ÇÜNKÜ İNSAN BASTIRDIĞI DUYGUNUN ESİRİ OLUR

(Toplumsal İlişkiler 612)


وَاِذْ اَخَذَ رَبُّكَ مِنْ بَنٖٓي اٰدَمَ مِنْ ظُهُورِهِمْ ذُرِّيَّتَهُمْ وَاَشْهَدَهُمْ عَلٰٓى اَنْفُسِهِمْۚ اَلَسْتُ بِرَبِّكُمْؕ قَالُوا بَلٰىۚۛ شَهِدْنَاۚۛ اَنْ تَقُولُوا يَوْمَ الْقِيٰمَةِ اِنَّا كُنَّا عَنْ هٰذَا غَافِلٖينَۙ
Uyarıyoruz ki hesap günü habersizdik demeyesiniz. Unutmayın ki Âdemoğullarının bellerinden nesiller ürettik. Onların hepsini birbirine şahit tuttuk. İnsanlara “Yaratıldıklarında ben sizin Rabbiniz değil miyim?” demiştik. Hepsi: “Evet! Buna şâhit olduk!” dediler. Bu yüzden sürekli insanlara yolumuzu hatırlatıyoruz. İnsanlar Rabbini unutmasın! Rabbinin yolunda yürüsün! Rabbinin yolundan çıkarak zalimlerden olmasın!” (Araf/172)

Cahit Zarifoğlu’nun; “çünkü insan bastırdığı duygunun esiri olur” sözünden yola çıkarak bu başlığı koyduk. Mevzu psikolojinin olduğu için bilinç, bilinçaltı ya da bilindışı kavramlarını daha iyi anlayabilmemiz için işin uzmanına müracat etmek gerekiyor. Bakınız Psikoloji uzmanı Anıl Yılmaz “Bilinçaltı Nedir?” yazısında şunları söylüyor:

Bilinçaltı, genel olarak bilincimizin altında kalan ve hatırlamadığımız şeylerin olduğu yer olarak bilinir. Bir bina bilinç, temeli de bilinçaltı olarak düşünülür. Ancak bu tarif ve tanımlama doğru değildir. Çünkü bilinçaltımız tahmin ettiğimizden çok daha büyüktür. Bilincimizde yalnızca şu an hatırlayabildiğimiz şeyler yer alır; bilinçaltımızda ise doğum öncesinden itibaren şu ana kadar duygu, düşünce, davranış, anı vs. olmak üzere her şey tutulur. Bilincimizi üzerinde yaşadığımız dünya olarak düşünürsek bilinçaltımız tüm evrendir. Aralarındaki boyut farkı bu derece büyüktür. Buradan yola çıkarak bilinçaltı kavramının da doğru olmadığını söyleyebiliriz. Nasıl ki uzay yani tüm evren dünyamızın altında diyemezsek bilinçaltımız da bilincimizin altında değildir. Bu nedenle, bilincin dışında kalan her şey anlamını taşıyan bilinçdışı kavramı bilinçaltı kavramından daha doğrudur.

Peki bilinçdışımız tam olarak ne işe yarar? Duygu ve düşüncelerimiz, doğrudan hatırlamak yerine neden hatırlayamadığımız bilinçdışında tutulur? Bilinçdışımız bizim için arşiv niteliği taşır. Biz farkında olmasak da gün içerisinde yolda gördüğümüz tüm kişiler, aklımıza gelen tüm düşünceler, sadece çok az bir kısmını hatırladığımız çocukluğumuz vs. bilinçdışında yer alır. Ayrıca toplum tarafından kabul edilmeyen, kendimizin de kabul etmeyeceği duygu ve düşünceler de oradadır. Bunların bilinçdışı yerine bilincimizde olması sosyal ilişkilerimizde yıkıcı bir etkiye sebep olur. Geçmişimizdeki bir durumun tüm ayrıntılarını hatırlamak, yani onların bilinçdışı yerine bilincimizde olması son derece korkunç olur. Örneğin, yıllar önce bir aile üyesini kaybettiğiniz bir anı hatırladınız. Eğer bilinçdışı olmasaydı o süreçteki tüm duyguları tekrardan yaşardınız ve yeniden bir yas dönemini en uzun şekilde deneyimlerdiniz. Bu durum yaşamınızın birçok evresinde tekrarlanır ve en küçük bir olumsuz duyguya bile tahammül edememenize sebep olurdu.

Bu bilgiler ışığında değerlendirildiğinde söylenebilir ki bilinçdışımızda tüm yaşamımız yer alır; bilincimizde ise daha çok bize gerekli olan bilgiler vardır.”

Yukarıdaki ayette de ruhlar yaratılmış biraraya getirilmiş ve sorulmuş; “ben sizin Rabbiniz değil miyim?” Biz de; “evet” demişiz. Kim bundan haberdar? Konu yine varıp bilinçaltı ya da bilinçdışına dayanıyor. Tüm insanların hatta en ilkel kabilelere varıncaya dek yüce bir varlığa adları farklı farklı olsa da tapınma bilinci yerleştirilmiş. Bilinçaltına ya da bilinçdışımıza bu ana tema daha yaratılmadan verilmiş. Bu duygu elan mevcut.

Şemsettin ÖZKAN

22.02.2022 GÜZELYALI

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-doktortakvimi.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.