(Toplumsal İlişkiler 148)
وَبَن۪ينَ شُهُوداًۙ “
Ayrıca, her birisi önemli birer mevki sahibi olan ve etrafında emre hazır bekleyen göz önünde bulunan güçlü kuvvetli ve sağlıklı çocuklar,nice sosyal imkanlar armağan ettim.”(Müddessir/13)
“Kimin bir çocuğu varsa onunla çocuklaşsın!” (Deylemî, III,513)
“Çocuklarınıza ikramda bulunun ve terbiyelerini güzel yapın!” (İbn-i Mâce, Edeb, 3) buyuran, yetim ve öksüz büyümüş, çocukların dilinden anlayan bir Peygamber… Kuşu ölen çocuğa taziyeye başsağlığına giden bir Peygamber. On yıl yanında özel terbiyesinden geçen Enes b. Malik adlı küçük çocuğa bir günden bir güne kızmamış bağırmamış bunu niye böyle yaptın, nerede kaldın, ne biçim çocuksun sen dememiş bir Peygamber. Her zaman sevecen, çocukla çocuk olmuş, onlara selam vermiş, adam yerine koymuş, çocuklara şakadan bile olsa yalan söylenmemesini sıkı sıkı tembih etmiş bir Nebi.
Çocukları çok seven ve onları öpen bir Peygamber… Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:
Çölde yaşayan bedevîlerden bir grup Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’ in huzuruna geldiler ve:
– Siz çocuklarınızı öpüyor musunuz? diye sordular. Peygamberimiz:
– “Evet” buyurdu. Onlar:
– Fakat biz, Allah’a yemin ederiz ki, onları öpmüyoruz, dediler. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
– “Allah sizin kalblerinizden merhamet duygusunu çıkarıp almışsa, ben ne yapabilirim ki!” buyurdu. (Buhârî, Edeb 18; Müslim, Fezâil 164. Ayrıca bk. İbni Mâce, Edeb 3
Kız çocuklarının korunup kollanmasına, şefkat ve merhamet gösterilmesine özel bir önem veren Peygamber… Kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğü, kız çocuğu olduğu haberini alan bir müşrik babanın yüzünün utancından simsiyah kesildiği Miladi 571-610’lu yılların Mekke’sinde bir yanına kızı Zeynep, diğer yanına Rukiye ve Ümmügülsüm’ü ve omuzlarına da küçük kızı Fatıma’yı alıp Mekke sokaklarında insan sevgisiyle, çocuk sevgisiyle korkusuzca dolaşan ve Mekke aristokrasisine göndermeler yapan bir Peygamber…
Enes İbni Mâlik radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Her kim iki kız çocuğunu yetişkinlik çağına gelinceye kadar büyütüp terbiye ederse, kıyamet günü o kimseyle ben şöyle yanyana bulunacağız” buyurdu ve parmaklarını bitiştirdi. (Müslim, Birr 149. Ayrıca bk. Tirmizî, Birr 13)
Sadece Müslüman çocukları değil, gayri müslim çocuklarla da ilgilenen, onları adam yerine koyup İslam’a davet eden bir Peygamber…
Enes radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre şöyle dedi:
Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in hizmetinde bulunan yahudi bir çocuk vardı. Bir gün hastalandı. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem onu ziyarete gitti, başucuna oturdu ve ona:
– “Müslüman ol!” buyurdu. Çocuk, düşüncesini öğrenmek için, yanında bulunan babasının yüzüne baktı. Babası:
– Ebü’l-Kâsım’ın çağrısına uy, dedi. Çocuk da müslüman oldu.
Bunun üzerine Hz. Peygamber:
“Şu yavrucağı cehennemden kurtaran Allah’a hamdolsun” diyerek dışarı çıktı. (Buhârî, Cenâiz 80, Merdâ 11. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Cenâiz 2)
Evet çocuklara güvenen, onları seven, dinleyen ve değer veren bir Peygamber… Enes b. Malik’in kardeşi Ebu Umeyr’in, kendisiyle oynadığı Nuğayr denen serçeye benzer, kırmızı gagalı küçük bir kuşu vardı. Nuğayr ölünce, Ebu Umeyr üzülmüştü. Hz. Peygamber Efemdimiz (s.a.v) onu görünce, “Ya Eba Umeyr, ne oldu Nuğayr?” diyerek onunla şakalaşmıştı. (bk. Buhari, Edeb 112; İbn Mace, Edeb 24)
Bu rivayet sahihtir. Rivayetin geçtiği hadis eserlerinde
“taziye” yani başsağlığı ifadesi görülmüyor. Sadece çocuğu teselli etmek için Peygamberimiz latife yapmıştır. Çocuk da buna gülmüştür. Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in, çocukların arasına karışarak böyle güleryüzle onlarla şakalaşması; güzel huyunun, kerem ve alçak gönüllülüğünün en güzel delilidir.
Bu yıl 26-28 ekim 2020 günleri Mevlid-i Nebi haftası olarak kutlanacak etkinliklerin ana teması çocuk ve Peygamber olarak belirlenmesi takdire şayandır. Çünkü dünyada milyonlarca çocuk açlık, sefalet, şiddet vb. gibi olumsuzluklara maruz kalmaktadır. Çocuk hakları tüm dünyada ihlal edilmeye devam etmektedir. Savaşlar ve göçlerde çocuklar birinci sırada öldürülmektedir. Sivil yerleşim yerlerini bombalayan barbar, saldırgan zorbalar daha çok çocukları hedef almaktadır.
Şunu asla unutmamalıdır. Çocuğun olduğu yer neşedir, sevinçtir ve mutluluktur. Çocukların icat ettiği gülmeyi, bizler hızla tüketmemeliyiz. Belki de esas sorulması gereken de Bosnalı çocuğun 1995 Srebrenica kaatliamı öncesi ölmeden annesine o güzel masumiyetiyle sorduğu soruda yatıyor:
“– Anne çocukları küçük kurşunla öldürüyorlar değil mi?
Şemsettin ÖZKAN
27.10.2020 KONYA
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-islamveihsan.com
4-sorularlaislamiyet