HÜZÜN BAYRAMLARI AREFESİNDE BURAM BURAM RUTUBET SESSİZLİK VE DUASIZLIK KOKAR AİLE KABRİSTANLARI

(Toplumsal İlişkiler 466)


وَمَا يَسْتَوِي الْاَحْيَٓاءُ وَلَا الْاَمْوَاتُؕ اِنَّ اللّٰهَ يُسْمِــعُ مَنْ يَشَٓاءُۚ وَمَٓا اَنْتَ بِمُسْمِــعٍ مَنْ فِي الْقُبُورِ
Tıpkı, kalben diri olanlarla ölülerin aynı olmadığı gibi! Çünkü 
Allah, ancak samîmî bir kalple doğruya, gerçeğe ulaşmak isteyene hakîkati işittirir. Gönlünü kibir, inatçılık, bencillik örtüleriyle karartmış olanlara gelince; sen, mezarlardaki ölüler gibi hakîkat karşısında duyarsız kalan zâlimlere hiçbir şey işittiremezsin! Onun için, inanmıyorlar diye üzülme!” (Fatır/22)

Şöyle bir yolunuz düşerse kabristana okuyuverin mezar taşlarını neler neler göreceksiniz. Ne dertli kederli yazılar okuyacaksınız.

Bir gün yolun düşerse aile kabristanlarına, hüzün bayramları arefesinde. Buram buram rutubet, sessizlik ve duasızlık koktuklarını göreceksiniz. Yunus Emrenin dediği gibi bizlere sessiz, ıssız ve ta derinlerden birşeyler anlatmak ister gibidirler:

Yalancı dünyaya konup göçenler
Ne söylerler, ne bir haber verirler

Üzerinde, türlü otlar bitenler
Ne söylerler, ne bir haber verirler

Kimisinin üstünde biter otlar
Kiminin başında sıra serviler

Kimi masum, kimi güzel yiğitler
Ne söylerler, ne bir haber verirler

Toprağa gark olmuş nazik tenleri
Söylemeden kalmış, tatlı dilleri

Gelin, duadan unutman bunları
Ne söylerler, ne bir haber verirler

Yunus der ki, gör takdirin işleri
Dökülmüştür kirpikleri kaşları

Başları ucunda hece taşları
Ne söylerler, ne bir haber verirler

Bir mezar taşı yazısında şöyle bir cümle geçer ki muhtemelen evin direği baba erken vefat etmiş onlara göre geride kalanları da mezar taşına bu duygularını yansıtmışlar;

Sesimi duyuramam

Yanıma çağıramam

Hala inanamam

Toprak mı oldun sen babam?”

(Eşin ve çocukların)

Bir başka mezar taşında şunlar yazar:

Gelmiyorlarsa baba mezarına

Okumuyorlarsa ruhuna Fatiha

Boşuna üzülme

Onlarda girer kara toprağın altına.”

Bir ilginç mezar taşı da şöyledir:

Hastayım dedim dedim de inanmadınız noldu şimdi?”

Daha böyle nice enterasan mezar taşları var. Bir şeyler anlatırlar hep. Duygular dışa vurulur. Dertler söylenir. Aslında rutubet, sessizlik ve duasızlık kokar kabristanlar öylece hüzün bayramlarının hemen arefesinde, ama mezar taşları böyle hep konuşur, konuşur durur işte…

Şemsettin ÖZKAN

24.09.2021 GÜZELYALI

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-onedio.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.