HER HAYALİ BAŞKA BİR HAYAL HER FİKRİ BAŞKA BİR FİKİR SONLANDIRIR

(Toplumsal İlişkiler 923)

لَهُ مُعَقِّبَاتٌ مِنْ بَيْنِ يَدَيْهِ وَمِنْ خَلْفِهٖ يَحْفَظُونَهُ مِنْ اَمْرِ اللّٰهِؕ اِنَّ اللّٰهَ لَا يُغَيِّرُ مَا بِقَوْمٍ حَتّٰى يُغَيِّرُوا مَا بِاَنْفُسِهِمْؕ وَاِذَٓا اَرَادَ اللّٰهُ بِقَوْمٍ سُٓوءاً فَلَا مَرَدَّ لَهُۚ وَمَا لَهُمْ مِنْ دُونِهٖ مِنْ وَالٍ
İnsanın önünde ve arkasında, Allah’ın var ettiği ve koruduğu düzenin gereği olarak kendisini koruyan kanunlar, korumalar ve davranışlarını zapta geçirmek için nöbet tutan melekler vardır. Bir millet, sahip olduğu ilahî-insanî değerleri, benliğini, kendilerindeki yüksek hasletleri değiştirmedikçe, Allah o milletin elinde olan nimetleri değiştirmez, sosyal, siyasî ve ekonomik düzenlerini bozmaz. Allah toplumların başına hak ettikleri bir felâket getirmek, onları cezalandırmak istediği zaman da, artık bu felâketin, bu cezanın geri çevrilme imkânı yoktur. Onların Allah’ın dışında, kulları durumundakilerden velileri, koruyucuları, yardım edenleri de bulunmaz.” (Rad/11)

Adı üstünde yeni demişler oluşunun ya da çıkışının üzerinden çok zaman geçmemiş olana veya hiç kullanılmamış olana. Her yeni bir değişimdir aslında. Herşey değişmeye mahkumdur bir bakıma. Değişimin dışında değişmeyen bir şey yoktur. Eninde sonunda her şey değişecektir.

Hz. Mevlana, Mesnevi’sinin 16904 nolu beytinde şöyle der: “Her hayali bir başka hayal, her fikri başka bir fikir sonlandırır.” Hayal yoksa yeni bir şeyde yoktur. Hayal kurmak gelişimin temelidir. Walt Disney; “hayal edebiliyorsan, yapabilirsin” demekle ne kadar haklıdır. “Her bahar bir çiçekle başlar” diyen rahmetli Prof. Dr. Necmettin Erbakan, siyasi hayatında merdivenleri bu sözüyle tırmanmıştır. Başarılar hayal kurmakla başlar. Sonra gideceği yere kadar o hayal gider, yeni bir hayal gelince eskisini sonlandırıverir. Çünkü yine değişim zamanı gelmiştir de ondan.

Fikirler de öyledir yeni bir fikir eski bir fikri yok eder. Ne hikmetse tecrübeli kategorisinde yer alan yaşını başını almış insanlar, yeni bir oluşum karşısında, eski düzeni sıkı sıkıya savunurlar. Bu yüzden olsa gerek sevgili Peygamberimize de, yaşadığı toplumun yaşlılarından ziyade, gençleri daha çok tabi olmuşlardır. Çünkü yaşlılar, atalar dininin saçma sapan eskimiş fikirlerini savunmakta aşırı direnç gösteriyorlardı. Ama ne kadar karşı çıkarlarsa çıksınlar topluma sunulan bu yeni toplumsal yaşam biçimi, (din) insanlara bilhassa gençlere daha cazip, akılcı ve reel geliyordu.

Şemsettin ÖZKAN

04.01.2023 DOĞANŞEHİR

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-pixabay.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.