(Toplumsal İlişkiler 806)
وَاِذَا رَاَيْتَهُمْ تُعْجِبُكَ اَجْسَامُهُمْؕ وَاِنْ يَقُولُوا تَسْمَعْ لِقَوْلِهِمْؕ كَاَنَّهُمْ خُشُبٌ مُسَنَّدَةٌؕ يَحْسَبُونَ كُلَّ صَيْحَةٍ عَلَيْهِمْؕ هُمُ الْعَدُوُّ فَاحْذَرْهُمْؕ قَاتَلَهُمُ اللّٰهُؗ اَنّٰى يُؤْفَكُونَ
“(Ey Nebim!) Sen onları (münafıkları) gördüğün zaman, (düzgün ve bakımlı) endamları (zahiri kalıpları ve tavırları) Senin hoşuna gidip beğenini kazanmaktadır. Konuştukları zaman da onları dinlemeye (değer sanırsın. Oysa bunlar sözlerine, kıyafetlerine ve zahir görünüşlerine aşırı dikkat gösterip, suni ve sahte davranışlarla takva ve tarafsızlık numarası yapmakta ustalaşmışlardır. Aslında)
Onlar sanki (sütun misali) dayandırılmış düzgün ahşap-kütükler gibi (şuursuz ve vicdansızdırlar. Bu kofluklarından ve korkularından dolayı da) Her çıkışı ve çağrıyı (her yaygarayı ve konuşulanı)
kendileri aleyhlerine sanırlar. Onlar (sinsi ve tehlikeli)
düşmandırlar, bu yüzden onlardan kaçınıp-sakının (münafıkları tanımaya çalışın ve onlara karşı tedbirli ve dikkatli olun). Allah onları kahretsin; nasıl da (Hakk’tan) çevriliyorlar ve dönekleşip duruyorlar.” (Münafikun/4)
Oldum olası hokkabaz, sihirbaz, illüzyonist tipleri sevmem. Gerçeğin hilafına gösterdikleri için midir insanları aldatmış olduklarından mıdır bilmiyorum kalbim ısınamamıştır bir türlü bu tiplere.
Aslında bir bakıma da Hz. Mevlana’nın; “hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Bugün sana hayat veren su, yarın seni boğabilir” sözünde olduğu gibidir hayatımız.
William Shakespeare de meseleye bir başka derinlik kazandırır ve der ki; “göründükleri gibi olmalıdır insanlar. Eğer değillerse hiç görünmesinler daha iyi.” Münafık denilen inanmadığı halde inanmış gözüken tipler için münafıklarla ilgili bir sure inmiştir. İnanç yönünden kafirlerden bile daha tehlikeli insanlardır. Çünkü sağı solu belli değil bu insanların. Bir bakmışsın yanında seninle namaz kılıyordur bir de bakmışsın senin aleyhine bir işler çeviriyordur.
Tasdik ettiklerini dilleriyle söyledikleri halde, kalpleriyle inkâr eden, böylece söyledikleri, inançlarının aksi olan münafıkların cüsseli, iri yarı ve yakışıklı kişiler olduğu belirtilmekle, münafıkların reisi, Abdullah b. Übey, Muğîs b. Kays ve Cedb b. Kays’a işâret edilmiştir. Gerçekten bunlar gösterişli vücutlarıyla Hz. Peygamber’in meclisine gelir, duvara dayanır, fasih ve tesirli konuşmalar yaparlardı. Bunlar bu tutum ve davranışlarıyla elbise giydirilmiş kütüklere veya duvara dayatılmış kerestelere benzetilmişlerdir. Kalıpları var, fakat kalp ve idrakleri yoktur, iki yüzlülüklerinden dolayı çok korkaktırlar. Buna rağmen onlar en tehlikeli düşman bilinmektedir.
Şemsettin ÖZKAN
09.09.2022 GÜZELYALI
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com