ELDE EDECEK BİR MENFAATİ OLDUĞU HALDE ADALETİ DÜŞÜNEN İNSAN GERÇEKTEN MÜKEMMEL BİR İNSANDIR

(Toplumsal İlişkiler 1773)

يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا كُونُوا قَوَّامٖينَ بِالْقِسْطِ شُهَدَٓاءَ لِلّٰهِ وَلَوْ عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ اَوِ الْوَالِدَيْنِ وَالْاَقْرَبٖينَ اِنْ يَكُنْ غَنِياًّ اَوْ فَقٖيراً فَاللّٰهُ اَوْلٰى بِهِمَا فَلَا تَتَّبِعُوا الْهَوٰٓى اَنْ تَعْدِلُواۚ وَاِنْ تَلْـوُٓ۫ا اَوْ تُعْرِضُوا فَاِنَّ اللّٰهَ كَانَ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبٖيراً 

“Ey iman edenler! Kendiniz, ana babanız ve en yakınlarınızın aleyhine de olsa, Allah için şahitlik yaparak adaleti titizlikle ayakta tutan kimseler olun. (Şahitlik ettikleriniz) zengin veya fakir de olsalar (adaletten ayrılmayın). Çünkü Allah ikisine de daha yakındır. (Onları sizden çok kayırır.) Öyle ise adaleti yerine getirmede nefsinize uymayın. Eğer (şahitlik ederken gerçeği) çarpıtırsanız veya (şahitlikten) çekinirseniz (bilin ki) şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.” (Nisa/135)

Adalet ne güzel nimettir. Haklıyı haksızı birbirinden ayırmasını bilenlere ne mutlu! Hiçbir şeyin etkisinde kalmadan, herhangi bir menfaati olmadan adaletin gereğini yapnlara ne mutlu! İşte toplumları ayakta tutanların hali böyledir.

             Konfüçyus; “elde edecek bir menfaati olduğu halde, adaleti düşünen insan, gerçekten mükemmel bir insandır” derken, vurguladığı da insanların en iyisinin, en harikasının, adil olanlarıdır.

              Adaletin olmadığı bir dünya cehennemden farksızdır. Cennet istiyorsan, adil olmak zorundasın. Sadece bireyler değil, toplum olarak da, adaletten yana tavır koymak zorundayız. 

              Devletin amacı da, adaletli olmaktır. Toplumda görülen en ufak adaletsizliklere, kapı aralamamalıdır. Görülen en küçük aksaklıkları, yapılan adaletsizlikleri, görmezden gelmemelidir. Yapılan yanlışları derhal düzeltmelidir. Birine farklı, diğerine farklı davranışlar, sergilenmemelidir. Toplumların yozlaşması, ya da kokuşması, önce adalet terazisinin bozulmasıyla olur. Bu yüzden adaletin terazisi asla şaşmamalıdır.

             Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, herşey güllük gülistanlık. İnsan hakları ve adalet sanki tüm insanlığın tabanına yayılmış da bizim haberimiz yok. Ezilenler zulme uğrayanlar zümresine her geçen gün yenileri ekleniyor. 

             Uluslararası adalet divanı var. Birleşmiş Milletler var. Mahkemeler var. Ama adaletin sadece adı var. Çünkü adalet  sahnede sergileniyor, gel velakin uygulanmıyor.

             Schiller der ki; “dünyayı haksızlık yönetiyor adalet yalnız sahnede var.” Evet haksızlık diz boyu. İnsanlık yerlerde sürünüyor. Dünyaya egemen güçler, keser gibi her şeyi kendilerine yontuyorlar.

              Hz. Ömer (r.a) efendimiz; “adalet olmadıkça yönetimin, edep olmadıkça asaletin ve cömertlik olmadıkça da zenginliğin faydası olmaz” buyururken adaletsiz yönetimlerin devlet olmaktan çıktığını anlatır. 

              Hz. Mevlana da; “adalet her şeyi layık olduğu yere koymaktır. Ayakkabı ayağın, külah başındır” derken, adeta adaletin koordinatlarını çizer. Her şey olması gerektiği gibi, yerli yerince, ehline göre olmasını, ehline verilmesi gerektiğini anlatır. Bunu yapacak olanlar yönetim mekanizmasında yetkili olanlar yapacaktır. Eğer olmazsa yönetimlerin topluma bir faydası yok. Pascal da ısrarla; “adaletin kuvvetli, kuvvetlinin de adil olması gerektiğinin” altını çizer.

              Adaletin en güzel şekilde tecelli edeni de bir menfaati olduğu halde, o çıkarına aldırış etmeden ondan vazgeçerek adaletin tecelli etmesini isteyenlerin terazisidir. Ne mutlu böyle adil olan insanlara…

Şemsettin ÖZKAN
04.05.2025 GÜZELYALI

KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com
4-suskunduvar.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir