KONFOR ALANINDAN YÜKSEK POTANSİYEL ÇIKMAZ

(Toplumsal İlişkiler 736)

زُيِّنَ لِلنَّاسِ حُبُّ الشَّهَوَاتِ مِنَ النِّسَٓاءِ وَالْبَنٖينَ
وَالْقَنَاطٖيرِ الْمُقَنْطَرَةِ مِنَ الذَّهَبِ وَالْفِضَّةِ وَالْخَيْلِ الْمُسَوَّمَةِ وَالْاَنْعَامِ وَالْحَرْثِؕ ذٰلِكَ مَتَاعُ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَاۚ وَاللّٰهُ عِنْدَهُ حُسْنُ الْمَاٰبِ
Gönül okşayan nefsanî arzular, özellikle kadınlara, oğullara, yığın yığın biriktirilmiş altın ve gümüşlere, soylu, alnı akıtmalı, ayakları sekili, eğitimli, asil, nışanlı yılkı atlara, sağmal hayvanlara, ekinlere, gelire, kazanca düşkünlük, insanlara, süslenip güzel gösterildi. Bunlar dünya hayatının geçici menfaatleridir. Halbuki aydınlık bir ömürlük güzel bir yol, güzel bir hayat Allah katındadır.” (Al-i imran/14)

Konfor kelimesi Türkçe’de “1. teselli, 2. rahatlatma, rahatlık” anlamına gelir. Fransızca confort “1. teselli, 2. rahatlatma, rahatlık” sözcüğünden alıntıdır. Fransızca sözcük Fransızca conforter “teselli etmek, rahatlatmak” fiilinden türetilmiştir. Bu sözcük Geç Latince confortare “güç vermek” fiilinden alıntıdır. Geç Latince fiil Latince fortis “güçlü” sözcüğünden con+ önekiyle türetilmiştir. Daha fazla bilgi için fors maddesine bakmak gerekir. Konfor kelimesi tarihte bilinen ilk kez İlan-ı Ticaret: Osmanlı’dan Cumhuriyet’e İstanbul (1923) Azami lüks ve azami konfor: işte Elhamra’nın havass-ı farikası eserinde yer almıştır.

İran’ın ünlü sosyologu Ali Şeriati; “konfor ruhun bataklığıdır” der. Ruh bataklığa saplanırsa oradan bir iş çıkmaz demektir bu. Prof. Dr. Acar Baltaş bir konuşmasında şöyle demişti: “Konfor alanından yüksek potansiyel çıkmaz.” Acizane bu fakir de 2023 Eğitim Vizyonu hazırlanırken belgede Yunus Emre, Mevlana gibi değerleri yetiştirmek hedefleri sıralanırken öğretmenlik yıllarımda o belgeye eleştiri getirmiştim. Belgede nasıl yetiştirileceği konusunda somut bir şey olmadığını, din ve bilimi çatıştıran müfredattan bir cacık olamayacağını, sürekli konforu körükleyen ama yeni nesillerin ruhuna hitap eden şeylerin olmadığını yazılı zümre görüşü olarak beyan etmiştim. Şimdi bu belge ne halde bilmiyorum. TRT Belgeselde çıkan “Zorlu Okul Yolları” programını doğrusu ibretle seyrederim. Bir iki üç dinlemem dünyanın dört bir köşesinden eğitim görmek için tehlikeli, uzun yolculuklara katlanıp okullarına giden o öğrencilerin eğitimin kıymetini çok iyi anladıklarını sanıyorum. Tamam donanımlı olsunlar ama “armut piş ağzıma düş” felsefesiyle yetişmesinler. Amerika, Finlandiya veya İskandinav ülke modelleri gibi sadece başarıya değil, hayatı anlamaya, sevmeye, erdemli olmaya odaklı yetişsinler. Anne ve baba korumasında elleri soğuk sudan sıcak suya değmeden, dışarıda güneşi, yağmuru, fırtınayı görmeden yetişen çocuk neyi anlayacak? Konfora alışan çocuk daha da konforu isteyecek. En iyi oyuncağı alınca onunla da yetinmeyecek beğenmeyecek bir açgözlülük saplantısı içinde stres ve mutsuzluk oyununu oynayacak.

Anlayacağınız konfor ve lüksten bir cacık olmaz. Örnek alınacaksa İskandinav ülkelerinden örneğin İsveçlilerin hayata bakış açılarını bir inceleyin çok enterasan bilgilere ulaşalır. Hayatı sade yaşamaktan başlayın, tutumlu olma, kendi ürünlerini tüketme ve benzeri şeyleri hayat felsefesi edindiklerini göreceksiniz. Bizdeki gibi sonradan çıkma serpme kahvaltı, köy kahvaltısı benzeri israflara rastlayamazsınız. Kimsenin üç elbise ya da ayakkabısına rastlayamazsınız. Toplu ulaşım araçları ya da bisikletle işe gittiğini görürseniz şaşmayın. Lüks özentileri yok. Volvo araçları dışında bir otomobilleri de yok.

Şemsettin ÖZKAN

28.06.2022 GÜZELYALI

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-pixabay.com

4-turkcenedemek.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir