EVLİLİKTE YEDİ S FORMÜLÜ

(Toplumsal İlişkiler 45)

هُنَّ لِبَاسٌ لَكُمْ وَاَنْتُمْ لِبَاسٌ لَهُنَّۜ
“Onlar sizin iyiliğiniz için bir elbise, vazgeçilmez birlikteliğinizin, sizi koruyan, sırlarınızı saklayan ortağı, rahat ve huzur kaynağıdırlar. Siz de onların iyiliği için bir elbise, vazgeçilmez birlikteliğinizin, onları koruyan, sırlarını saklayan, ortağı, rahat ve huzur kaynağısınız.”(Bakara/187)

İnsan hayatının en önemli olayı iyi bir eş seçimidir. Huzurun kaynağı hayırlı bir eştir. Evlilik kadın ve erkeğin meşru birlikteliğidir. “Yüce Mevla’m bana öyle bir insan sevdir ki, onun kalbinde ilk Sen olasın. Bende onun kalbinde Seni bulayım,” diyen Hz. Mevlana bize sanki günümüzde klişeleşmiş “bir yastıkta kocatsın,” diye dil ucuyla evlilere söylenen sözleri değil de, “Allah sizi cennetinde de beraber eylesin,” gibi anlam derinliği olan dualarla evli çiftlere dua edilmesini ister sanki.    

         Evlilikte yedi S diye bilinen formül şudur:                  

Evlilik= Sevgi+ Saygı+ Sadakat+ Seks (cinsel birliktelik)+ Sohbet ve muhabbet+ Sofra birlikteliği+ Şefkat ve merhamet

         Sevgi olmayan bir evlilik işkencedir, ıstıraptır. Hayatın zehir olmasına neden olur. Tek taraflı değil eşler birbirlerini her zaman sevmelidir. Bu içi boşaltılmış bir ‘seni seviyorum’ sözüyle asla geçiştirilemez. Çok güzel bir sevgi sözüdür Hz. Mevlana’nın şu sözü; “Sen ruhuma cemre diye damladıktan sonra, ben bu bedende neyleyim? Aşkta sen, hasrette sen, bende sen…”  Onun aradığı tanımladığı sevgide âşık sevgilinin bir bakışıyla ne kadar uzakta olursa olsun, onun diyarına sefere çıkandır: “Bakışlarınla diyar diyar gezdiğin değil, bir bakışıyla diyarına gittiğindir aşk.” Sevgili Peygamberimiz şöyle buyuruyor:

“Saliha kadın, kocası yüzüne baktığı zaman onu sevindirir, kocasının meşru isteklerini yerine getirir ve onun olmadığı yerde hem malını, hem de namusunu muhafaza eder.” (İbn-i Mâce, Nikâh, 5/1857)

         Bir gün Ayşe annemiz Peygamberimize sordu:
“Ey Allah’ın elçisi, bana olan sevgin nasıldır?”
Peygamberimiz:
“Kördüğüm gibidir.” diye cevap verdi.
Hz Ayşe arada bir sorardı:
“Kördüğüm nasıldır?
 Peygamberimiz:
“İlk günkü gibidir.” diye cevaplardı.
 Kadınlar için sevgi sözcükleri önemlidir. Kadınlar sevildiklerini duymak isterler.
Peygamberimiz eşlerinden sevgi sözcüklerini eksik etmemişlerdir.

            Evlilikte en önemli olmazsa olmazlardan biri de eşlerin birbirlerine saygı duymalarıdır. Hatta bu saygı eşlerin başta birbirlerinin anne babası olmak üzere, akraba, arkadaş, eş ve dostuna da olmalıdır. Eşler her konuda birbirini küçük görmemeli, birbirine hoşlanmayacağı sözler söylememelidir. Birbirlerini söz ve davranışlarıyla boğmamalıdırlar. Bu saygıyı gösterirken kadın, kocasına güç ve iktidarı vermeli, kahramanının, beyaz atlı prensinin, o olduğunu hissettirmelidir. Saygı erkeğin, sevgi ise kadının en büyük hakkıdır. Erkekse, her konuda kadını çözüm odaklı olmasa bile, mutlaka dinlemeli, sevgi sözcükleri kurup, onu konuşturarak kadının şarj olmasını sağlamalıdır. Bernard Russel der ki; “İyi bir evliliğin özü eşlerin birbirlerinin kişiliğine saygı göstermeleridir.”     Sevgili Peygamberimiz de şöyle buyurur:                       “Sizin en hayırlınız ailesine karşı en hayırlı olanınızdır. Ben de ailesine karşı en hayırlı olanınızım.”(Tirmizi, menakıb 63)

            İyi bir evlilikte olması gerekenlerden biri de, sadakattir. Sadakat eşlerin birbirine güven duyması, birbirini aldatmamaları demektir. Hz. Mevlana der ki;  “Güzel bir evlilik iki şeye bağlıdır. Doğru insanı bulmaya ve doğru bir insan olmaya.” Andre Maurois de;        “Gerçekten birbirine bağlı bir çift için, gençliğin elden gidişi bir felaket değildir. Birlikte ihtiyarlama tatlılığı ihtiyarlık acısını unutturur,” der. Evlilikte sadakatten ödün verildiğinde, öyle bir an gelmiştir ki artık, bazı yolların dönüşü, bazı hataların özrü ve bazı insanların anlamı kalmaz. Evlilik yüzüğü neden sol elin yüzük parmağına takılır ki? Çünkü bu parmaktan direk kalbe ulaşan bir damar vardır da ondan. Tam bir bağlılıkla eşler birbirlerine taktıkları yüzüklerle, bağlansın diye. Hacı Bektaş Veli; “sadakat gülü koparmak değil, koklamaktır,” der.  

         Evliliğin en önemli vazgeçilmezlerinden biri de insan neslinin üreme ve çoğalmasında etkin rolü olan seks yani cimadır. Mutasavvıflar “cimada birlik sırrı vardır,” derler.      İlişkiyi etkileyen en önemli etkenlerden biridir belki de cinsellik. Cinsel ilişkinin kötü gitmesi, o ilişkide bir eksiklik olduğunu gösterir. Sağlıklı bir cinsel ilişkinin haftada 2-3 kez olması gerekiyor. İş stresi, hastalık, yorgunluk gibi nedenlerle bu durumu sekteye uğratabilecek bir sürü şey var. Ancak genel olarak, cinsel hazzı belirleyen yine birbirine özen, sevgi, şefkat. Bunlar beslendikçe, cinsel ilişki de yanında geliyor. Yani onu da ayrıca beslemenize gerek olmuyor. Cinsel yönden uyumsuz olan çiftlerin evliliklerinin başarıya ulaşmaları asla mümkün değildir.

          Evliliğin en güzel taraflarından biri de eşlerin sohbet ve muhabbet etmeleridir. Hz. Ali bu konuda şöyle der:                 “Kadınların en hayırlısı kocasına muhabbet gösterendir.” Evlilik, eskilerin pek sevdiği tabirle “yâr ile muhabbetle” eskimezliğe kavuşur. Şarkısı bile vardır. Kimi sanatkârlar yıldızlı gecelerde, yâr ile muhabbete doyamadığını bestelere söyletmiştir. Yıldızlı gökyüzü olmadığında bile “iki oda bakla sofa, fakirhaneyi, nice varlıklı zenginlerin malikânelerinden daha muhteşem yuvaya dönüştüren eşler arası “muhabbet” erkeği, işten biran önce eve koşmaya, kadını ise özlemle kapı-baca adamının yolunu gözlemeye yöneltir. Konuşamayan eşler, evi, hayatı birbirine zindan eder. Peygamberimizin uygulamalarından anlıyoruz ki, bir erkek hanımına şu şekilde muhabbet edip sohbet etmelidir: 1. Bir koca, hanımına duyduğu sevgiyi zaman zaman dile getirmeli, ona yapmayı düşündüğü iyiliklerden söz etmelidir.                                                                                    

2. Eski yeni birtakım meseleleri sohbet konusu yapmalı; gördüğü, duyduğu, okuduğu faydalı bilgileri hanımına anlatmalıdır.                                                                              

3. Zaman zaman şakalar yapmalı, mizahî konulara yer vermeli, evin içinde samimi bir hava meydana getirmelidir. Yukarıda geçen ayet bu konuya ne güzel örnektir:        “Onlar sizin iyiliğiniz için bir elbise, vazgeçilmez birlikteliğinizin, sizi koruyan, sırlarınızı saklayan ortağı, rahat ve huzur kaynağıdırlar. Siz de onların iyiliği için bir elbise, vazgeçilmez birlikteliğinizin, onları koruyan, sırlarını saklayan, ortağı, rahat ve huzur kaynağısınız.”

         Evlilikte endorfin ve seratonin hormonlarının doruğa çıkmasına sebep olanlardan biri de aile ve eşler arasında sofrada birlik olmaktır. İtalyanların meşhur bir atasözü vardır: “İyi dostlarla ve iyi bir aile sofrasında asla yaşlanmazsınız,” diye. Evliliğin kurumsallaşmasının adıdır aile. Ailede en iyi şakaların, konuşmaların yapıldığı yer de sofrada bir araya gelebilmektir. Mutlulukların tavan yaptığı bereketin arttığı yerdir sofra. Bu yüzden eşler yemeği, kahvaltıyı birlikte yapmaya özen göstermelidir. Eşler;  “evlilik yaptıktan sonra kadın ve erkek yazı tura gibidirler. Artık yüz yüze gelmeyecekler ama hep beraber olacaklardır” sözündeki, şaka yoluyla söylenen çiftler gibi olmamalıdır.

          Son olarak da eşler birbirine karşı şefkatli ve merhametli olmalıdır. Günümüzde kadınlara uygulanan şiddet ve cinayetlere her gün bir yenisi eklendiğinde, içim ürperiyor. Hem de bu işin faillerine baktığımda, öğrenim durumu yüksek olanları gördükçe kahroluyorum. Kadın; Şemsi Tebriz-i’nin ifadesiyle, “bilene nefes, bilmeyene nefstir.” Kur’an’da Rum suresi, 21. Ayette şöyle buyrulur:

“Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi de onun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.”

 Rabbim evliliğin kıymetini bilenlerden eylesin.

Selam ve dua ile…

Şemsettin ÖZKAN

09.05.20019 KONYA

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-bayındırhastanesi.com

4-islamveihsan.com

5-haber7.com (Sema Maraşlı yazısı)