TUT BENİ ORUÇ! (hold me oruc)

(Toplumsal İlişkiler 39)

Şerafeddin Cami, KONYA


يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا كُتِبَ عَلَيْكُمُ الصِّيَامُ كَمَا كُتِبَ عَلَى الَّذ۪ينَ مِنْ قَبْلِكُمْ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَۙ
“SİZ EY imana ermiş olanlar! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı ki, Allah’a karşı sorumluluğunuzun bilincine varasınız.” (Bakara/183)

O believers! Just as it was supposed to those before you, fasting was given to you. It is hoped that you will thus be protected from sin and evil.

(Ey inananlar! Tıpkı önünüzdekilere olduğu gibi, size de oruç verildi. Böylece günah ve kötülükten korunmanız umulur.)

             Bilmiyorum şu corana virüs günlerinde, o eski Ramazan günlerinin tadına varabilecek miyiz? Camilerde o muhteşem kalabalıkları bırakın görmeyi, mabetler kapalı olacak. Uzaktan seyredeceğiz o güzelim yapıları hasretle. Ramazan sofraları misafirsiz kalacak. Alıştığımız o tüm Ramazan aylarında oluşan muazzam sosyal hareketliliği, maalesef göremeyeceğiz. İçimizde bir burukluk var. Yüreklerimizin ta derinliklerinde, bir öksüzlük ve yetimlik var. Hüzünlüyüz bu sıralar. Dertliyiz bu aralar.

       Bu dertliliği ve burukluğu biz, Ramazan ayının son günlerinde yaşardık aslında. Son on güne girilirken ilahilerimizde “elveda bizden sana ey şehri rahmet elveda/ Sen gidesin ille bizi yaktı hasret elveda” diye başlayan, o Acem aşiran ilahinin kederi içimize bağdaş kurardı adeta. Yaşadığımız o duyguları İhsan Şenocak hoca “Bir Mekteptir Oruç” adlı eserinde şöyle anlatır:          

           Ramazan’ın son on gününde minarelere, “Elveda Ey Şehri Ramazan!” mahyası asıldığında ya da yanık sesli hafızların, “Elveda Ey Şehri Gufran” ilahileri duyulduğunda her yaştan insanı bir ağlama hâli tutar; ihtiyar ağlar, kadın ağlar, çocuk ağlar, köy ağlar, şehir ağlardı. Hafızların mukabelelerinin, vaizlerin söz ve üsluplarının konuşulduğu iftar sofralarında, buruk bir sesle, “Bugün de gitti…” derdi aile büyüğü. Son iftarda gözler dolar; herkes, “Seneye ya nasip…” der; fakat kimse “Bu yıl da Ramazan bitti.” diyemezdi. Zordu, “Ulu Hocamız Ramazan-ı Şerif gitti…” diyebilmek. Son teravihte câmiler, içinden cenaze çıkan evler gibi hüzne bürünürdü. Ramazan’a “elveda” demek kutlu bir insanı Ahirete uğurlamak kadar acı gelirdi yüreklere… Tahammülü de, telaffuzu da zordu… Vaiz, Ramazan’la câmiye gelen berekete; çocuk, sokakta her gördüğünde şeker veren ihtiyar amcanın merhametine; sütçü, selamsız geçmeyen mahalle halkının nezaketine; kadın, çorbadaki tuzu mevzu etmeyen beyinin zerafetine ağlardı. “Elveda” ile başlayan cümleler mahyacının elinde, okuyanların ise boğazında düğümlenirdi.

         Ey oruç! Cennetin Reyyan kapısından içeriye süzülmeyi bekleyen şu Allah’a karşı sorumluluğunun bilincine varanlar, seninle iftar ederlerken oruç akşamlarında, sen de onlarla iftihar et! 

         Tut bizi ey oruç! Birisi bize sataştığında, birinin aleyhinde konuşacağımız zaman tut beni dilimden. Kötü şeyler duyacağımda tut beni kulağımdan. Çirkinliklere meylettiğim anda da, tut beni gözlerimden, tut bizi oruç!

           Biliriz seni ey oruç, senin sadece midemizin aç kalması demek olmadığını. Bu mide açlığının, başka zamanlardaki açlıklardan çok farklı olduğunu… Bilakis tüm azalarımıza, hücrelerimize katıldığını… Biliriz aşağıda sayacağım birçok faydalarını.     

FİZİKSEL FAYDALARI

Metabolizma

Oruç tutmak sindirim sisteminizi dinlendirir ve daha sağlıklı kalori yakmanızı sağlar. Bunun yanı sıra metabolizmanızın hızlanmasına da yardımcı olur. Özellikle sindirim sistemi sağlığı iyi olmayan kişilerin oruç tutması, gıdaların enerjiye dönüştürülmesine ve yağ yakılmasına ciddi anlamda katkıda bulunur.

Zayıflama

Oruç tutmak, sağlıklı bir şekilde zayıflamayı sağlar ve bu bilimsel olarak da kanıtlanmıştır. Oruç tutarken vücudunuzda bulunan yağ hücreleriyle depolanmış yağlar yakılır. Depolanan yağların yakılmasıyla sağlıklı bir zayıflama da gerçekleşmiş olur. Bundan dolayı günümüzde bazı sporcular zayıflamak için Ramazan ayı dışında düzenli bir şekilde oruç tutmaktadırlar.

İnsülin sağlığı

Bilimsel araştırmalar, oruç ve insülin sağlığı ilişkisini açıkça ortaya koymaktadır. Oruç tutmak, oruç tutmadığınız dönemlerde kandaki şeker seviyesini dengeler. Oruç tutulurken hücrelerin kandan daha fazla glikoz alımı noktasına uyarılar gönderdiğini araştırmalar göstermektedir ve bu durum insülin sağlığını olumlu bir şekilde etkilemektedir.

