BAZEN İKİ İNSANIN BİRBİRİNE NE KADAR İHTİYAÇ DUYDUĞUNU ANLAMASI İÇİN YOLLARININ AYRILMASI GEREKİR

(Toplumsal İlişkiler 1365)

يُؤْتِي الْحِكْمَةَ مَنْ يَشَٓاءُۚ وَمَنْ يُؤْتَ الْحِكْمَةَ فَقَدْ اُو۫تِيَ خَيْراً كَثٖيراًؕ وَمَا يَذَّكَّرُ اِلَّٓا اُو۬لُوا الْاَلْبَابِ
“Allah, ilmi, Kur’ân’ın ifadesine vukufu, meseleleri anlamayı, isabetli kararı ve çözümü, olayları değerlendirme kabiliyetini, sağlıklı ve ahlâklı yaşama bilgisini, sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu kimselere verir. Kendilerine ilim ve hikmet, Kur’ân verilenler, dünya ve âhiret mutluluğuna kavuşanlardır. Kur’ân hükümleri ve vahy ile gelen ilkelerden, yalnızca akıl ve vicdan sahipleri düşünüp ibret alırlar.” (Bakara/269)

Colleen Hoover; “bazen iki insanın birbirine ne kadar ihtiyaç duyduğunu anlaması için yollarının ayrılması gerekir” derken, olsa olsa olayların perde arkasını öğrenme yolunda, hikmet sahibi olmanın gereğine atıfta bulunuyor demek doğru  olur sanırım.

             Hz. Mevlana; “varlığınızın kıymetini bilmeyenleri, yokluğunuzla terbiye edin” derken, bu konuda adeta destan yazan insanın, negatif yönünü gözler önüne serer. Böyle davrananlara ders vermek babından, onların arasından, bir süreliğine de olsa uzaklaşarak, iyi insanların yokluğuyla terbiye edilmesini önerir. Ta ki sizin kıymetinizin, değerinizin farkına varabilsinler.

          Ancak kadir kıymet bilmek karşılıklı olur. O bir lütuftur. Çünkü gönlünüzün ihtiyacı olan muhabbeti, karşıdan alıyorsunuz ve siz de ona muhabbet veriyorsunuz. Bir şeyin değerini kıymetini maalesef zamanında takdir edememe gibi bir alışkanlığımız var. Bu durum hiç de iyiye alamet değil. Sevdiklerimizin, inancımızın, Kitabımızın, örf ve geleneklerimizin, vatanımızın v.b birçok şeyi gereği gibi takdir edip kıymetlendiremiyoruz. Yokluk denen imtihanla karşılaşınca işin vehametini anlıyoruz ama bu seferde iş işten çoktan geçmiş oluyor. Cahit Zarifoğlu “bazen var’ı anlarsın yok ile sevgilim” derken, insanların birbirine olan ihtiyaçlarının farkına varabilmeleri için, yollarının kesiştiği gibi ayrılmalarının da mukadder olduğunu vurgular. Bunun en iyi görüldüğü ortamı; “kör ölünce badem gözlü olur” atasözü anlatır. İnsan  soyunun maalesef kısır döngüsü bir şeyin kıymetinin, değerinin yanında iken değil de, yanında olmadığı zaman anlayabilmesi, gerçekten garaip ve acaip işlerdendir. 

Şemsettin ÖZKAN

22.03.2024 KONYA

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-pixabay.com

4-suskunduvar.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.