İNANMAK YERİNE ALDANMAK BİZ İNSANLARIN KOLAYINA MI GİDİYOR

(Toplumsal İlişkiler 101)


فَبِاَيِّ حَد۪يثٍ بَعْدَهُ يُؤْمِنُونَ
“Eğer inkârcılar, hakikati tüm açıklığıyla ortaya koyan bu ayetlere de inanmayacaklarsa,
 ondan başka hangi söze inanacaklar!” (Mürselat/50)

Aldanma insanların samimiyetine

Menfaatleri gelir her şeyden önce

Vaat etmeseydi Allah cenneti,

Ona bile etmezlerdi secde.

Yukarıdaki mısralar İstiklal Marşımızın yazarı Mehmet Akif’e ait. İnsanoğlu böyle bir varlık işte. İnsan ilişkilerinde birinin çıkarları söz konusu ise size yakınlaşıyor öyle ki sen bunda bir içtenlik görür gibisin. Halbuki öyle değil diyor koca Akif. Menfaat onu sana yaklaştırıyor. İnsan öyle bencil bir varlık ki, neredeyse Allah’a bile inanmayacaklardı şayet cennet sözü vermeseydi.

İnanmak ve aldanmak yan yana gelir mi? Gelmez. Zira evin içinde iman varsa, yalan içeri girmez, yalan içerde ise bu sefer iman içeri girmez.

İnanmak; bir şeyi doğru ve gerçek olarak kabul etmek, doğru olarak benimsemek, birini doğru sözlü olarak bilmek ve güvenmek, bir şeyin varlığını, doğruluğunu kabul etmek, sevecek, güvenecek ve bağlanacak en yüksek varlık olarak bilmek, iman etmek ve kanarak aldanmak gibi anlamlara gelir.

Aldanmaksa; Görünüşe kapılarak yanlış bir yargıya varmak, yanılmak, bir hileye, bir yalana kanmak, düş kırıklığına uğramak, avunmak, oyalanmak ve (bitkiler için) havanın birden ısınmasıyla zamansız açan çiçek, soğuk sebebiyle donmak gibi anlamlara gelir.

Dikkat ederseniz “inanmanın” tanımı içinde “kanarak aldanmak” da var. İşte burası çok ilginç… İnanmak yerine aldanmak biz insanların kolayına gidiyor herhalde. İnanmış gözüküp de nice inanmayan insan var aramızda. Sözde bunlar bizi aldatıyorlar. Ama kendilerini aldattıklarından haberleri yok. Evet, bunları aramızda değerlendirirken görüntülerinden ve ağızlarıyla samimiyet rolü oynadıklarından ötürü bizi aldatmış oluyorlar ama kendilerini de aldatıyorlar haberleri yok. Çünkü onların yaptıkları samimiyetten yoksun kandırarak aldatma eylemlerini Allah biliyor bu yüzden de onlar ancak kendilerini aldatıyorlar diyor Kur’an: “Akıllarınca Allah’ı ve iman edenleri aldatmaya kalkışıyorlar; halbuki onlar farkında olmadan yalnızca kendilerini aldatmış oluyorlar.”

Onlar, bun(a inanmadık)tan sonra hangi söze inanacaklar ki?”

Ayetiyle de, yine inanmaya davet ediliyoruz. Her çeşit inkârla Kur’an’a bir türlü inanmayan veya inanmadığı halde inanmış gözükenlere, ya da inanmak yerine aldanmak kolayına gidenlere sesleniliyor. Deniliyor ki yani en büyük olay, insana hak ve batıl arasındaki farkı anlatan Kur’an’ın nazil olmasıdır. Kur’an’ı okuyarak ve dinleyerek iman etmeyen bir kişiye başka hangi şey doğru yolu gösterebilir ki?

Şemsettin ÖZKAN

23.08.2020 KONYA

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-kelimecim.com

4-sevdalara.net (Mevdudi, Tefhimül Kuran tefsiri)

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.