EL SENDEDİR DİL SENDE DİKEN SENDE GÜL SENDE HER AN İMTİHANDASIN AĞLASAN DA GÜLSEN DE

(Toplumsal İlişkiler 286)


وَلَنَبْلُوَنَّكُمْ بِشَيْءٍ مِنَ الْخَوْفِ وَالْجُوعِ وَنَقْصٍ مِنَ الْاَمْوَالِ وَالْاَنْفُسِ وَالثَّمَرَاتِۜ وَبَشِّرِ الصَّابِر۪ينَۙ
Andolsun ki, sizi bazen çetin korkularla, bazen açlık ve yoksullukla, bazen de servetinizi, sağlığınızı ve ürünlerinizi elinizden alarak imtihân edeceğim. Sabredenleri müjdele!” (Bakara/155)

İnsan herşeyden önce bu dünyada bir sınavdan geçtiğini unutmamalı. Zenginse zenginlikle, fakirse fakir olmakla, güzelse güzelliğiyle, çirkinse çirkinlik halleriyle imtihandan geçiyorlar.

Hz. Mevlana insanın bu dünyadaki pozisyonunu bize şöyle açıklar:

El sendedir dil sende

Diken sende gül sende

Her an imtihandasın

Ağlasan da gülsen de.

İnsanoğlu ne hikmettir bilinmez, gülü sever de gülün kadrü kıymetini arttıran dikenini sevmez. Ağlamayı sevmez, gülmeyi sever. Halbuki hayat programımızın içinde ağlamak da yazılmış. Yaşanılması gerekiyordu yaşanılıyor işte, bunu fark etmez bir türlü.

Herşeyin güllük gülistanlık olduğu nerede yazılmış? O bizim şer gibi gördüğümüz şeylerde, nice hayırlar gizlidir, olaylara derin hikmetle bakabilenlere.

Bir kere insan şu dünyada geçici iskan belgesiyle ikamet ettiğini ve bir mülteci gibi bulunduğunu asla aklından çıkarmamalı. Bu anafikir insanda olmazsa bu dünyanın gerçeklerinden de uzaklaşmış olur. İnsan bu dünyada haddini bilmelidir. Bilhassa yüce Yaradan’a karşı.

İkincisi insan nice nice imtihanlardan geçirildiğini de unutmamalıdır. Hastalık, sağlık, gençlik, ihtiyarlık, güzellik, çirkinlik vb herşeyin bir imtihan vesilesi olduğunu asla hatırdan çıkarılmamalıdır. Sürekli otokontrol yapmalı yani kendini denetlemelidir. Nefis muhasebesi yapmalıdır.

Ortada kriterlerler de bellidir üstelik. Kur’an ve Peygamberimizin yaşam tarzı sünnet-i seniyye. Bu iki temel kaynak Müslüman bir birey ve toplum için ölçüdür.

İnsanı yüce Yaradan yukarıda geçen ayette; “andolsun ki, sizi bazen çetin korkularla, bazen açlık ve yoksullukla, bazen de servetinizi, sağlığınızı ve ürünlerinizi elinizden alarak imtihân edeceğim. Sabredenleri müjdele!” buyurduğu gibi sınavlardan geçiriyor. Bunun bilincine varalım yeter.

İnsana imtihan olarak özlemek yeter,” diyor Cahit Zarifoğlu; “bir şehri, bir sesi veya bir nefesi” diye ekliyor üstat. Haklı özlemek de imtihanların imtihanı. Yakup Peygamberle oğlu Yusuf’un (a.s) yıllar sonra kavuşmalarını şöyle bir gözünüzün önüne bir getirirseniz anlarsınız üstadın ne demek istediğini. Hele bir de hasretlik olursa serde, sen başka yerde, sevdiğin başka yerde. Zor diyorlar bu özlem zor olacak ki, imtihan olduğu belli olsun. Yoksa imtihanın kıymeti harbiyesi mi olur?

Bu yüzden Hz. Mevlana diliyle diyoruz ki; “ imtihan içinde imtihan vardır. Derlen toparlan da küçük bir imtihana satma kendini.”

Şemsettin ÖZKAN

15.03.2021 KONYA

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.