HAYATIN NORMALE DÖNMESİ DEĞİL MİLLETİN ALLAH’A DÖNMESİ GEREK

(Toplumsal İlişkiler 389)


وَلِلّٰهِ مُلْكُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۚ وَاِلَى اللّٰهِ الْمَص۪يرُ
Çünkü göklerin ve yerin mutlak egemenliği Allah’ın elindedir ve dönüş de ancak O’nadır.” (Nur/42)

Prof.Dr. Cevat Akşit hocanın tam da yaşadığımız şu salgın (pandemi) günleri için söylediği güzel bir söz vardır: “ Hayatın normale dönmesi değil, milletin Allah’a dönmesi gerek.” Hocam yerden göğe kadar haklıdır. İnsanlar olaylardan dersler çıkarıp Rablerine dönmedikçe hayat normale dönse ne yazar? Hayatın da normale dönebilmesi için insanların Yaratıcılarına dönmeleri gerek.

İnsanlar üstat Necip Fazıl’ın söylediği gibi şu bilinçte olmadıkça esaretleri devam edecektir: “Hakiki hürriyet Hak’ka esarettir.” Allah’a kul olmayı beceremeyenler kula kulluk eder. Bu durumda insan insanın kurdu olmasıyla sonuçlanır. Bu hal çok vahim bir sömürü düzeninin de habercisidir.Bilhassa emperyalizmin dünyada sömürü düzeninin bir parçası oluşuna dikkat edilmelidir. O halde nedir emperyalizm? Emperyalizm, yayılmacılık veya ekspansiyonizm, bir devletin  veya ulusun başka devlet veya uluslar üzerinde kendi çıkarları doğrultusunda etkide bulunmaya çalışmasıdır. Etkileyen devlet, etkilenen devletin kaynaklarından “yararlanma” hakkına sahiptir. Diktatörlük gücü, merkezî hükûmet, keyfî yönetim metotları anlamına gelmektedir. Bu kullanımının dışında Fransa’da 1830’larda Napolyon imparatorluğuna hayranlık duyanları nitelemek için, 1848’den sonra ise III. Napolyon‘un kötü yönetimini ifade etmek için kullanılmıştır. Emperyalizm kavramının kullanımı 1870’lerde Britanya’da yaygınlaşmıştır.

Çeşitli kaynaklar emperyalizmi aşağıdaki şekilde tanımlar:

  • Bir ülkenin topraklarını genişletmesi
  • Bir ulusun veya toplumun başka bir ulusu veya toplumu vergiye bağlaması
  • Bir ulusun veya toplumun başka bir ulus veya toplumun topraklarındaki kaynaklarından yararlanması
  • Bir ülkenin veya toplumun başka bir bölgeye kendi kültürünü yayması ve oranın halkını köle olarak kullanması

Collier’s Encyclopedia ise emperyalizm tarihini üç büyük evreye ayırmaktadır: Birincisi, 16. yüzyıla kadar devam eden ve imparatorlukların genişlemesi ile ilgili olan evredir; ikincisi coğrafi keşiflerle başlayıp 19. yüzyıla  kadar devam eden emperyalizmdir eski emperyalizm olarak adlandırılmaktadır; üçüncüsü yeni emperyalizmdir ve yaklaşık 1880’lerde başlamış ve sömürgelere yeniden büyük ilgi duyulmasına, Asya ve 

Afrika’nın paylaşılmasına yol açmıştır.

Bugünlerde evet pandemi (salgınla) uğraşıyoruz. Uzmanlar diyor ki bir an evvel normale dönmeliyiz. Doğru. Ya bu salgını da emperyalist güçler başımıza bizi daha iyi sömürmek için musallat ettiyseler ne yapacağız? Lenin’e göre emperyalizm kapitalizmin ileri aşamasıydı. Ancak onlarda Çin ve benzeri ülkelerde devletin tüketim araçlarını üç beş kişinin elinde bulundurup onları refah içinde barındırıp halkı fakirliğe mahkum ettiklerinin farkında değiller galiba. Tüm izmlerde felsefe ‘insan insanın kurdudur’ olmuştur. O halde öncelik hayatın normale dönmesinden ziyade milletin Allah’a dönmesi olmalıdır.

Şemsettin ÖZKAN

28.06.2021 GÜZELYALI

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-vikipedia.org

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir