KUR’AN-I KERİM’DE SEVİLMEYEN 5 KARAKTER

(Toplumsal İlişkiler 1372)

اُدْعُوا رَبَّكُمْ تَضَرُّعاً وَخُفْيَةًؕ اِنَّهُ لَا يُحِبُّ الْمُعْتَدٖينَۚ
“Rabb’inize, gönülden bir yakarışla ve gizlice duâ edin. Duâ ederken, zikir yaparken bağırıp çağırarak veya bunu bir gösteriye dönüştürerek saygı sınırlarını aşmayın! Kuşkusuz O, sınırı aşanları sevmez!” (Araf/55)

Kur’an-ı Kerim’de sevilmeyen 5 karakter şunlardır:

1- Allah hainleri sevmez. (Enfal/58)

2- Allah nankörleri sevmez. (Hac/38)

3- Allah israf edenleri sevmez. (Araf/31)

4-Allah haddini, sınırlarını aşanları sevmez. (Araf/55)

5- Allah gücüne ve elindekine güvenerek şımaranları sevmez. (Kasas/76)

           Şimdi sırasıyla bunlar üzerinde duralım:

1-Allah hainleri sevmez.

وَاِمَّا تَخَافَنَّ مِنْ قَوْمٍ خِيَانَةً فَانْبِذْ اِلَيْهِمْ عَلٰى سَوَٓاءٍؕ اِنَّ اللّٰهَ لَا يُحِبُّ الْخَٓائِنٖينَ

Kendileriyle antlaşma yaptığın bir toplumun, antlaşmayı bozduklarını veya bunu plânladıklarını gösteren açık ve kesin deliller bulur da, onların sana hâinlik edeceğinden korkarsan, sen de aynı şekilde antlaşmayı geçersiz kıldığını onlara bildir. Ve sakın bu şekilde bildiri yapmadan, onlara gizlice saldırma! Çünkü Allah, antlaşmaya ihânet edenleri sevmez.” (Enfal/58)

          Hain kelimesi, “kötülük yapmaktan hoşlanan” anlamına gelir. Kötülük yapan bireylere genellikle hain sözcüğü kullanılır. Hıyanet eden kişiler için de, oldukça yaygın olarak kullanılan sözcüklerden biridir. Kötülük veya zarar veren kişiler için hain sözcüğü tercih edilir.

2-Allah nankörleri sevmez.

 اِنَّ اللّٰهَ يُدَافِـعُ عَنِ الَّذٖينَ اٰمَنُواؕ اِنَّ اللّٰهَ لَا يُحِبُّ كُلَّ خَوَّانٍ كَفُورٍ

“Şüphesiz Allah, (müşriklerin saldırılarını ve sinsi tuzaklarını) iman edenlerden defedip uzaklaştırıverecektir. Gerçekten Allah, hainlik ve nankörlüğü (huy edinmiş) olan hiçbir kimseyi sevmez (ve onları rezil edecektir.)” (Hac/38)

        “Nankör insan” yapılan iyiliklerden anlamayan bir insandır. Bu tür insanların hem kendisine hem de çevresine pek yararları dokunmaz. Nankör (nân-kör); “Gördüğü iyiliği unutan; tuz, ekmek hakkı bilmeyen” demektir. Kur’an’da Allah’ı inkar etme anlamında küfür manasına gelen nankörlük O’nu takdir edememe nimetlerine şükretmeme manasınadır.

3-Allah israf edenleri sevmez.  

يَا بَنٖٓي اٰدَمَ خُذُوا زٖينَتَكُمْ عِنْدَ كُلِّ مَسْجِدٍ وَكُلُوا وَاشْرَبُوا وَلَا تُسْرِفُواۚ اِنَّهُ لَا يُحِبُّ الْمُسْرِفٖينَ

“Ey Âdemoğulları!Hayatın her alanında, Allah’ın emir ve yasaklarına gönülden boyun eğme yani secde etme makamında, bir mescidde, bir secdegâhtasınız. İşte böyle her mescidde, herbir secde makamında sizden istenen kulluğu güzelleştirecek niyet, ciddiyet, samimiyet, ihlas ve takva gibi her türlü zînetinizi takın, üzerinizde gösterin. Kâbe’yi çıplak tavaf etmeyi bir dindarlık, bir erdemlilik sayan Arap müşriklerinin yaptığı gibi, birtakım hurafeleri, batıl inançları taklit ederek imana ve İslâm’a aykırı davranışlar göstermeyin. Dindarlığın, takvanın ölçüsü olarak ilahî hükümleri kendinize ölçü edinin. Bu ölçülere göre üstünüze başınıza, kılık kıyafetinize çekidüzen verin. Bilhassa giysilerin en güzeli olan takvâ elbisesini kuşanın. Perişan ve pejmürde bir hâlde dolaşarak veya kendinizi Allah’ın nîmetlerinden yoksun bırakarak Allah’a yaklaşacağınızı sanmayın: Yiyin için, fakat harama yönelerek veya yoksulun hakkını çiğneyerek yâhut ihtiyaçtan fazlasını harcayarak ya da aşırı lükse kaçarak israf etmeyin! Unutmayın ki, Allah israf edenleri sevmez! Öte yandan, dünya nimetlerini tamamen terk ederek çilehânelere kapanmak da doğru değildir:” (Araf/31)

          İsraf ya da bir başka adıyla savurganlık da, Allah’ın hoşuna gitmeyen davranışlardandır. Her konuda aşırıya gitmek har vurup harman savurmak iyi değildir. İnsan hem bireysel anlamda, hem de toplumsal manada israftan kaçınması şarttır. Hele hele kamuya ait olanların kullanımında onların başında olanlar bu konuya daha çok dikkat etmeleri daha da önem arzetmektedir.

4-Allah haddini sınırlarını aşanları sevmez.  

اُدْعُوا رَبَّكُمْ تَضَرُّعاً وَخُفْيَةًؕ اِنَّهُ لَا يُحِبُّ الْمُعْتَدٖينَۚ

“Rabb’inize, gönülden bir yakarışla ve gizlice duâ edin. Duâ ederken, zikir yaparken bağırıp çağırarak veya bunu bir gösteriye dönüştürerek saygı sınırlarını aşmayın! Kuşkusuz O, sınırı aşanları sevmez!” (Araf/55)

 Haddi aşmak, sınırlarının ötesine geçmek de yüce Yaratıcı’nın hoşlanmadığı tutm ve davranışlardandır. İnsan hiçbir şey bilmiyorsa en azından haddini bilmeli ve ona göre davranmalı.

5-Allah gücüne ve elindekine güvenerek şımaranları sevmez.

اِنَّ قَارُونَ كَانَ مِنْ قَوْمِ مُوسٰى فَبَغٰى عَلَيْهِمْوَاٰتَيْنَاهُ مِنَ الْكُنُوزِ مَٓا اِنَّ مَفَاتِحَهُ لَتَنُٓوأُ بِالْعُصْبَةِ اُو۬لِي الْقُوَّةِاِذْ قَالَ لَهُ قَوْمُهُ لَا تَفْرَحْ اِنَّ اللّٰهَ لَا يُحِبُّ الْفَرِحٖينَ

“Şüphesiz Kârûn, Mûsâ’nın kavmindendi. Onlara karşı azgınlık etti. Biz ona, anahtarlarını (bile taşımak) güçlü bir topluluğa ağır gelecek hazineler verdik. Hani, kavmi kendisine şöyle demişti: “Böbürlenme! Çünkü Allah, böbürlenip şımaranları sevmez.” (Kasas/76)

Şımarmak, böbürlenmek, kibirlenmek ya da büyüklenmek her ne derseniz deyin genelde zenginliği görüp rehavete kapılan kendini dev aynasında görenlerin işidir. Yüce Rabbimizin en sevmediği tiplerin başında gelir. İnsan mütevazi olmalıdır. Tepeden bakmamalıdır. 

Şemsettin ÖZKAN

29.03.2024 GÜZELYALI

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-pixabay.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.