(Toplumsal İlişkiler 1777)
وَتَرَى الْجِبَالَ تَحْسَبُهَا جَامِدَةً وَهِيَ تَمُرُّ مَرَّ السَّحَابِؕ صُنْعَ اللّٰهِ الَّـذٖٓي اَتْقَنَ كُلَّ شَيْءٍ اِنَّهُ خَبٖيرٌ بِمَا تَفْعَلُونَ
“Dağları görürsün, onlar bulutların akışına benzer bir süratle akıp giderken, yerlerinde duruyor zannedersin. Bu, her şeyi hesaplı, planlı sağlam yapan Allah’ın ortaya koyduğu tekniktir. O gizli-açık yaptıklarınızın tamamından haberdardır.” (Neml/88)
Cahit Zarifoğlu der ki; “dünyada hangi dağları aşmış olursan ol, aklın takılıp düştüğün taşta kalıyor.” Öyledir işte zihnimiz, hep olmayacak şeylere takılır. Bu yönüyle hayat oburuyuz desem sanırım yanlış olmaz.
Çünkü her şeye hakkımız olduğunu, başkaları yaparsa sen de yapabilirsin diye haykırır durur dünya. Senin neyin eksik, o yapar da sen niye yapamazsın der.
Böylece benliğimizi devreye sokar. Benliğin işi gücü bir yerlere yama yapmak değil midir? Dürter durur seni halbuki sen nice nice nimetlere mazhar oldun, karlı dağlar aştın, yollar geçtin lakin hani bir zamanlar kapından çıkarken ayağına küçük bir takılmıştı ya, sen hâlâ ordasın. Nefsin yama yapmakla meşgul.
Çöllerde aç sefil gezerken sana bir sofra iner kudret helvasıyla, bıldırcın eti yersin. Bu büyük nimetlere garkolunduğunu çarçabuk unutur, yav biz sarımsak, soğan, acur isteriz diye bir yerlere takılır kalırsın. İşte hazımsızlık ve doyumsuzluğun ulaştığı bu son merhale seni mutsuz kılacaktır.
Sadece bu olsa iyi. İleriye de ket vuracaksın bu taşa takılıp kalmakla. Neler kaçacak neler? Sen burada kötülüğü, oyalanmayı, daha da bir hırslanmayı emreden nefsinin eline dizginleri verdiğin için, daha nelerden olacaksın kimbilir?
Şemsettin ÖZKAN
08.05.2025 GÜZELYALI
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com