(Toplumsal İlişkiler 914)
قُلْ كُلٌّ يَعْمَلُ عَلٰى شَاكِلَتِهٖؕ فَرَبُّكُمْ اَعْلَمُ بِمَنْ هُوَ اَهْدٰى سَبٖيلاًࣖ
“De ki: “Herkes kendi şâkilesine (fıtrat halini almış karakter ve tıynetine göre bir düşünce ve) davranış ortaya koyacak (kendi mizaç ve meşrebine göre bir iş yapacak)tır. Bu durumda, kimin haklı ve hayırlı bir yol tuttuğunu en iyi bilen Rabbiniz Teâlâ’dır.” (İsra/84)
Atalarımız ne güzel demişler; “derviş tekkede, hacı Mekke’de bulunur” diye. Herkes olması gereken yerde olmalı, işine, mesleğine, meşrebine göre. Öğretmen okulda, polis karakolda, doktor hastahanede.
Hz. Mevlana der ki; “herkes fıtratına uygun kişilerle olması gereken yerdedir. Ne kargayı gül bahçesine ne de bülbülü çöplüğe alıştırabilirsin.” İyiler iyilerle beraber olur, kötülerse kötülerle. İyi bir insanı nereye götürürseniz götürün, o hep iyi olmaya devam ederken, kötü birini de en iyi yere bile götürseniz niyeti bozuk olduğundan, kötü hal üzere kalacaktır.
Erenlerin yirmi ikinci usulü şudur:
“Hakiki Allah aşığı bir meyhaneye girdi mi orası ona namazgah olur. Ama bekri aynı namazgaha girdi mi orası ona meyhane olur. Şu hayatta ne yaparsak yapalım, niyetimizdir farkı yaratan, suret ile yaftalar değil.”
Yukarıda geçen ayeti doğru anlarsak, herkesin kendi fıtrat ve mizacına göre hareket edeceğini anlıyoruz. O zaman devlet, herkesin mizaç, karakter, marifet ve meslek kazanımına uygun çalışma ve üretim yapma koşullarını mutlaka oluşturmalıdır. Eğitim sistemini de, vatandaşlarının ilgi,istidat ve yeteneklerini keşfedip geliştirecek şekilde ayarlamalıdır.
Şemsettin ÖZKAN
26.12.2022 DOĞANŞEHİR
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com