“EV NERESİDİR” DİYE SORSANIZ ANLAŞILMAK İÇİN SAVAŞMAK ZORUNDA OLMADIĞINIZ BİR YERDİR DERİM

(Toplumsal İlişkiler 1475)

وَمِنْ اٰيَاتِهٖٓ اَنْ خَلَقَ لَكُمْ مِنْ اَنْفُسِكُمْ اَزْوَاجاً لِتَسْكُـنُٓوا اِلَيْهَا وَجَعَلَ بَيْنَكُمْ مَوَدَّةً وَرَحْمَةًؕ اِنَّ فٖي ذٰلِكَ لَاٰيَاتٍ لِقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ 
“O’nun (Allah’ın) ayetlerinden (vahdet ve rahmet alâmetlerinden) birisi de, kendileriyle huzura kavuşmanız (ve kaynaşmanız) için, size kendi cinsinizden eşler yaratması ve aranıza karşılıklı mesuliyetli muhabbet ve merhamet koymasıdır. Şüphesiz bunlar düşünen bir topluluk için (ne büyük hikmet ve) ibretler barındırmaktadır.” (Rum/21)

Bugün okuduğum belki de en anlamlı cümle; “ev neresidir? diye sorsanız, anlaşılmak için savaşmak zorunda olmadığınız bir yerdir, derim” sözüdür. Gerçekten de öyle. Ev bir muharebe alanı mı? 

               Hayır asla savaş meydanı değildir ev. Tam tersine huzur, barış, sevgi, muhabbet, ilgi, alaka, merhamet, sükun bulma yeridir.

               Üstad Necip Fazıl; “hayırlı bir eş Allah’ın kuluna bir ikramıdır. Hayırsız bir eş ise, dünyanın en ağır imtihanıdır” derdi. İyi bir evlilikte de, Hz. Mevlana’nın iki kriteri var; “doğru insanı bulmak ve doğru insan olmaktır.” 

              O halde evi savaş meydanından çıkarıp barış sahasına nasıl getirelim? Hatice Kübra Tongar’ın dediği gibi; “evlilik hayat arkadaşı olmak değil, hayal arkadaşı olmaktır.” Evliliğe bu açıdan bakmak elzemdir dostlar! Evliliği rutinin dışına çıkarmaktır bu eylem. Bir iş yerinde çalışır gibi patron işçi ilişkisi gibi aşırı kuralcı olmanın önüne geçmektir. 

             Eşlerin birbirlerinin karşısına geçip, birbirlerine cicim ayları geçtikten sonra, el kol sallamanın, ben sana sorarım, türünden meydan okumaların, önüne geçmedir bu hayal kurmak. Sanki yeni tanışmış gibi eşlerin birbirinin fikirlerine değer vermesi, birbirine güzel görünme çaba, gayret ve özeni göstermelerinin ne zararı olabilir ki? Erkeklerin bir gün olsun kadınlarını can kulağıyla meseleleri çözmese bile dinlemeleri, kadınların da dışarıya çıkarken gösterdikleri giyim, kuşam titizliğini, kendi kocalarına görsel bir şölen şeklinde uygulamaları, hayal arkadaşı olma yöntemleridir. Bakımlı olmak her iki cinsin de olmazsa olmazıdır.

           Evliliğe renk katacak bazı yöntemleri öğrenmekle birlikte evde, doğada, piknikte veya kış ve yaza göre düzenlenecek gezilerde başbaşa vakit geçirmek, birlikte hayal kurmanın bir başka yoludur. 

           Biz eşler, anne baba olmanın yanında, her şeyden önce erkeğiz, kadınız, nihayetinde de birer sevgili değil miyiz? O zaman bu yönümüzü niye ihmal ediyoruz? Eşlerin çoğu cinsel hayatlarını bile ikinci plana atıp, sadece hayat arkadaşı olmuşlar, ama hayal arkadaşlığını çoktan unutmuşlar. Uzmanlar evliliğin %90’ı cinselliktir diyor. Boşanmaların ‘şiddetli geçimsizlik’ olarak tanımlananlarının ardındaki gerçek de maalesef bu. Mutasavvıflar bile ‘cimada tevhid sırrı vardır’ derken, birilerine ne oluyor da, bunu lalettayin olarak görüyor anlamak mümkün değil.

Şemsettin ÖZKAN
10.07.2024 KONYA

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-pixabay.com

4-suskunduvar.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.