DÜN DÜNLE BİRLİKTE GEÇİP GİTTİ CANCAĞIZIM BUGÜN YENİ ŞEYLER SÖYLEMEK LAZIM

(Toplumsal İlişkiler 270)

وَالْعَصْرِ “
Akıp gitmekte olan zamana, asra andolsun ki,”
اِنَّ الْاِنْسَانَ لَف۪ي خُسْرٍ
“
İnsanoğlu gerçekten ziyandadır! Ve insanlık tarihi buna şahittir.” (Asr/1-2)

Hz. Mevlana; “Dün dünle birlikte geçip gitti cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım vesselam!” derken bize şöyle yol gösterir: Obsesyon yani geçmişe takılıp kalma, kendini güncelle ve ileriye yönelik çalışmalara kendini ada.

Gerçekten de insan maziye öylesine takılır kalır ki, adeta çamura saplanmışcasına bir türlü kurtulamaz. Geçmişte yaşadığı için ileriye yönelik bir planı dahi yoktur. Okyanusun ortasında nereye gideceğini bilmeyen bir yelkenli gibi şaşkın şaşkın dolaşır durur.

Hz. Mevlana bu konuda ne güzel sözler eder:

Düne ait ne varsa söylenmiş yada söylenememiş,
Bıraktım hepsini orada ..
Çünkü şimdi yeni şeyler söylemek lazım

Her gün bir yerden göçmek
Ne iyi
Her gün bir yere
Konmak ne güzel
Bulanmadan, donmadan
Akmak ne hoş

Dünle beraber
Gitti cancağızım
Ne kadar söz varsa
Düne ait
Şimdi yeni şeyler
Söylemek lazım

Gerçekten bugün yeni şeyler söylemek lazım. İnsanın kendini güncellemesi lazım. Yeni ufuklara yelken açmak lazım. Zaman hızla akıp gidiyor. Yeni yeni konjoktürler oluşmuş. Hala eskilerde kalmak da neyin necisi. En çok kızdığım nokta ne biliyor musunuz? “İcat çıkarma yav!” veya “eski köye yeni adet mi çıkarıyorsun?” cümleleridir. Çok yavan kalıyorlar.

Bu memlekette böyle nice yenikçi, zamanı okuyan insan çıkmış zamanında ama maalesef önleri kesilmiş. Muadillerinden daha iyi olmasına rağmen Devrim otomobilinin içine benzin koymayıp engelleniyor zamanında bizim hala bir otomobilimiz yok. (Olacak bakalım inşallah ama başına devrim otomobilinin başına gelen sebeplerden biri gelmezse şayet.)

Zamanında Vecihi Hürkuş yapmış uçak ama uçurtmamışlar. Bu örnekleri daha da çoğaltabiliriz.

Yukarıda geçen ayette “akıp gitmekte olan zamana, asra andolsun ki,” diye yemin ediliyor. Asr terimi, ölçülebilir, birbirini izleyen devrelerden oluşan “zaman”ı gösterir (dehr ise, başı ve sonu olmayan, “sınırsız zaman”ı, yani “mutlak zaman”ı anlatır). Bu nedenle asr, zamanın akıp gidişini, yeniden, bir daha yakalanamayacak olan zaman kavramını içerir. Akıp giden şu zamanda gerçekten ömrü bereketlendirmek gerekir. Yenilikçi bir bakış açısı geliştirmek ilk işimiz olmalıdır.

Hz. Ali efendimiz “ çocuklarınızı kendi yaşadığınız zamana göre değil, onların yaşadıkları asra göre yetiştiriniz,” derken bu çağdaş eğitimden fazlasıyla söz eder.

Kapalı sitatik bir bakış açısı asla bizim yöntemimiz olmamalıdır. Değişen şartlar ve yöntemler konusunda çağa ve zamana İslam’ın damgasını vurmak zorundayız. Sorunlar İslam’dan kaynaklanmıyor. İslam’ı temsil noktasında onun müntesiplerinden kaynaklanıyor. İslam’a ve dünyaya bakışında problemler var. Önce bunu çözmek gerekiyor.

Şemsettin ÖZKAN

27.02.2021 KONYA

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-dersimiz.com