FARKLIYSAN İLK SENİ GÖRÜRLER VE MUHTEMELEN İLK SENİ KOPARIRLAR

(Toplumsal İlişkiler 729)

وَمِنْ شَرِّ حَاسِدٍ اِذَا حَسَدَ
Ve kıskançlığının etkileri ortaya çıkmaya başladığı zaman, kıskancın şerrinden Allah’a sığınırım. Kin, haset, kıskançlık, çeke­memezlik gibi her türlü ahlâki zaaflara düşmekten ve böyle kimselerin şerrine uğramaktan O’na sığınırım.” (Felak/5)

Hani bir atasözümüz var; “meyvalı ağaç taşlanır” diye.

Günlük hayatını devam ettiren sıradan insanlarla uğraşan kişiler pek çıkmaz. Ancak toplumda bir konum edinmiş, becerikli, bilgili ve başarılı kişi kolayca hedef olur; saldırı ve eleştirilere maruz kalır. Çünkü onun toplumdaki pozisyonu kimilerinin kıskançlık duygularının artmasına yol açar.
İnsanlığa faydalı olan bireyler bazı kişileri rahatsız etmektedir. Her daim kendini geliştirmemiş kişiler, bu faydalı bireylerin sırtından geçinen kişiler olmuştur. İnsanlar genellikle meyve veren ağaçları taşlarlar. Bunlar tarih boyunca simyacıların ve onun gibi birçok kişinin başına gelmiştir. Gerçekleştirdikleri çalışmalar yönünde kendilerine delilik raporları gönderildi. Toplum için gelişmeler sunan her insan ilk başta kötü olarak nitelendirilir.
Sıradan, normal insanlarla uğraşmazlar ne zaman ki birisi insanlığa yararlı bir şey yapsa, aynı durumla yüz yüze kalır. İnsanlığın gelişmesi sürekli bazılarını rahatsız etmektedir. İnsanlar gibi topluma yararı olan, haklı olarak nam edinmiş kurum veya kuruluşlar da bu başarılarından dolayı kıskanılır. Ve bu bireyleri karalamak için yalan ve iftiraya başvuranlar çıkmaktadır. Kısaca topluma faydalı olan ve toplumda bir konum sahibi olan kişiler başkaları tarafından rahatsız edilmektedir.

Farklı olmak insanın bazen başına nice gaileler açabilir. Farklıysan ilk seni göreceklerdir ve büyük olasılıkla ilk sen koparılacaksın çiçekler içinde de.

Sevgili Peygamberimizi bir düşünün. Kırk yaşında Peygamberlik verilince toplumunun bakış açısı bir anda değişti. Onu bir düşman gibi görmeye algılamaya başladılar. Her zaman güvenilir Muhammed diyorlardı herkese kötü lakaplar takarlarken O’na “el-emin” demeleri boşuna değildi. Çünkü O ahlaken insanlığın yerlerde çiğnendiği bir zamanda insan olmanın zirvesindeydi. Öyle bir insan doğrusu yoktu işte. Peygamber olduğunda da o güzel ahlakı hep vardı ama o farklıydı işte. En önce onu koparmalıydılar çiçeklerin içinden. Nitekim de kopardılar onu doğduğu topraklarından diğer Peygamberler gibi yurdundan Mekke’sinden çıkardılar.

Şemsettin ÖZKAN

21.06.2022 KONYA

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-pixabay.com

4-milliyet.com.tr

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.