HAYATINIZA ŞEHVET HAKİM OLMAYA BAŞLAMIŞSA NE YAPMALI

(Toplumsal İlişkiler 1104)

فَخَلَفَ مِنْ بَعْدِهِمْ خَلْفٌ اَضَاعُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّبَعُوا الشَّهَوَاتِ فَسَوْفَ يَلْقَوْنَ غَياًّۙ
“Sonra onların ardından öyle nesiller türedi ki, namazı (ibadet ve istikamet duyarlılığını) kaybedip bıraktılar. Ve (hayâsızca sınır tanımadan) şehvetlerine kapılıp (şeytana) uydular. Elbette bunlar azgınlıklarının cezasıyla karşılaşacak (ve cehennemi boylayacak) kimselerdir.” (Meryem/59)

İnsanın hayatına şehvetin hakim olması nasıl bir şey? Şehvet deyince aklımıza kişisel ve cinsel ihtiyaçlara yönelik isteklerin, tutkuların, hırsların tamamı geliyor. Sınırsız, bitmek tükenmek bilmeyen bu istekler kötülüğü emreden nefs (nefs-i emmare) ve diğer kötülük odaklarıyla birleşerek insana neler yaptırmaz ki? Herşeyi mübah gören anlayışıyla şehvet kurbanı nice insan yığınları perişan olmuşlardır.

         Hayatınıza şehvet hakim olmaya başlamışsa namazlarınızı gözden geçirin. Çünkü Allah (c.c) şöyle buyurdu:

“Onlardan sonra bir grup geldi namazlarını ihmal etti ve böylece şehvetlerine tabi oldular.” (Meryem/59)

         Neden namazı ikame etmemek, terk etmek veya bırakmak insanın tutkularını frenleyememesine neden oluyor? Niçin insanlar şehvet mübtelası olup kendilerini heder ediyorlar? Psikolojik bir vaka olup çıkıveriyorlar neden? Namazın insan üzerindeki etkisi ne acaba?

        Ankebut Suresi 45. ayetinde şöyle buyruluyor: 

“Sana Kitap’tan vahyedileni (ayetleri dikkatle ve sürekli bir ciddiyetle) oku ve namazı dosdoğru kıl. Gerçekten namaz, fahşadan (çirkin hayâsızlıklardan) ve münkerattan (tüm uygunsuz ve kötü davranışlardan mü’mini) alıkoyup (engelleyecektir). Allah’ı

zikretmek (her durumda ve her sorunda Allah’ı hatırlamak, O’nun emir ve yasaklarına göre davranmak, en güzel ve en mübarek isimleriyle devamlı O’nu çağırıp yalvarmak) ise, muhakkak en büyük (ibadet)tir. Allah, bütün yaptıklarınızı bilip (durmaktadır).

        Matematikte çözülen problemlerin doğruluğunu anlamak için “sağlama” yapıldığı gibi, kılınan namazların makbul olup olmadığı da, nefsimizi fuhşiyattan; (şehvet azdırıcı yayınlardan tutum ve davranışlardan) ve münkerattan; (her türlü zulüm, küfür ve kötülükten ve bunları yapıp yaygınlaştıranlardan) bizi uzaklaştırıp uzaklaştırmadığımızla anlaşılacaktır.

Şemsettin ÖZKAN

05.07.2023 GÜZELYALI

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-pixabay.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir