(Toplumsal İlişkiler 883)
فَحَمَلَتْهُ فَانْتَبَذَتْ بِهٖ مَكَاناً قَصِياًّ
فَاَجَٓاءَهَا الْمَخَاضُ اِلٰى جِذْعِ النَّخْلَةِۚ قَالَتْ يَا لَيْتَنٖي مِتُّ قَبْلَ هٰذَا وَكُنْتُ نَسْياً مَنْسِياًّ
فَنَادٰيهَا مِنْ تَحْتِهَٓا اَلَّا تَحْزَنٖي قَدْ جَعَلَ رَبُّكِ تَحْتَكِ سَرِياًّ
وَهُزّٖٓي اِلَيْكِ بِجِذْعِ النَّخْلَةِ تُسَاقِطْ عَلَيْكِ رُطَباً جَنِياًّؗ
* “Böylece Meryem, çocuğa gebe kaldı ve onunla uzak bir yere çekildi.” (Meryem/22) * “Doğum sancısı onu bir hurma ağacına yöneltti. “Keşke bundan önce ölseydim de unutulup gitmiş olsaydım!” dedi.”(Meryem/23) * “Bunun üzerine (Cebrail) ağacın altından ona şöyle seslendi: “Üzülme, Rabbin senin alt tarafında bir dere akıttı.”(Meryem/24) * “Hurma ağacını kendine doğru silkele ki sana taze hurma dökülsün.”(Meryem/25)
Dua öyle bir enerjidir ki, kapalı gönüllerin kilidini açar. İnsanı yüce Yaratıcısıyla hasbihal ettirir. O’na yakınlaştırır. Dua Allah’a yakarış, yalvarma, ondan dileme ve isteme değil midir? Rabbin katında, kul olma bilincine erme değil midir? “Kullarım, sana beni sorarlarsa bilsinler ki ben, muhakkak onlara pek yakınım. Beni çağıran, bana dua eden kişiye çağırdığı, dua ettiği anda icabet ederim. Artık onlar da benim çağırmama koşsunlar, bana inansınlar da doğru yolu bulsunlar.” (Bakara/186) “De ki: “İbadetiniz (duanız) olmasa Rabbim size ne diye değer versin?” Furkan/77) Hz. Mevlana der ki; “dua et belki gönlünün kilidi açılır, çirkin güzeller meclisinde yer alır. Yahutta kuru dal Meryem’in elindeki kuvvetle miskler gibi kokar, çiçek açar ve meyve verir.” Mesnevi c.4/3495-97)
Hz. Mevlana Mesnevisinde “Kıpti’nin,İsrailoğlundan hayır dua dilemesi,İsrailoğlunun da Kıpti’ye hayır duada bulunması,duasının kerem sahiplerinin kerem sahibi, merhametlilerin merhametlisi Tanrı tarafından kabul edilmesi” başlığıyla şu beyitleri söyler:Kıpti dedi ki: Sen bana bir duada bulun… çünkü benim gönlüm kapkara, bu yüzden de o ağız yok! 3495. Dua et de belki bu gönlün kilidi açılır… çirkin, güzeller meclisinde yer alır.Çarpılmış kişi dua bereketiyle güzelleşir… yahut da bir şeytan, yeniden melek olur!Yahut da kuru dal, Meryem’in elindeki kuvvetle misler kokar, yaş bir hale gelir, meyve verir!İsrailoğlu o anda secdeye kapandı da dedi ki: Ey Tanrı, ey aşikâr ve gizli işleri bilen!
Kul, senden başka kimin huzurunda el kavuşturur? Dua da senden, duayı kabul etmede senden! 3500. Önce duaya meyil veren de sensin… sonradan duayı kabul eden de sen!
Hz. Meryem, (Hz. İsa’ya babası olmaksızın) gebe kalıp doğum zamanı gelince, “bana şimdi ne diyecekler? Keşke ölüp gitsem, unutulsaydım da başıma bu iş gelmeseydi” diye bir sahraya gitmiş ve orada bir kuru hurma ağacına yapışmıştı. Kendisine; “ağacı silk de kuru hurma ağacından yaş ve taze hurmalar dökülsün” diye ses geldi. Ağacı silkince hakikaten hurmalar döküldü, Sure: 19 (Meryem), âyet: 22-25.
Şemsettin ÖZKAN
25.11.2022 GÜZELYALI
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com 3-pixabay.com
4-semazen.net