NE GÜNLERE KALDIK EY GAZİ HÜNKAR KATIR MÜHÜRDAR OLDU EŞEK DEFTERDAR

(Toplumsal İlişkiler 1483)

اِنَّ اللّٰهَ يَأْمُرُكُمْ اَنْ تُؤَدُّوا الْاَمَانَاتِ اِلٰٓى اَهْلِهَاۙ وَاِذَا حَكَمْتُمْ بَيْنَ النَّاسِ اَنْ تَحْكُمُوا بِالْعَدْلِؕ اِنَّ اللّٰهَ نِعِمَّا يَعِظُكُمْ بِهٖؕ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ سَمٖيعاً بَصٖيراً 
“Kesinlikle Allah (CC) size; emanetleri (devlet yönetimi ve milletin idaresiyle ilgili görevleri), mutlaka ehil ve emin kimselere (oylarınızı Hakkın kurallarını ve halkın yararını gözetenlere)vermenizi ve insanlar arasında (karar verirken ve tercih yaparken) hükmettiğiniz zaman ise adalet ve hakkaniyetle hükmetmenizi emretmektedir. Bununla Allah, size ne güzel öğüt veriyor!.. Doğrusu Allah, (her şeyi tüm ayrıntılarıyla) İşitendir, Görendir.” (Nisa/58)

Fazıl Ahmet Aykaç mı, yoksa Ziya Paşa’ya mı ait olduğu söylenen o beyitte, memleket yönetimlerinde liyakat sahibi olmayanların, yanlışları çok veciz bir şekilde anlatılır ve denir ki; “ne günlere kaldık ey gazi hünkar, katır mühürdar oldu, eşek defterdar.” 

           Malum mühürdar; Osmanlı döneminde, vezir, vali gibi bir devlet büyüğünün mührünü taşımakla ve gerektiğinde çıkarıp resmi kâğıtlara basmakla görevli kimseye verilen addır. Defterdar ise, Osmanlı devletinde maliye nazırına (bakanına) verilen addır.

           Gerçekten de yönetime talip olanların dikkatle üzerinde hassasiyetle durmaları gereken bazı hususlar vardır. Kur’an’ın ortaya koyduğu yönetim ilkelerini beş ana gurupta toplamak mümkündür. 

1-Herkese eşit mesafede durmak (Adalet)

2-Tüm makamları geçici görmek (Emanet)

3-Emaneti layık olana vermek (Ehliyet)

4-Ortak akılla yönetmek (Meşveret)

5-Şahsi menfaatini değil, kamu yararını gözetmek (Maslahat)

           İslam’ın yönetim şekli her şeyden önce adil olmak   zorundadır. Herkese eşit mesafede durması gerekir devletin. Makamların geçiciliğinin bilincinde olmalıdır Müslüman idareciler. Emaneti de layık olan kimse ona vermeliler yönetim kademesi. Şu ayet bize bu konuda bir fikir veriyor;

“Kesinlikle Allah (CC) size; emanetleri (devlet yönetimi ve milletin idaresiyle ilgili görevleri), mutlaka ehil ve emin kimselere (oylarınızı Hakkın kurallarını ve halkın yararını gözetenlere) vermenizi ve insanlar arasında (karar verirken ve tercih yaparken) hükmettiğiniz zaman ise adalet ve hakkaniyetle hükmetmenizi emretmektedir. Bununla Allah, size ne güzel öğüt veriyor!.. Doğrusu Allah, (her şeyi tüm ayrıntılarıyla) İşitendir, Görendir.” (Nisa/58)

             Müslüman kimliğine mensup bir yönetici, hiçbir zaman kendi menfaatini değil, kamu yararını gözetir. Toplumu da ortak akıl şura ile istişare ile akıl danışma ile yönetirler:

 “İman edenler, Rablerinin davetini kabul edenler, namazı erkanına, şartlarına, vaktine riayet ederek âşikâre kılanlar, işlerini, kurulu düzenlerini, devletlerini, ekonomilerini,savunmalarını, sosyal hayatlarını aralarında, meclislerinde istişâre ile karar vererek yürütenler, kararlarını istişâre ile alanlar, yönetime katılanlar, kendilerine verdiğimiz rızık ve servetten, Allah yolunda karşılık beklemeden, gönüllü harcayanlar, insanların ihtiyaçlarını görenlerdir.” (Şura/38)

Şemsettin ÖZKAN
18.07.2024 KONYA

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com 
4-suskunduvar.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.