HERKESTEN HER ŞEY BEKLE AMA HİÇ KİMSEDEN BİR ŞEY BEKLEME

(Toplumsal İlişkiler 764)

قَالُوا يَٓا اَبَانَا اسْتَغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَٓا اِنَّا كُنَّا خَاطِـٖٔينَ
“Derken oğulları, tüm olup bitenleri anlatıp suçlarını itiraf ettikten sonra, “Ey babamız!” dediler, “Günahlarımızdan dolayı bizim için Allah’tan bağışlanma dile, çünkü biz gerçekten büyük bir günah işledik.” (Yusuf/97)

Ah şu insanoğlunun sevgisizlik hastalığı yok mu? Daha önce kaleme aldığım “Çağımızın Vebası Sevgi Yoksulluğu” yazımda da belirttiğim gibi yetmişli seksenli yılları yaşayan biri olarak şimdilerde en garipsediğim ne biliyor musunuz? Zen- ginmiş gibi görünen, neredeyse her yeri yırtık kotlarla gezen yeni nesil moda akımıdır derim. Sanki bizim yetmiş seksenli yıllarda yaşadığımız fakirliği, yaşıyor gibiler. Ama tek farkla, o delik kotların her yerinden, sevgi yoksunluğu fışkırıyor.

Modern zamanlarda en çok yıpranan, tabana vuran nedir, sorusuna ‘sosyal ilişkilerimizdeki sevgi fakirliğidir’ desem, inanın dostlar yanlış olmaz. En yakınımızdan anne, baba, evlat ilişkisinden tutun da, en uzak sıradan bir insanla ilişkilerde bile yaşadığımız sorun hep aynıdır; “Sevgi yoksulluğu.”

Çok değil daha yakın zamanlara kadar ceplerimiz dolu değildi, ama gönüllerimiz doluydu. Seksenler dizisi bu konuyu çok güzel işliyor. Azıcık ceplerimiz dolmaya başlayınca, bu sefer gönüllerimizi boşalttık. Para sarhoş naraları atınca insanlık sustu bre dostlar, mahpuslar koca kentlere dönüştü. İnsanlar evlerinde eşyalarıyla sevişirken, evlerimiz gurbet oldu. Ah nerede vah nerede nerde kaybettim onu acaba, sevgi ne? Sevgi bir şeye, ya da bir kimseye yakın ilgi, alaka duymaya yönelten duygu. Saygı ise birbiriyle olan ilişkilerinde kişi ve kurumların birbirlerinin farkında olduklarını tutum ve davranışlarıyla gösterdikleri nezakettir.

Ee şimdi sevgi saygı yok mu? Elbette var, ama azaldı, çoğalan sanal sevgiler, selfiyeler… Sosyal medyada döktürenlere bakıyorum da, annesini facebook’ta senede bir anneler gününde arayanlar, karısını dövüp dövüp de, sosyal medyada övgüler düzenleri, çocuğuyla doğru dürüst ilgilenememiş anneleri görünce, ben mi abartıyorum demekten kendimi alamıyorum. Gerçekten de dostlar sevgi yoksulluğu içimize bağdaş kurup, kalmamak üzere oturmuştur. Karnı açlardan çok daha tehlikelisi kalbi açlardır. Sevgi yoksulluğu tüm zamanların en tehlikelisidir insanlık için. Çağın vebasıdır yalın anlatımıyla.

Bu sevgisizlik hastalığında insan iki şeye çare bulamıyor; ölmek ve sevilmemek. Bir yaran olur vücudunda zamanla kapanır. Aç kalırsın bir gün doyarsın. Hasta olursun sonra iyi-

leşirsin. Üşürsün sonra ısınırsın. Çağımızın bu sevgisizlik sendromu karşısında herkesin herşeyi yapması bir olgu olarak karşımızda dururken, kimseden bir şey bekleme gibi bir lüksümüz maalesef yok. Kim söylemiş bilmiyorum fakat güzel söylemiş; “herkesten her şey bekle ama hiç kimseden bir şey bekleme.” Bir de bireyselleşmenin toplumsal yaşam biçimi olduğu ve imece usullerinin rafa kalktığı böyle bir zamanda bu söz, cuk oturuyor.

Şemsettin ÖZKAN

29.07.2022 GÜZELYALI

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-pixabay.com

4-suskunduvar.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir