamlar yalnızlıktan ölüyor, iyi kadınlar ise kötü adamların balkonundan gökyüzüne bakarken” demesi zaman içinde erkek ve kadının birbirine bakış açısının hiç değişmediğini gösteriyor. Demek ki ne kadınlar erkekleri anlıyor, ne de erkekler kadınları. George Orwell’ın “insan sevilmekten çok anlaşılmayı istiyordu belki de” dediği bir halde olunduğu anlamına da gelmiş olabilir bu yaklaşım.

     İnsanlar birbirlerine olan sevgilerini çok çabuk tüketiyorlar. Aşkı sevgiyi pusuya düşüren şehvet tuzağıyla karıştırıyorlar. Sonra da şeytanın akıl yürütmesine benzer tutum ve tavırlarla karşı cinsi “o şöyle dedi, böyle yaptı” hatalar içinde cadı avına çıkıyorlar. Buradan ne kadına, ne erkeğe bir gram mutluluk çıkmaz. İkisinin de nasibine gam ve keder düşer.

    Dikkat ediniz değerli dostlar, her geçen gün insan olmaktan çıkıyor, şeytanlaşıyoruz. Neden böyle söylüyorum? Çünkü  şeytanın sorunu aşksızlığıydı. Aşk yoktu onda. Hep hasetlik,  fesatlık peşinde, aklı sıra akıl yürütüyor, kibirleniyor, üstünlük kompleksine, haklılık psikozuna giriyordu. Mevlana’nın ifadesiyle; “eğer şeytan âşık olacak olsa, şüphesiz şeytanlığı gider, melek kesilirdi.” Ama o ne yaptı aşkın karşısında? Hz. Mevlana’nın; “akıl aşkı şerhetmede çamura saplanmış merkep gibidir” sözüne adeta nazire yaparcasına, takıldı kaldı içindeki evhamlara, takıntılara.

    Bırakınız arkadaşlar bu kıskançlığı, çekememezliği, feminen  ve maskülenci davranmayı. İnsan olunuz, en iyi erkek olmayı, en iyi kadın olmayı deneyin bir de.    

Şemsettin ÖZKAN

29.02.2024 GÜZELYALI

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-pixabay.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.