Açlığa direnme

Oruç, 30 gün boyunca devam ettiği için açlığa direncinizi arttırır. Bu da diyet yaptığınız dönemlerde size oldukça önemli bir avantaj sağlayacaktır. Ayrıca oruç tutmak, açlık tecrübesi kazandırarak vücuttaki hormonlarınızın daha sağlıklı çalışmasını sağlar. Doğru çalışan hormonlar sayesinde açlığa olan direnciniz artarken metabolizmanız hızlanır, sindirim sistemi sağlığınıza iyi gelir hem de sağlıklı bir şekilde zayıflamanıza yardımcı olur.

Yeme alışkanlığını geliştirir

Oruç, yemek yeme alışkanlığı bozuk olan kişilerin yeme alışkanlığını düzenler. Oruç yardımıyla yeme alışkanlığı düzene sokulurken doğru beslenme alışkanlıkları da kazanılmış olur. Bu şekilde de aşırı yemek yeme alışkanlığı düzeltilirken, obezite ve aşırı kilo alma probleminin de önüne geçilmiş olur.

Zihinsel fonksiyonları arttırır

Beyinde yeni kök hücrelerin oluşmasını sağlayan oruç, parkinson ve alzheimer gibi zihinsel hastalıklara karşı koruyucu bir role sahiptir. Ayrıca bilimsel faaliyetlerde orucun zihinsel fonksiyonları arttırdığını ortaya koymaktadır.

Bağışıklık sistemini geliştirir

Oruç tutmak, serbest radikallerin sebep olduğu hasarların giderilmesini sağlar, iltihabı azaltır ve kanser hücrelerinin yayılma hızının yavaşlamasına yardımcı olur. Oruç esnasında vücudu olumsuz etkileyen enfeksiyonlar azalır. Bağışıklık sisteminizi de geliştirerek sizi hastalıklara karşı daha dirençli hale getirir.

Cildi temizler

Sindirim sisteminizin temizlenmesine bağlı olarak tüm vücudunuz temizlenir. Bu durum karaciğer ve böbreklerinizdeki toksinlerinizin de temizlenmesini sağlar. Dolayısıyla cildiniz de temizlenir ve aknelerinizin azalmasına katkıda bulunur.

PSİKOLOJİK FAYDALARI

Merhamet ve Yardımlaşma Duygusu

Hayatı boyunca açlık çekmeyen kişi, yoksul ve aç kişileri anlayamaz. Fakat bu kişi oruç tutarak aç kalmanın ne demek olduğunu anlar ve yoksul kişilere karşı merhamet duygusu gelişir. Bu sayede de toplumda yardımlaşma oranı artmış olur.

Sabırlı olma

Oruç tutarak belirli bir zaman boyunca yemek yemeyip bir şey içmemeye alıştıran kişinin, sabretme özelliği artar ve bu özellik insanlar için önemli bir psikolojik gelişmedir.

Kaygı ve güven duygusu

Ramazan ayı, Allah ile yakınlaştığımız bir aydır ve bu yakınlaşma bizde güven duygusunun artmasını sağlar. Stresli ve kaygılı kişilerin sıkıntılarının giderilmesinde oruç tutmanın önemli bir rolü vardır.

            Oruç bize Kur’an-ı Kerim’in indiği bin aydan hayırlı olan bir geceyi de bize getirip hediye eder. Ancak bu gece Ramazan’ın on beşinden sonra tekli gecelerin içinde saklanmıştır. Hangi gün olduğu tam belli değil. Genellikle 27. Gece bu konuda meşhur olmuştur. En iyisini Allah bilir. Defterime not tutmuşum, bu gecenin ne zaman kaçıncı gece olduğuyla ilgili. İmam Şarani ve Ebu’l Hasan Harakani hazretleri gibi mübarek insanlar aşağıdaki tabloya göre Kadir gecesini ihya ederlermiş:

Ramazan’ın başlangıç günü Kaçıncı gece olduğu
 Pazartesi 21. Gece
 Salı 27. Gece
 Çarşamba 19. Gece
 Perşembe 25. Gece
 Cuma 17. Gece
 Cumartesi 23. Gece
 Pazar 29. Gece      

            Zâtî’nin (d. 1471 – ö. 1546. Divan edebiyatı şairi. 16. yüzyıl Divan şairlerindendir.) Kadir gecesini konu alan bir gazeli vardır. Kadir gecesi, manevi hazzın tadılabildiği en kutsal gece olmasının yanında sevgilinin de bu gece seyre çıkması, aşığa güzelliklerini göstermesi bakımından da çok kutsal ve güzel bir gecedir.

            En iyisi mi konumuzu Zati’nin Kadir Gecesini konu alan bu güzel gazeliyle noktalayalım:

Bu gece Kadr gecesidir seyre çıktı yar

Zira ki gizli genc o gece olur aşikar.

Serv-i sürahi etmez idi secde galiba

Bu gece Kadr gecesi olmasa ey nigar.

Bu gece seyr-i zülfiin ile gönlüm eğlenir

Eyler akar sular şeb-i Kadr olıcak karar.

Derler du’a olur şeb-i Kadr olsa müstecab

Riizi kıIa visalini bu gece Kird-gar.

Zati yere melekler iner leyI-i Kadrde

Girerse gönlüme bu gece yeridir o yar.

Şemsettin ÖZKAN

23.04.2020 KONYA       

KAYNAKLAR

1-kitapyurdu.com (İhsan Şenocak, Bir Mekteptir Oruç)                                                                                                                         

 2-milliyet.com.tr  (10.05.2018)

3-kuran.diyanet.gov.tr

4-kuranmeali.com

5-turkiyatjournal.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir