HER ŞEY NEYE LAYIKSA ONA DÖNÜŞÜR

(Toplumsal İlişkiler 933)

وَاِذْ اَخَذَ رَبُّكَ مِنْ بَنٖٓي اٰدَمَ مِنْ ظُهُورِهِمْ ذُرِّيَّتَهُمْ وَاَشْهَدَهُمْ عَلٰٓى اَنْفُسِهِمْۚ اَلَسْتُ بِرَبِّكُمْؕ قَالُوا بَلٰىۚۛ شَهِدْنَاۚۛ اَنْ تَقُولُوا يَوْمَ الْقِيٰمَةِ اِنَّا كُنَّا عَنْ هٰذَا غَافِلٖينَۙ
Rabbinin, gelecek nesillerinin dinî, ahlâkî ve insanî eğitimi ile ilgili,sorumluluklarını da sırtlarına yükleyerek Âdemoğulları’ndan, kendisini tanıma, iman, kulluk, ibadet ve mükellefiyet taahhüdü aldığını ve onları kendilerine, birbirlerine şahit göstererek:
“Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” dediğinde:
“Elbette Rabbimizsin, seni Rab tanıdığımıza, iman ettiğimize, sözleşmemizdeki ortak taahhüdümüze, Allah’a iman, kulluk, ibadet ve sorumluluk bilincimize biz de şâhidiz” dediklerini insanlara hatırlat. Bunlar kıyamet günü:
“Biz bundan habersizdik” diyerek itiraz edememeniz içindir.” (Araf/172)

Layık olmak… İnsanın kendine uygun olanı, yaraşanı yapmasıdır da diyebiliriz. Herşey fıtratına uygun olana dönüşür.

Hz. Mevlana; “her şey neye layıksa, ona dönüşür” derken, bir bakıma anlatmaya çalıştığı da, insanın neyin peşindeyse o olduğunu, veciz bir şekilde yansıtmasıdır.

Layık sözcüğü, nitelikleri, özü, hareketleri, davranışları ile birlikte bir şeyi elde etmeye hak kazanmış olanı ifade eder. Bu yüzden insan davranışlarını iyi kontrol etmelidir. En zor koşullarda bile tedbiri elden bırakmamalı, ağzını bozmamalı, güzel üslubunu muhafaza etmelidir.

Neyi çok biriktirip, neyi çok düşünürsen, ona dönüşürsün.

Yediğin, içtiğin, düşündüğün, anladığın ve anlattığın kadarsın.

Özünü sen belirle. Sözünü sen belirle. Olmak istediğin kişi ol. Çünkü başkalarından çok var. Fıtratına, fabrika ayarlarına dönecek misin dönmeyecek misin?

Yukarıda geçen Araf suresi 172. ayetini Ahmet Tekin mealinden aldık. Bu ayete şu açıklamayı yapar üstadımız: “Bakınız: Kur’an-ı Kerim, 2/128, 6/133; 10/83; Tefsîru Ebüssuûd, 3/289-290; ed-Dürrü’l-Mensûr, 5/511-514. Bir sözleşmede asgari iki taraf vardır. Taraflar, hür iradeye, özgürce seçme hakkına sahip olmadıkça, sözleşmeden bahsedilemez. Bu âyette Allah kullarına, “- Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” diyerek, daha yaratılış sırasında kullarının hür iradesini, özgürce seçme hakkını hürriyetini peşinen tescil ediyor. Dikkatle incelendiği takdirde peygamberlerin mücadelelerinin baştan sona hürriyet mücadelesi olduğu açıkça görülür.”

Bütün mesele insan olabilmek, insanın yaradılışına uygun tutum ve tavırlar geliştirebilmesi, özgürce kötü ve çirkinliklerden, iyi ve güzelliklere hicret edebilmesidir. İnsan yeryüzünün halifesi olduğundan, bunu çoktan hakediyor. Lakin kendisi karar verecek iyiye mi gidecek, yoksa kötüye mi? Neye layıksa ona dönüşecek. Sahi dostlar, insan olmaya layık mıyız? Geceyi boşverin, hepinize iyi insanlar diliyorum.

Şemsettin ÖZKAN

14.01.2023 DOĞANŞEHİR

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-pixabay.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.