HAYATA TEPEDEN BAKARSAN İNSANLARIN TEPESİNİ ONLARIN SEVİYESİNDEN BAKARSAN HEM YÜZLERİNİ HEM DE YÜREKLERİNİ GÖRÜRSÜN

(Toplumsal İlişkiler 413)


وَلَا تَمْشِ فِي الْاَرْضِ مَرَحاًۚ اِنَّكَ لَنْ تَخْرِقَ الْاَرْضَ وَلَنْ تَبْلُغَ الْجِبَالَ طُولاً
“Allah’ın sana bahşettiği zenginlik, kuvvet, güzellik, zeka gibi nîmetlerle şımarıp da, yeryüzünde kibirli kibirli yürüme; çünkü sen, aslında o kadar âciz bir varlıksın ki, ne yerleri yırtıp parçalayabilirsin, ne de boyca dağlara erişebilirsin!” (İsra/37)

Kibir, büyüklenmek, böbürlenmek, hava atmak, kendini birşey sanmak, şov yapmak, küçük dağları o yaratmış sanki gibi kavramların bizi götürdüğü nokta hep aynı; “kendini herkesten üstün tutmak ve gururlanmak.”

Şems-i Tebrizi; “hayata tepeden bakarsan sadece insanların tepesini görürsün. Onların seviyesinden bakarsan hem yüzlerini hem de yüreklerini görürsün” demekle müthiş bir sağaltım (terapi) yapar.

Hazret-i Mevlânâ’nın eşi menendi olmayan o müthiş eseri Mesnevî’de anlattığı ibretlik hikayeyi iyi bilirsiniz, kendini kaptan-ı derya zanneden sinek hikayesinden bahsediyorum;Bir sinek, eşek sidiğinin üzerinde gezinen bir saman çöpünün üstüne kondu ve bir gemi kaptanı gibi başını yukarı doğru kaldırdı ve şöyle meydan okudu “Ben bu denizin ve gemiciliğin mektebinde okumuş, bu işe ömrümü vermişim. İşte deniz, işte gemi, işte adam, işte kaptan, işte görüşü keskin bir kahraman”.

Bir saman çöpü kadar zayıf bir şeyin üstünde durduğunu bilmeyen, o saman çöpünün az sonra toprağa karışacak olan bir eşek sidiği kadar pis bir şeyin akıntısıyla kontrolsüz bir şekilde gittiğini fark etmeyen ve sidik akıntısını büyük bir okyanus, saman çöpünü büyük bir gemi, kendisini de kaptân-ı deryâ  zanneden hattâ bununla da yetinmeyip, bir de başını gururla yukarı kaldırıp kendinden son derece emin bir şekilde ahmaklığını cümle âleme ilân eden bu sinek kime remz semboldür?…

Kime olacak, hem ahmak hem de mütekebbir büyüklenen hava atan kişiye tabii ki. Sinek nasıl gururla “Ben bu işin mektebinde okudum, bu işe ömrümü verdim” gibi laflar ediyorsa, mütekebbir ahmaklar da hep “biz buralara kolay gelmedik, bir sürü emek harcadık, zahmetler çektik, ortaya aklımızı ve yüreğimizi koyduk” gibi laflar ederler de, nasıl bir rezillik içinde olduklarının farkına bile varamazlar. Tâ ki kafaları teneşir tahtasına vuruncaya kadar.

Şemsettin ÖZKAN

25.07.2021 GÜZELYALI

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-defter-i ussak.blogspot.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.