(Toplumsal İlişkiler 1519)
يَا بَنِيَّ اذْهَبُوا فَتَحَسَّسُوا مِنْ يُوسُفَ وَاَخٖيهِ وَلَا تَايْـَٔسُوا مِنْ رَوْحِ اللّٰهِؕ اِنَّهُ لَا يَايْـَٔسُ مِنْ رَوْحِ اللّٰهِ اِلَّا الْقَوْمُ الْكَافِرُونَ
“Oğullarım, gidin, Yûsuf’u ve kardeşini iyi araştırın. Allah’ın hayat bahşeden rahmetinden ümit kesmeyin. Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfir bir kavimden başkası Allah’ın hayat bahşeden rahmetinden ümit kesmez.” dedi.” (Yusuf/87)
Çaresizlikte kaç insan eder ki bir kişi? Bir kendisi,
bir gölgesi, bir de hayali. Allah insanı çaresiz bırakmasın. Dünya yıkılır sanki. Herşey bitmiş gibi olur. Lakin hiçbir şey aslında bitmemiştir. Asıl herşey bitti dediğin anda, ateş sanki sönmüş gibidir, ama külleri sabırla karıştırınca, ateş yeniden harlanacaktır. Yeter ki sen gayreti bırakma!
Cahit Zarifoğlu; “Neden diye sormayın hemen… Onu ben kendi kendime de açıklayabilmiş değilim henüz”derken, insanın çaresizliğini anlatır aslında. İnsan öyle enteresan durumlarla yüzleşmek zorunda kalır ki, ne başkalarına anlatabilir bunu, ne de kendisine.
İşin özünde ümitvar olmak vardır. Sabır vardır, çile vardır, mücadele vardır, gayret vardır. İnsan asla bırakmamalı ve pes etmemelidir. Yiğit düştüğü yerden kalkar denildiği gibi insan, küllerinden adeta yeniden doğmalıdır.
Ha tüm gayretine rağmen bir şeyler olmuyorsa, bunda da bir hayır vardır. İstediğin oluyorsa bir hayır, olmuyorsa bin hayır aramalısın. İzah edilemeyen bazı durumlarda, kaderin devreye girdiğinin farkına varmalısın.
Bazı şeylerin nedeni yoktur. Bu yüzden neden diye sormaya da gerek yoktur. Hani yorumsuz yazan resim ve görseller gibi. İzah edemezsiniz. Üzülme! Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri’nin dediği gibidir aslında hayatmız;
“Mevla görelim neyler,
Neylerse güzel eyler.
Zannetmeki gayreyler,
Mevla görelim neyler,
Neylerse güzel eyler.”
Şemsettin ÖZKAN
23.08.2024 KONYA
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com